Mehmet Bey sendromu | " /> Mehmet Bey sendromu | "/>

En Sıcak Konular

MHP'nin Mehmet Bey sendromu

8 Mayıs 2009 13:03 tsi
MHP'nin Mehmet Bey sendromu 
Eski bir ülkücü olan Mümtazer Türköne, MHP'nin iktidar yolunu tıkayan sendromu yazdı.

Mümtazer Türköne / Zaman

MHP milliyetçiliğinin Karamanoğlu Mehmet Bey sendromu

Dün "MHP'nin bir Kürt politikası var mı?" diye sormuştum. Kürt sorunu büyük ölçüde bir Kürtçe sorunu olduğu için bu soruyu "MHP'nin bir Kürtçe politikası var mı?" diye de sorabiliriz. Kürtçe eğitimden başlayarak, alfabeye alınması istenen "x, q ve w" harfine, çocuklara Kürtçe isimler konulmasına ve yer isimlerinin Kürtçe karşılıklarının kullanımına kadar çok geniş bir alana yayılıyor bu sorun.

Kürtçenin bazı alanlarda kullanımına yasak getirmek dışında MHP'nin bu konuda bir ufku yok. Her bir yasak için ayrı ayrı sorulacak "neden?" sorusunun cevabı ise tek: Üniter ulus-devlet zarar görür. "Peki nasıl?" sorusunun ise sadece alçak sesle verilen farklı ve uzun cevapları var. Üniter-ulus devletin Kürtçenin özgürleşmesinden zarar göreceği ise çok tekrarlandığı için doğru sanılan bir felaket senaryosundan ibaret.

MHP'lilerin yanıldıkları esaslı bir husus var. MHP milliyetçileri, Kürtçe üzerine yasakları savunurken aslında sadece Türkçeden bahsediyorlar. Kürtçenin kullanımına getirilen yasaklar güya Türkçenin egemenliği için. Peki Kürtçe yasaklandığı zaman Türkçe galip mi gelmiş oluyor? (Erbil'de Türkoloji bölümünde Türkçe öğrenmek için can atan Kürt gençleriyle MHP'lilerin konuşmasını çok isterdim.) Başvurulan kaynak ise 632 yıl öncesine ait. Karamanoğlu Mehmet Bey'in 1277 tarihli fermanında geçen şu cümle bütün milliyetçilerin ezberindedir: "Bugünden sonra divanda, dergâhta, bergâhta, mecliste ve meydanda Türkçeden başka dil kullanılmayacaktır." İfade çarpıcı. Moğol egemenliğindeki Selçuklu yönetimine başkaldıran Mehmet Bey, kendisini Türkçenin hamisi ilan etmektedir. Milliyetçiler esaslı bir tarihî ayrıntıyı atlıyorlar: Türkçeden başka dilleri yasaklayan Mehmet Bey'in ve devletinin akıbeti. Üç yıl sonra Karaman Beyi 37 yaşında öldürülmüş, devleti Osmanlı Beyliği'ne arada bir gaile çıkartmak dışında tarihte esaslı bir rol oynamamıştır. Aynı tarihsel dönem içinde Söğüt'e yerleşen, ama Türkçe dışındaki dillere de saygı gösteren Osmanlı Devleti bir cihan imparatorluğu olarak tam 600 yıl hüküm sürmüştür. Tarih boşuna yaşanmadığına göre sonuca bakmak lâzım. Türkçe, Osmanlı Devleti ile Balkanlar'a, Üsküp'ün, Saraybosna'nın sokaklarına yerleşmiştir. Kısaca, Karamanoğlu Mehmet Bey'in de, getirdiği yasağın da ne kendisine, ne devletine ve ne de Türkçeye hiçbir faydası dokunmamıştır.

1514 yılında Çaldıran'da karşı karşıya gelen iki ordudan hangisinin Türk ordusu olduğu tartışmalıdır. Her iki orduda savaşanların anadillerine bakarak, İsmail'in ordusuna Türk ordusu demek gerekir. Yavuz'un ordusu Balkan topluluklarının ve en önemlisi Kürtlerin yer aldığı ordudur. İsmail saf Anadolu Türkçesi ile şiirler yazmaktadır; Yavuz ise Farsça divan sahibidir. Türk milliyetçilerinin üzerinde pek düşünmedikleri şu soruya bir cevap bulmaları zor değil: Şayet bu savaşı bizim padişahımız olan Yavuz kaybetseydi (ki kıl payı kazandı), bugün Türk milliyetçilerinin iftihar ettikleri bir tarihleri olur muydu? Tarih bize başka şeyler de anlatıyor. Anadolu'yu yurt edinen Türklerin Kürtlerle ilişkisi, iki tarafın da geleceğini belirlemiştir. Malazgirt'ten sonra Çaldıran'daki kritik Kürt desteği Ortadoğu'da koca bir Türk İmparatorluğu'nun kapısını açmıştır. Yavuz'un Kürtlere verdiği özel statü, kalıcı bir uyum yaratmıştır. Osmanlı Devleti'nin, Yavuz'un Kürtlere tanıdığı bu haklara saygısına dayanan uyum, yüzyıllar boyu Ortadoğu denkleminin de anahtarı olmuştur. Tarih bize Kürt'ün Türk'süz, Türk'ün Kürt'süz huzur bulamadığını gösteriyor. İki tarafın da kaderi, yekdiğerinin saadetine bağlı. O zaman Kürt'ün hakkına ve hukukuna saygı gösterilecek. Gösterdik mi? Anadiline saygı göstermediğiniz toplumdan hangi karşılığı bekleyebilirsiniz? Kürtçeye getirilen sınırlamaların üniter devlet için en ciddi tehdidi oluşturduğunu, yaşadığımız tarih göstermiyor mu? MHP'nin "Karamanoğlu Mehmet Bey sendromu"ndan kurtulması, askerî mantığın bize ezberlettiklerini gözden geçirmesi lâzım. Kürtçeye saygıyı parti politikasına dönüştürmüş MHP, Türkiye'nin birlik ve bütünlüğünün yapıştırıcı unsurlarından biri olmaz mı?

 

 




Bu haber 550 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    19,915 µs