tarihi dönemeç | " /> tarihi dönemeç | "/>

En Sıcak Konular

Kürt sorununda çözüm için tarihi dönemeç

10 Mayıs 2009 11:57 tsi
Kürt sorununda çözüm için tarihi dönemeç  
Cumhurbaşkanı Gül’ün ‘Türkiye’nin öncelikli sorunu Kürt sorunudur. Çözüm için uygun ortam var’ açıklamalarına destek yağdı. Aydınlar ve STK’lar bir an önce harekete geçilmesi için çağrı yapıyor.

Daha ileri demokrasiye doğru


CUMHURBAŞKANI Abdullah Gül’ün ‘Türkiye’nin öncelikli sorununun Kürt sorunu’ olduğunu ve bu sorunun çözümü için fırsatın kaçırılmaması yönündeki açıklamaları, hem Güneydoğu’daki sivil toplum örgütlerinden, hem de konunun uzmanı bilimadamı ve sivil toplum örgütü temsilcilerinden olumlu yankı buldu. Kürt sorununun çözümü için atılması önerilen adımlar arasında, anadilde eğitim ve yerel yönetinde hizmetin Kürtçe alımından, federatif yöntemler de yer alırken, bir gurup da sorunun ‘Hukuk devleti sorunu’ olduğunu vurguladı. İşte o görüşler:

Prof. Dr. Mümtazer Türköne: Kürt sorunu bir çok sorunun kilididir. Bu açılmadığı taktirde çözülmesi mümkün değil. Kürt sorununu tüm büyük yansımalarına rağmen, bir dil yani Kürtçe sorunu olarak görüyorum. Kürtçe bütün alanlarda kullanılabileceği şekilde özgürleştirilmeli. Anadilde eğitim yapılmalıdır. Milli Eğitim Bakanlığı müfredatı içinde talebe göre Kürtçe eğitime izin verilmelidir. 1993 tarihli Avrupa Bölgesel ve Azınlık Dilleri Şartı, azınlık dillerinin korunmasına yönelik çerçeve sözleşmesine bir an önce imza atılmalı.

DTP Genel Başkanı Ahmet Türk: Demokratikleşmenin önündeki engel Kürt sorunudur. Bugün geldiğimiz noktada herkes bu işin diyaloğla uzlaşıyla ortak akılla çözülmesi konusunda mesajlar veriyor. Cumhurbaşkanının açıklamalarını önemli buluyoruz. Bu fırsatın heba edilmemesi gerek.

Diyarbakır Baro Başkanı Emin Aktar: Bölge insanı dışlamayacak yöneticilere ihtiyaç var. Kürt sorununun çözümü şiddetin dışında aranmalı. Demokratik siyaset kanalları açılmalı. Siyasi partiler yasası değişmeli, seçim barajı indirilmeli. Düşünce ve ifade özgürlüğü önündeki engeller kaldırılmalı.

GÜNSİAD Başkanı Şahismail Bedirhanoğlu: Kürt sorunu devam ettikçe Türkiye AB’ye giremeyecek. Çağdaş dünyanın bir parçası olamayacak. Ana dilde eğitimi, kamu görevlilerinin o dille insanlara yaklaşımı da değerlendirilmeli. Ayrıca yerleşim yeri isimleri de iade edilmeli.

Diyarbakır Esnaf ve Sanatkarlar Odası Başkanı Alican Ebedinoğlu: Birliği zedelemeden Kürt kimliğinin önündeki sorunlar kaldırılmalı. Anayasada Kürtlerin varlığının kabul edilmesi marjinal çözüm olarak düşünülebilir. Kürtçe bilen hakimlerin bu bölgede görev yapması tabiî ki yerinde olur.

DOGÜNSİFED Başkanı Tarkan Kadooğlu: Devletin zirvesindeki insan bunu diyorsa Başbakan ve Genelkurmay Başkanı da buna destek olmalı, ortak akılla bu sorun çözülmeli. Kürtçe bilen hakimler çok olumlu bir gelişme olur.

Çözüm için en uygun dönem

24 Nisan 2009’da DTP’nin Diyarbakır’da yaptığı eylemde polise taş atan çocuklara 6’şar yıl 11 ay hapis cezası verilmişti. Bu tutuklamalar sorunun yeni ama bir başka can yakıcı bölümünü oluşturdu.


Dicle Üniversitesi Sosyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof.Dr. Mazhar Bağlı: ‘Sayın cuhurbaşkanının dediklerine katılıyorum. Türkiye bu sorunu çözerse kendi çevresinde bir marka devlet olur. Bu sorun Türkiye’nin politik alandaki, dış ilişkilerdeki gücünü göstermesini engelleyen bir faktördür.Yeter ki sorunun çözümü için varolduğunu iddia eden çevreler buna engel olmasın. Tükiye bu sorunu çözecek en iyi pozisyondadır şu an. Öncelikle özgürce tartışma ortamı sağlanmalı. Bugün, bunun Türkiye’de var olduğunu görüyoruz. Anayasa’daki vatandaşlık tanımı tartışılmalı. Hukukun standartlaşması gerekiyor. Eğitim hakkı ile ilgili konular genişletilebilir. DTP’nin demokratik bir tavır içinde olması çok önemli. Kürtçeyi kamusal alanda kullanıma yönelik bir engel varsa kaldırılmalıdır diye düşünüyorum.


Star Gazetesi Baş Yazarı Mehmet Altan: ‘Türkiyedeki Kürt sorunu, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin, Kürtler’i kürt olarak hissettirecek ve yaşattıracak bir ortamı sağlamamış olmasından doğan bir sorundur. Bu sorunu çözmek için Türk Devleti’nin Kürt vatandaşlarının da devleti haline gelmesi ve bunu engelleyen tüm zihinsel ve hukuksal eksikliklerinden arınması gerekir.

star



Bu haber 631 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    2,564 µs