Hilmi Paşa savcılara ne söyledi?

6 Mayıs 2009 16:41 tsi
Hilmi Özkök komutan arkadaşlarıyla ilgili savcılara neler anlattı?

Aydoğan Vatandaş / Haber7

Hilmi Paşa, Ergenekon savcılarına ne söyledi?

Üstelik öğle yemeğini de birlikte yemişler savcılarla.

Herkesin merak ettiği Ergenekon davasının seyrini tümüyle değiştirebilecek olan Hilmi Paşa’nın savcılara ne söylediği.

Bu buluşmayı Hilmi Paşa’nın Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ’u ziyareti izledi.

Zamanlamadan da anlaşılacağı gibi bir durum değerlendirmesi yapılmış.

Genelkurmay Başkanlığı eski komutanlarının savcılara ne söylediğini öğrenmek istemiş.

Nedeni elbette basit. Kurumsal olarak ağız birliği yapmak şart oluyor bu tür durumlarda.

Hilmi Paşa son derece krirtik bir dönemde görev yaptı.

Özellikle Jandarma teşkilatının etkili olduğu bir ulusalcılık rüzgarınınTürkiye’yi epey etkilediği bir dönemde görev yaptı. Bu dönem Şener Eruygur’un görev yaptığı döneme rastlıyor.

Ancak bu sadece Şener Eruygur’la sınırlı bir konu değildi. Önce Kenan Evren ardından da Süleymam Demirel tarafından 2005 Nisan’ında Sabah Gazetesi yazarı Yavuz Donat’ın ‘Derin Devlet ve Darbe uyarısı’ konulu röpörtajlarını tekrar okursanız Kara Kuvvetleri Komutanı Yaşar Bütükanıt’a dikkat çekildiğini çok iyi hatırlarsınız.

Nitekim Yaşar Paşa’da Şemdinli olayları sırasında sarfettiği sözlerle yaklaşımını gizlemiyordu o dönemde. Diğer taraftan Hükümet’e verilen muhtıranın da onun döneminde verildiğini de unutmamak gerekiyor.

Yaşar Paşa’nın geçenlerde sarf ettiği ‘bize istihbarat vermesi gereken Emniyet İstihbaratı bizi izliyor’ derken aslında o yıllarda yaşananlara ışık taşıyor. Şemdini olayları ile ilgili olarak ‘hırsızın içerde olduğunu’ söyleyen dönemin Emniyet İstihbarat Başkanı Sabri Uzun’du. Görevden alınması da Yaşar Paşa’nın dönemine rastlıyor.

Ancak, Yaşar Paşa’nın geçmişte bu denli sert, Hilmi Paşa’nın da o denli yumuşak uslubuna rağmen aralarında hiçbir problem olduğu da gözlemlenmedi. Birbirlerini her zaman desteklediler. Hilmi Paşa isteseydi Yaşar Paşa’nın emekliğini sağlayabilirdi. Hükümet de o kadar istiyor olmasına rağmen yapmadı bunu.

TSK’nın geleneksel çizgisinden sapmadı.

Hilmi Paşa dindar mıydı? Evet diğer komutanlara nazaran daha dindardı. Bu biliniyor. Ama içkisini de sosyal ortamlarda içerdi. Ama Yaşar Paşa kadar da içmezdi.

Hilmi Paşa dindar mıydı?

Öyle anlaşılıyor. Bir keresinde Yeditepe Üniversitesi’nde Edip Başer Paşa’yı ziyarete gitmiştim. Edip Paşa’nın Kara Kuvvetleri Komutanı olma ihtimali varken birden emekli olmuştu. Emekliği meselesini epeyce konuşmuştuk. Bazı kesimler Edip Paşa’yı Sabataycılık üzerinden yıpratmak istiyordu. Kendisi bana hakkında çıkan bazı söylentilerle ilgili olarak şunu söylemişti. ‘Ben yıllardır ibadetlerimi aksatmam.’

Sonra Bedrettin Dalan’ın odasına geçmiştim.

Bedrettin Bey’e Edip Başer’in neden emekli edildiğini sormuştum. Bana söylediği şuydu:

‘Edip Paşa biraz dindardır. Hilmi Paşa da dindardır. Hüseyin Paşa ikisinin bir araya gelmesini istemedi.’ Yıl yanılmıyorsam 2003’tür.

Hatırlarsanız Hükümet Edip Başer Paşa’nın emekli edilmesi yüzünden kendisine sempati ile bakıyordu ve hükümet tarafından ‘Terörle Mücadele Koordinatörü’ olarak görevlendirilmişti. Ancak Edip Paşa Silahlı Kuvvetlerin genel yaklaşımının dışına çıkamadı. Ve bir süre sonra da bu görevden ayrıldı.

Hilmi Paşa’nın dindarlığı meselesine dönecek olursak daha önce Çetin Doğan Paşa’nın Aktüel Dergisi’ne verdiği röpörtajı hatırlayabiliriz. Tarih Ocak 2007’dir. "Beraber görev yaptığım dönemden biliyorum. Ama onu hiçbir zaman bir tarikat ya da cemaatle aynı kefeye koymam. Yönetim anlayışıyla ülkenin laik yapısından hangisinin ağır bastığı yönünde bir problemi, duruşunda bir zaafı vardır, o kadar. Ama AKP'lilerle özel bir iletişim içinde olduğunu sanmıyorum." 

Sonuç Hilmi Paşa diğer komutanlara nazaran daha dindar olabilir. Edip Paşa’nın da öyle olduğu anlaşılıyor. Ancak aynı Himi Paşa’nın 1980’lerde Kara Harb Okulu Komutanlığı Alay Komutanlığı sırasında birçok öğrencinin ‘irtica’ gerekçesiyle ordudan atılmasında kimsenin gözünün yaşına bakmadığını da biliyorum.

Aynı Hilmi Paşa’nın YAŞ Kararları konusunda Başbakan’a şerh koymamasını tavsiye ettiğini de biliyoruz.

Aynı Hilmi Paşa’nın diğer komutanlarla birlikte, dönemin Meclis Başkanı Bülent Arınç’ı ‘2 dakikalık’ ziyaretleriyle zor durumda bıraktıklarını da biliyoruz. 

Sonuç:

Hilmi Paşa elbette Türkiye için bir şans olmuştur. Çok kıymetli, babacan bir insan. Ama ben Hilmi Paşa’nın kendi aleyhinde konuştuklarını bilmesine rağmen, komutan arkadaşlarıyla ilgili Ergenekon savcılarına bir şey söylediğini sanmıyorum. 8 saatlik ifadenin çok fazla detay içerdiğini de sanmıyorum. Yaşar Paşa da, İlker Paşa da Hilmi Paşa’nın çok yakın çalışma arkadaşı oldular Karargah’ta.

Yaşar Paşa ve İlker Paşa arasında Deniz Kuvvetleri Eski Komutanı’na ait olduğu söylenen günlüklerle ilgili ağız birliği var. Hilmi Paşa’nın bu ağız birliğini bozduğunu da sanmıyorum. Eğer Hilmi Paşa görev yaptığı dönemde böyle bir darbe girişimini tespit ettiğini söyleyecek olsa, ‘Bunu yargıya neden havale etmediğinin de sorgulanabileceğini’ bilir çünkü. Hilmi Paşa Ergenekon davasının denge unsuru olacak kanımca...Hep birlikte göreceğiz.

Bu haber 845 defa okundu.