En Sıcak Konular

Ortalığı karıştıranlar kimler?

7 Mayıs 2009 15:06 tsi
Ortalığı karıştıranlar kimler? Mardin'deki katliam ile ilgili soru işaretleri bitmiyor!

Kız verme bahane asıl sebep arazi kavgası

Güneydoğu’da Mardin’e gitmek istendiğinde akla gelen yerlerden biri de 20 km ötedeki Sultan Şeyhmus dergahının bulunduğu mesire alanıdır. Bu alanda bulunan beş köy içinde ön plana çıkan yer ise 32 haneli Kürtçe Zangırt, Türkçe adıyla Bilge köyü. Dergaha gelenlerin konakladığı, kurbanlıklarını temin ettiği mesire alanının da sahibi sayılan bu köy, 44 kişinin ölümüyle şimdi dünyanın da gündeminde.

Katliamla ilgili çok sayıda iddiada bulunuldu. Kimi meselenin 20 yıl öncesine dayanan bir kan davası, kimi kız meselesi, kimi de alabalık tesisi nedeniyle yaşanan rant kavgası dedi. Öyle anlaşılıyor ki bu işin ardında arazi anlaşmazlığı var. 1990’lı yıllarda yaygınlaştırılan koruculuk sistemi bu köye de uğramış.

Devlet silah verirse...
Bilgelilerin bir kısmı korucu yazılarak devletten silah alırken, korucu olmayanlar da köyü terk etmek zorunda kalmış. Sadece Bilgeliler değil, çevredeki bazı köyler de toprağını bırakıp gitmiş. 1995 yılında köy basılıp sekiz kişi öldürülünce, göç edenler de geri dönüp silah almış. Her ne kadar “PKK yaptı” dense de o dönem örgütün bu işi yaptığına dair bulguya rastlanmamış. Aslında bu olayla birlikte 44 kişinin ölümüyle sonuçlanan katliama giden yolun fitili de ateşlenmiş oluyor. Göç ettikleri yerlere uyum sağlayamayıp yıllar sonra Bilge’ye tekrar dönenler, baba toprağında da yabancı gibi karşılanıyor önce. Ardından her ne kadar akraba da olsalar yaşanan irili ufaklı tartışma ve kavgalar geliyor...

Tapu kadastro başlayınca...
ANKA’ya bilgi veren bir yetkili, katliamın arka planında düğün, gelin ve evlilik gibi töre faktöründen çok, köye dönüş projesi çerçevesinde, 20 yıl sonra köye gelen büyük toprak sahiplerinin arazilerinin köy korucuları tarafından kullanılması olduğunu söylüyor. Yetkilinin görüşleri şöyle: “Bundan 20 yıl önce terör nedeniyle köyü boşaltılan ve üzerlerinde büyük topraklar bulunanlar, köye dönüş projesi çerçevesinde buraya geldiler. Ancak, bu süre içinde köyde kadastro başladı ve köyde büyük arazileri bulunan aile, dönüşünde topraklarını alamadı. 20 yıl boyunca bu toprakları köyde koruculukta yapan Çelebi ailesi kullandı, kadastro ile bu arazileri üzerine aldılar. Asıl sorun köydeki kadastro çalışması ve toprakların kullanımından kaynaklandı. Köyde mirasçı kalmasın diye o aileye yönelik bu katliam gerçekleşti.”

Bu arada katliamı gerçekleştirdikleri gerekçesiyle gözaltına alınan 10 kişi tutuklanarak, cezaevine gönderildi. Bilge köyünde korucubaşı olarak görev yapan Abdülkadir Çelebi, korucu olan oğulları M.Ş.Ç, M.S.Ç, S.Ç, M.Ç, Ö.Ç, A.H.Ç, M.Ç. ile iki kişi, TCK’nın 81 ve 82’nci maddeleri uyarınca “Tasarlayarak adam öldürmek ve silah bulundurmak” suçlamasıyla tutuklandı.
Öte yandan Mardin Cumhuriyet Başsavcılığı, olayla ilgili beş savcıyı görevlendi-rirken, saldırının örgütlü suçlar kapsamına alınabileceği belirtiliyor.

Bilge’den ağıtlar yükseliyor
Katliam kurbanlarının toplu olarak yan yana gömüldüğü Bilge’deki mezarlıktan dün gün ışığıyla birlikte ağıtlar yükseldi. Mezarlığın ilk ziyaretçileri köydeki kadın ve çocuklar oldu. Sabahı erken saatlerinden itibaren mezarlığın yolunun tutanlar gözyaşlarına hakim olamadılar. Köylü kadınlar yıllardır bir arada yaşadıkları, üzüntü ve sevinçlerini birlikte paylaştıkları yakınlarını kaybetmenin üzüntüsünü yaktıkları ağıtlarla dile getirdi.

Çocuklar öksüz yetim kaldı
Bilge köyünde meydana gelen saldırı 35 çocuğu öksüz, 35 çocuğu da yetim bıraktı. Üç dev taziye çadırının kurulduğu köyde dün gazetecilerin dikkatini en çok çocuklar çekti. 11 yaşındaki Canan Çelebi saldırıda anne ve babasını kaybettiğini anlatarak, “Annem ve babamı kaybettik. Biz ortada kaldık. Teyzem bizi yanına alacağını söyledi. Durumumuzun ne olacağını bilmiyoruz. Kardeşlerimle birlikte mezarın başından ayrılmak istemiyoruz’’ dedi. Canan’ın sözleri duyanları duygulandırdığı görüldü. Mardin Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü de köydeki çocuklara her türlü desteği sunmak için çalışma başlattı.

12 aile köyü terk etti
Bilgi köyünde 44 kişinin ölümü, üç kişinin yaralanmasıyla sonuçlanan saldırının ardından olayı gerçekleştirdikleri gerekçesiyle tutuklanan A.K.Ç, M.S.Ç, S.Ç, M.Ç, Ö.Ç, A.H.Ç, M.Ç. ve M.Ş.Ç’nin yakınlarının oluşturduğu 12 aile, dün köyden göç etti. Göç edenlerden Ahmet Çelebi, can güvenlikleri olmadığı için köyden ayrılmayı kararlaştırdıklarını belirterek, “Suçsuz olduğumuz halde bizi suçluyorlar. Jandarma olmasa bizi öldürecekler. Can güvenliğimiz kalmadı. Göç etmek zorundayız. Bizi kabul edecek yakınlarımızın yanına gidiyoruz’’ dedi. Köyde dün göç öncesi ölen muhtar Hacı Halim’in evinde taziyeleri kabul eden bir grup kadın, tutuklu kişilerin evlerine saldırdı ancak jandarma buna müdahale etti.

Sultan Şeyhmus’un evladı
Bu bizim töremiz değil, hiçbir törede kadına çocuğa silah sıkılmaz diye  söze başladı 60 yaşındaki adam. Gazete ve televizyonların Bilge köyündeki katliamı töre üzerinden vermesine tepki göstererek olaya doğru yerden yaklaştığına inandığı Taraf’a telefon ederek düşüncelerini paylaşıyor.
Taraf’ın doğru yolda olduğunu bu katliamın asla töreden kaynaklanmadığını sakin ses tonuyla anlatmaya başladı önce. Sultan Şeyhmus’un evlatları olarak bilinen içinde Bilge köyünün de olduğu beş köyün olduğunu ve bu köylerden birinde doğup yaşadığını söyledikten sonra olayla ilgili çarpıcı gerçekleri de  sıraladı. 60 yılını geçirdiği Sultan Şeyhmus’un  evlatlarının yaşadığı beş köyde  köylüler arasında husumet olduğunda  barış sancağının yola çıktığını söyledi. O sancak köyden köye dolaşıp husumeti bitirirdi. Barışın sembolü olan sancak bir köye geldiğinde herkes susar, kavgalılar barışırdı diye devam etti söze. Yüzyıllar boyu böyle yaşayan, araya husumet girince barış sancağının altına sığınan köylülerin huzur içinde yaşaması 1990 yıllarının başına kadar devam etti.
Koruculuk sistemi geldi bölgeye diye sözüne devam eden 60 yılın tanığı, Sultan Şeyhmus’un evlatlarının oluşturduğu beş köyden sadece Bilge (Zangırt) köyünün tümüyle korucu olduğunu söyledi. Bilge köyü tümüyle korucu olduktan sonra diğer köylere zulüm başladı.
90’lı yılları korkunç yıllar olarak niteleyen yaşlı adam, “Çok sayıda  köylü bu olaylar yüzünden evini barkını terk etti. Evlerini arazilerini can korkusuyla bırakıp gidenlerin mallarına el konuldu gasp edildi.
Arkalarına JİTEM’i de alan korucular bu dönemde diğer köylülere kan kusturdular. Bu yıllarda büyük bir rant elde etti korucular. Son yıllarda artık diğer köylere yönelik rant ve baskı kalmadı. Yaptıklarıyla önce diğer köyleri bitirdiler. Sonra da kendi kendilerini. Bu katliamın sorumlusu köylüleri koruculuk adı altında silahlandırıp canavarlaştıran zihniyettir.”

Töre değil rant katliamı
Bölgeye giderek olayın tanıkları ve yetkililerle görüşen siyasetçiler, burada yaşanan saldırının sadece kız alıp-verme, kan davası, töre veya koruculuk sistemi ile açıklanamayacağı konusunda hemfikir. Töre cinayetlerinde bu kadar vahşi bir tablo olamayacağını söyleyen siyasetçiler, bunun arkasında daha karanlık bir olay olduğu görüşünde de birleşiyorlar. CHP’li Yılmaz Ateş’e göre, katliamda ‘hem kadın var, hem korucu var, en önemlisi rant kavgası var’ ve jandarmanın güvenlik önlemi almaması da üzerinde durulması gereken bir nokta.

‘Arazi katliamı denilebilir’
CHP adına katliamı inceleyen Genel Başkan Yardımcısı Yılmaz Ateş, köyde ve Mardin’de yaptıkları incelemelerle ilgili şu değerlendirmeleri yaptı: “PKK eylemi süsü verilmek istenen bu katliamla ilgili töre yaklaşımı sadece ambalaj olur. Korucular güvenlik sisteminin ayrılmaz bir parçası haline geldi. Biz bir köy düğününe gittiğimizde bizi jandarma karşılıyor. Güvenlik önlemi alıyor. Husumet olan ve hassas bir bölgede bulunan bir köyde bir tek güvenlik tedbiri ve jandarma yok. Tespitlerimize göre 15 yıl öncede insanların öldürüldüğü bir olay yaşanmış. Öldürenler köyü terk etmiş, arazilerine de el konulmuş. Araziyi kullananlar rantı bugüne kadar paylaşmamışlar. Şimdi pay isteyenlerle bir çatışma var. Bir rant katliamı denilebilir.”

‘Ne kız meselesi ne de intikam’
CHP Genel Sekreter Yardımcısı Mesut Değer, köylüler ve yetkililerle görüştüklerini belirtirken, olayda karanlık noktalar olduğunu söyledi. Değer, katliamı yapan kişilerin vurdukları insanların ölüp ölmediğini kontrol ettiklerine dikkat çekerek, “Bu saldırıyı yapanlardan dördü köy korucusu” dedi.
Değer, kan davası veya töre cinayetinde olayla ilgili kişinin öldürüldüğünü belirterek, “Burada ise kadına, hamile kadına, bir yaşındaki çocuğa ateş ediliyor. Bu husumetin altında başka bir şey var. Bunu ortaya çıkarmak gerekir. Kız meselesi, şıhın emir vermesi veya para nedeniyle bu kadar vahşi bir tablo olmaz. Mardin valiliği bir an önce oluş şekli, husumetin nedeniyle ilgili kamuoyunu tatmin edici açıklama yapmak zorunda” diye konuştu.

Bulaç: Böyle infaz görülmedi

Mardin’deki katliamın bölge için bir ilk olduğunu bilirten gazeteci Ali Bulaç, “Bu gelenek, töre ve namus cinayetleriyle açıklanamaz” dedi.

Zaman gazetesi yazarı Ali Bulaç, NTV’deki Yazı İşleri programında çarpıcı değerlendirmelerde bulundu. Kendisi de Mardinli olan Bulaç şunları söyledi: Bilge köyü, Mardin’e 10-15 kilometre uzaklıkta bir köy. Oraya ‘Sultan Şehmus’ adını verirler. 13’üncü yüzyıldan beri orada yatır var. Kutsal bir bölge olarak bilinir. Değil cinayet işlemek, hırsızlık yapmak bile büyük bir suçtur. Şöyle derler; ‘Ya çocuklar, ya da deliler ancak suç işlerler.’

Burası ayrıca bir mesire yeridir. Diğer bölgelerden de gelirler. Kurban keser, ibadet yapar ve piknik düzenlerler. ‘40 Çeşme’ dediğimiz yerde, böyle bir olayın vuku bulmasında bir garebet var. İlk defa böyle bir olay oluyor. Kız meselesi, husumet, arazi meselesi ve kan davası diyorlar. Savcılık, bunu tespit edecek. Ancak öngörülen ceza da bir gariplik var. Namaz kılanları toplu olarak imha etmeye yönelik bir ceza sistemi, bölgenin geneliğinde yok. Böyle infaz öngörülmez.

Yerel kaynaklardan öğrendiğime göre; 1995’te bu aileden sekiz kişi öldürülmüş. Cinayet maske takarak işlemişler. Daha sonra sekiz kişinin PKK tarafından öldürüldüğünü yaymışlar. Sekiz kişiyi öldürenler daha sonra toplu halde korucu olmuşlar. Öbür taraf da koruculuğa geçmiş. Bu olayda da maskeliler var, uzun namlulu silahlar var. PKK yapmış görüntüsünü vermek istiyorlar.”

Taraf



Bu haber 1,187 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,699 µs