En Sıcak Konular

"Parti arkanda durmayabilir!"

0 0 0000 00:00 tsi
Başbakan Erdoğan ile Merve Kavakçı arasındaki ilginç diyalog... Başbakan Erdoğan'ın Belediye Başkanlığı döneminde, Meclis'e başörtüsü ile girmeye karar veren Merve Kavakçı arasında nasıl bir diyalog yaşandı? İşte o konuşma...

Merve Kavakçı, 1999 genel seçimlerinde Fazilet Partisi'nden milletvekili seçildi; ancak başörtülü olarak Meclis'e girince ortalık karıştı. DSP lideri merhum Bülent Ecevit'in "Bu kadına haddini bildirin." sözüne muhatap olurken, alkışlarla protesto edildi. 
 
Aradan geçen yedi yılın ardından Kavakçı, çok ilginç bir ayrıntıyı Aksiyon'a anlattı. Tayyip Erdoğan'ın belediye başkanı olduğu dönemde akıl danışmak için yanına giden Kavakçı, milletvekili olma niyetini anlatmış. Erdoğan'ın Kavakçı'ya cevabı şu olmuş: "Başörtüsüyle girersen, partin arkanda durmayabilir." Fazilet Partisi'nin o zamanki etkin isimlerinden Abdullah Gül de, Meclis'teki yemin törenine gitmeden önce Kavakçı'ya, "Çenenin altından bağlarsan iyi olur." tavsiyesinde bulunmuş. Kavakçı ise bu teklifi, 'Çok çirkin, peruk takmak gibi bir şey.' diyerek geri çevirmiş.

Merve Kavakçı, yedi yıldır Meryem ve Fatıma isimli kızlarıyla ABD'de yaşıyor. George Washington Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü'nde öğretim görevlisi olan Kavakçı'nın, beş yıllık siyaset yasağı 5 Ocak itibarıyla sona erdi. Politikaya dönmeye sıcak bakan eski vekil, "Milletvekilliği teklifi gelse kabul eder misiniz?" sorusunu "Bir kere siyasetçiyseniz, ömür boyu siyasetçisiniz." şeklinde cevaplıyor. Başörtüsü yasağının kalkması gerektiğini dile getiren Kavakçı, çözümün anahtarı olarak Erdoğan'ın Köşk'e çıkmasını gösteriyor: "Bunu biz kadınlar yapmak zorundayız. Ümidim Tayyip Erdoğan'ın cumhurbaşkanı, Abdullah Gül'ün de başbakan olması. Bununla birlikte de başörtüsü yasağının kalkması." Kavakçı, Meclis'e başörtülü gelince dönemin Cumhurbaşkanı ve 28 Şubat sürecinin etkin isimlerinden Süleyman Demirel tarafından 'ajan-provokatör' olarak suçlanmıştı. Kavakçı, eski cumhurbaşkanıyla ilgili şunları söylüyor: "Aslında ajan olmadığımı kendisi de biliyor. Çünkü ailemi tanıyor. Annem Ispartalı, kendisi de Ispartalı. Babamı her sene Köşk'e yemeğe davet ediyordu. Dayımlara 'Turan'cım nasılsın? Osman'cım nasılsın?' diye hitap edecek yakınlıkta bir kişiydi. Kendisine ertesi gün 'Elinizde belge mi var, neden bunu savunuyorsunuz?' denildiğinde sadece 'Bir duyum aldım.' demiş. Demirel için üzücü bir durum."

Zaman



Bu haber 324 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,660 µs