En Sıcak Konular

Kulaktan kulağa yayılan dedikodu

11 Mayıs 2009 09:10 tsi
Her sene ligin sonu yaklaştıkça 'dedikodu gazetesi' yeşil çimene iniyor.

Geçmişte dedikodular genelde doğru çıkıyordu; ama bu sene alınan sonuçlar bu tür dedikodulara mahal vermiyor.

Trabzonspor'un 1995-96 sezonunda şampiyonluğu Fenerbahçe'ye kaptırdığı o tarihî maçı futbolseverlerin unutması mümkün değil. 5 Mayıs 1996 tarihinde Hüseyin Avni Aker Stadı'nda Bordo-Mavili takım, ilk yarısını 1-0 önde bitirdiği maçta takipçisi Fenerbahçe'ye 2-1 yenilir. Şampiyonluğu kendi elleriyle rakibine verir. Bütün şehir âdeta yıkılmıştır. Lakin bir isim vardır ki ayrı bir üzülmüştür bu yenilgiye. Bu isim, Of ilçesinde yaşayan Sali Amca'dan başkası değildir. Sali Amca, maçı izledikten sonra kahvehanede volta atmaktadır. Kalabalıktan birinin "Sali Amca, ne oldu sana? Otursana şöyle!" ısrarı üzerine cevap çok trajikomiktir: "Yahu satulur satulur da bu maç satulur mu?" Evet, Sali Amca'ya göre Trabzonspor maç kaybetmez, olsa olsa maç satar. Aslında bu maç kaybetmekten çok daha feci bir durum.

Bu, bir çeşit Temel fıkrası deyip geçiştirilebilir. Ama Türk futbolu üzerinde bu tür maç satma, alma, verme, rakibe yatma gibi söylentilerin gölgesi yıllardır var. Ve bu gidişle yıllarca var olacak gibi.

Özellikle ligin son haftaları yaklaşınca bu çeşit sözler daha bir artmaktadır. Önceki hafta yaşananlar hepimizin malumu. Spor programlarından tutun da bazı köşe yazarlarına ve sokağa kadar herkes şunları konuştu: "Gaziantepspor, Anadolu'dan bir şampiyon çıkması için, evinde ağırlayacağı Sivasspor'a maçı verecek.", "Küme düşmesi kesinleşen Hacettepe'yi Galatasaraylı Ergün Penbe çalıştırıyor. Galatasaray'ın Şampiyonlar Ligi iddiası için Ergün hoca Cim-Bom'a geçit verecek.", "Ligde iddiası kalmayan F.Bahçe, kupada final oynayacağı Beşiktaş'a 'Kupa benim, lig senin' diyerek maçı verecek. Çünkü başkanlar maç öncesi yemekte buluştu ve bunu konuştu!"

Ancak hiç de söylenildiği gibi olmadı. Gaziantepspor sahasında ağırladığı Sivasspor'u 2-1 mağlup etti. Hacettepe de Galatasaray karşısında 2-0 galip geldi. Fenerbahçe, İnönü Stadı'nda Beşiktaş'a büyük bir darbe vurdu.

"Sivas'ı şampiyon yapmazlar", "Beşiktaş'a komplo kuruyorlar", "Galatasaray'ı engelliyorlar" iddialarını kulüp başkanlarının dile getirdiği bir ülkede sokaktaki insanın maç satılır veya satılmaz türü yakıştırma yapması anormal olmasa gerek.

Peki, spor camiasında neden bu tür dedikodular, komplo teorileri, yakışıksız yakıştırmalar ortaya atılıyor. Bu iddiaların haklılık payı var mı? Zaman Gazetesi Spor Yazarı Zeki Çol'a göre, bu tür senaryolar özellikle son 20-25 yıldır Türk insanının kendine duyduğu güven eksikliğinden kaynaklanıyor. "Biz öteden beri dedikoduyu seven ve dedikodularla davranış biçimi düzenlemeye kalkan bir yapıdayız. Toplumun önemli bir bölümü içinde bulunduğu koşullar yüzünden ya da daha çok medya yönlendirmesiyle bir paranoya alışkanlığı edindi. Toplumun temel değerlerini de sarsan bu olumsuz tutum aslında yalnızca futbolda değil, yaşamın birçok alanında karşımıza çıkıyor ve ne yazık ki bizi olumsuz etkiliyor."

Futbolda yaşanılan paranoya hele son zamanlarda inanılmaz noktalara taşındı. Neredeyse her kritik maç öncesinde çok bildiğini zanneden, bazen akil adam pozisyonuna geçen bir dolu insan komplo teorileri üreterek futbolun temel değerlerini de olumsuz yönde etkiliyor. Bizde öküzün altında buzağı arama sözü meşhur. Çol, buraya da vurgu yapmaktan geri durmuyor. "Hele lig sonuna yaklaşıldığında önemli bir kesim öküzün altında buzağı aramaya yöneliyor. Oysa anlatılanlarla yaşananlar birbirinin tam zıddı. Sonuçlar zaten o paranoya sahiplerinin ne denli bir boşlukta dolaştıklarını gösteriyor. Hayallerle gerçekler birbirini tutmadı".

aksiyon



Bu haber 673 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,353 µs