nükleer silahlar ne olacak? | " /> nükleer silahlar ne olacak? | "/>

En Sıcak Konular

Türkiye'deki nükleer silahlar ne olacak?

6 Mayıs 2009 12:06 tsi
Türkiye'deki nükleer silahlar ne olacak? 'Türkiye’nin temel sorunu da, tehdit analizlerini nasıl yaptığı, kimlerin yaptığı ve bu analizlerin halen Soğuk Savaş anlayışını yansıtıp yansıtmadığı üzerine düğümlenip kalıyor. '

Lale Sarıibrahimoğlu / Taraf

İncirlik’teki nükleer silahlar yeniden gündemde...

Malum, kimi NATO üyeleri, 1990 yılında sona eren yaklaşık 40 yıllık Soğuk Savaş döneminde topraklarına yerleştirilen Amerikan taktik nükleer silahlarını çoktan söktü. Türkiye dahil beş NATO üyesi ülke topraklarında ise bu silahlar halen duruyor. Amerikan nükleer silahlarının, İncirlik üssünde konuşlu olduğu belirtiliyor. Ama ne NATO ne de Amerikan yönetimi, bu silahların söz konusu ülkelerdeki mevcudiyetini doğruluyor. Özellikle Amerikalı yetkililere, bu silahların varlığını sorduğunuzda “No comment” yani “Yorum yok,” yanıtını alıyorsunuz. Bildiğim kadarıyla da, örneğin, Türkiye, ABD’den bağımsız bu silahları gerektiğinde kullanma hakkına sahip değil.

Türkiye dahil beş ülkedeki varlıkları doğrulanmasa da, kimi NATO üyesi ülkeler, bu silahların topraklarından sökülmesi için birkaç yıldır konuyu parlamentolarında tartışıyorlar. Önce Belçika şimdi de Almanya parlamentosunda milletvekilleri, yaklaşık üç hafta önce, Amerikan nükleer silahlarının topraklarından geri çekilmesi yönünde hararetli bir tartışma yaptılar. Her iki ülkenin yetkilileri de, nükleer silahları topraklarında barındıran Türkiye dahil diğer üç ülkeye gelip, nabız yokluyorlar.

Merkezi ABD’deki düşünce kuruluşu Silahların Kontrolü Derneği raporlarına göre, NATO’nun nükleer silahları paylaşım düzenlemesine göre, kendi nükleer silahlarını geliştirmemiş olan Türkiye, Belçika, Almanya, İtalya ve Hollanda’nın yanısıra ittifaktan bağımsız olarak nükleer silahını geliştirmiş olan İngiltere’de, Amerikan yapımı 480 adet nükleer silahın konuşlu olduğu tahmin ediliyor.* Kanada ve Yunanistan, Amerikan nükleer silahlarının ülkelerindeki varlıklarını sonlandırmışlar.

Türkiye’de diplomatik ve askerî kaynaklar, tahmin edebileceğiniz gibi, kimi ülke parlamentolarının, artık topraklarından çekilmeleri için tartıştıkları nükleer silahların, ne varlığını doğruluyorlar ne de konu üzerine yorum yapıyorlar.

Ama Almanya ve Belçika gibi ülkelerin, bu silahların artık topraklarından geri çekilmeleri için konuyu yeniden tartışmaları, yakında Türkiye’de de öyle ya da böyle nükleer silahların varlığının tartışılacağı gerçeğini kaçınılmaz kılıyor.

Bilkent Üniversitesi öğretim üyesi ve silahsızlanma uzmanı Doçent Dr. Mustafa Kibaroğlu, Türkiye’de siyasi ve askerî liderliğin, hem içinde bulunulan coğrafyanın kritik olması hem de ABD’nin nükleer caydırıcılığının bölgede sürmesi gerekliliği görüşünden hareketle, Amerikan nükleer silahlarının Türkiye’den çıkartılmasına sıcak bakmadıklarını dile getiriyor.

Ancak Kibaroğlu, “Türkiye’nin artık nükleer silahlara veda etmesi gerekmiyor mu?” başlıklı 2005 yılında yayımlanan makalesinde, 2001 yılı eylül ayında Amerikan topraklarına girişilen terörist saldırıların ardından uluslararası güvenlik ortamının radikal değişikliklere uğradığının altını çizerek şöyle diyor;

“Klasik caydırıcı değeri olan nükleer silahlar, ortaya çıkan bu tehdit türüne karşı artık uygulanmaz. Aynı zamanda, terörist örgütlerin, işlenmemiş yani ham radyolojik maddeler ya da nükleer silahları izinsiz olarak kullanma olasılıkları artmış bulunuyor. Buna ek olarak, nükleer silahların depolandığı bölgelerde güvenlik önlemlerinin artırılmasının yanısıra bu nükleer silahların (Amerikan yapımı) topraklarından çıkartılması için ilgili ülkelerin cesur adımlar atması gerekiyor. Bu adımlara, Türkiye dahil ittifak ülkelerindeki Amerikan nükleer silahlarının sayılarının azaltılmasıyla başlanabilir.”**

Kibaroğlu, tehdit analizlerine dayandırıldığında Türk yetkililerin, “Amerikan nükleer silahlarının ülkeden çıkartılmasına itirazları anlaşılabilir,” demekle birlikte bu silahların Türkiye’den de artık sökülmesi zamanının geldiğini vurguluyor.

Zaten Türkiye’nin temel sorunu da, tehdit analizlerini nasıl yaptığı, kimlerin yaptığı ve bu analizlerin halen Soğuk Savaş anlayışını yansıtıp yansıtmadığı üzerine düğümlenip kalıyor.

NATO’da ABD’den sonra ikinci büyük orduya sahip olmakla övünüyoruz ama biraz durup düşünmüyor ve sormuyoruz; “Bu kadar büyük ordu mu iyi?, yoksa Batı’nın yaptığı gibi sayıca küçük, ama esnek dolayısıyla envanterindeki silahlar günümüz ve gelecek tehdit değerlendirmelerine cevap verebilecek nitelikte bir ordu mu iyi?,” diye.

TSK’nın “Kuvvet 2014,” yapılanması, sayıca küçük ama esnek ve gelişmiş teknolojilerle donatılmış bir orduya geçişi öngörüyor. Ancak, askerî uzmanlar bu alanda fazla bir ilerleme sağlanamadığına dikkat çekiyorlar. Devamlı siyasetle iç içe geçmiş bir ordunun, küçük ama savaş yeteneği yüksek bir yapılanmaya geçmesi tabii ki çok zaman alır.

Bu sorunla bağlantılı bir diğer önemli konu da tehdit değerlendirmelerinin, Batılı demokrasilerde olduğu gibi uluslararası konjonktüre uygun bir şekilde siyasiler tarafından yapılmıyor olması.

Sovyet döneminden kalma korkular aşılmayınca günümüz tehditlerine yanıt vermek de yetersiz kalabilecek Amerikan nükleer silahlarının topraklarımızdan çekilmesine de karşı çıkıyoruz...

* http://www.armscontrol.org

** Author: Mustafa Kibaroglu, Published in: European Security, Volume 14, Issue 4, December 2005 , pages 443 – 457, Routledge, “Isn’t it Time to Say Farewell to Nukes in Turkey?.”



Bu haber 1,138 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,954 µs