I-ıh!.. İkna olmadık | " /> i" /> I-ıh!.. İkna olmadık | "/> i"/>

En Sıcak Konular

I-ıh!.. İkna olmadık

5 Mayıs 2009 12:47 tsi
I-ıh!.. İkna olmadık Sevgi, barış, komşuluk bunlar çok güzel. Ama küresel eğilimlerin Türkiye-Ermenistan yakınlaşmasını teşvik eden eğilimlerine mazeret bunlar mı? Sağ tarafa iyileri sol tarafa kötüleri yazıyoruz. Bunu niye yapıyoruz anlamıyoruz! i

Türkiye ile Ermenistan arasındaki yakınlaşmanın “nedenleri” konusunda, genel anlamıyla Batı’nın öne sürdüğü gerekçeler son derece basit ve anlaşılır. Ama nitelik açıdan Türkiye'yi ikna edecek çapta mı, hayli tartışmalı!

Çünkü bu gerekçeler tek tek ele alınıp sorular sorulduğunda, alınan yanıtların pek doyurucu oldmadığını söylemek gerekiyor. 

1) Çok büyük bir fırsat, kaçırmayın!

Pekala! Bu fırsat kim tarafından ve nasıl yaratıldı? Aslında şu soru da anlamlı; Bu Türkiye için bir fırsat mı? İki ülke yakınlaşınca (aman yanlış anlaşılmasın, yakınlaşılmasın demiyoruz, anlamaya çalışıyoruz) Türkiye’nin bundan menfaati ne? Tekrarlayalım; fırsat kim tarafından, nasıl yaratıldı, Türkiye için fırsat mı?

2) Yakınlaşma Azerbaycan’a yardım edecek en iyi yol. Çünkü Ermenistan kendini güvende hissettiğinde Karabağ sorununun çözümü kolaylaşır!

Garip bir yaklaşım olacak ama, Ermenistan kendisini güvende hissetmese ne olur? Yıllardır zaten hissetmiyor, ne oldu? Karabağ meselesindeki uluslararası hukuki durum gayet açık. Burası Ermeniler tarafından işgal edilmiş bir bölgedir ve tamamen haksızdır. Biz değil tüm küresel resmi kurumların görüşü bu. Onlar söylüyor ve gerçek böyle. Aslında bu nedenin Türkçesi şu: Siz Ermenistan’la sınırları açıp, diplomatik ilişki başlatırsanız, biz de Erivan’ı ikna ederiz.

3) Ama Ermenistan Karabağ barış sürecini onaylamazsa, Türkiye-Ermenistan ilişkileri sürdürülebilir gözükmüyor.

Hangi ilişkiler? Bir ilişki mi var? Bildiğimiz tek ilişki ülkesinde açlık sınırında yaşayan Ermenilerin iş-ekmek bulabilmek için ve illegal yollarla Türkiye’ye gelmesi. Bizim de insanlık adına bunu görmezden gelmemiz. Başka? Bu konuya tam açıklığa kavuşturalım. Türkiye’nin Ermenistan’a ihtiyacı, bir berberin bahçe makasına ihtiyacı kadar. Ermenistan eriyor! Nüfus olarak da ekonomik olarak da. Diaspora nüfusu Ermenistan nüfusunu geçeli yıllar yıllar oldu. İktisadi bunalım had safhada. Bundan memnuniyet duyduğumuz için söylemiyoruz. Türkiye’nin komşularına veya herhangi bir ülkeye bakışı tarih boyunca böyle olmadı, olmaz. Ama Erivan tüm dünyaya kapalı ve boğuluyor. Gerçek bu. Çözümü? Çok kolay! İşgal ettiği topraklardan çekilsin, Türkiye sınırlarını tanısın ve toprak talebeni ebediyen reddetsin. Sözde soykırım meselesine gelince; Türk kamuoyu bu konuda mutabık değil. Ya toptan unutsun ya oturup konuşulsun arasında ayrışıyor. Hangisinde uzlaşılırsa Ermenisten ona da uysun. Bu kadar. Bunlar yapıldığında Türkiye kimseye yardım eli uzatmaktan çekinmez.

4) Fakat sınır 16 yıldır kapalı. Kapanmasının nedeni 1992-1994 olayları yani bu toprakların Ermenistan tarafından işgal edilmesiydi. Bu kadar zamandır kapalı olmasının ne faydası oldu?

Ya biz anlatamıyoruz ya siz anlamıyorsunuz. 16 yılda bu konuda taraf üç ülkenin, Ermenistan, Azerbaycan ve Türkiye’nin geldiği noktanın farkında değilsiniz herhalde. Türkiye’yi zaten hesaba katmayın ama Azerbaycan-Ermenistan arasındaki askeri dengeler değişeli çok oldu! Bunu biz demiyoruz. İlham Aliyev söylüyor. “İsteğim zaman gidip alırım” mealindeki sözü 2008 sonudur. Dengeler izin vermiyor başka. Ama şunu anlatmaya çalışıyoruz: "16 yılda birşey olmadıysa biraz daha kapalı kalsın" denirse yanıt ne olur? Zaman Ermenistan’a işlemiyor. Azerbaycan’a ve Türkiye’ye çalışıyor. Zaten tam da şimdi bu meselenin ortaya hızla çıkarılmasının nedeni ne? Şunu açıkça söyleyelim: O sınır kapıları Ermenistan’ın can damarı! Ve Ermenistan bir adım atacaksa bunun için atacak. Bir gerçek de bu.

5) 1994 Azerbaycan-Ermenistan ateşkesi sağlam değil, kırılgan. Bu tehlikeli. İleriye dönük adım atılmasını gerektiriyor.

Pardon! Tehtid mi ettiniz, bize mi öyle geldi? Ateşkesin kırılganlığı ne demek? Ermenistan, Azerilere veya Türkiye’ye saldırmayı mı düşünüyor? Buna gerçekten cevap mı istiyorsunuz?

İşte bu 5 soru-ister inanın ister inanmayın-Batı’nın Türkiye’yi ikna etmede kullandığı argümanların bütününü oluşturuyor.

Ve öyle olunca anlaşılıyor ki “dert” başka. Bu Ermenistan veya Türkiye ile sınırlı değil. Daha bölgesel ve küresel dengeler bu süreci gerektiriyor.

Çok uzatabilir ama bir örnek verelim. Hazar enerji kaynaklarının (petrol ve doğalgaz) Batı’ye geçişi için yollar kapanıyor, riskli hale geliyor. Üç tane yol var zaten. Gürcistan, İran ve Ermenistan. Batının bu kaynakları çıkarması, ulaştırması için üç yol.

Gürcistan artık çok riskli. Rusya bütün ağırlığı ile bölgeye binmiş durumda. İran’ı söylemeye gerek bile yok. Batı’nın enerji yolları Tahran’ın elinde olabilir mi?

Geriye bir yol kalıyor. Malum. Bu tek örnek bile yeterli ama fazlası da var dediğimiz gibi. Ortaasya ve Kafkaslar’da açık bir “doğu-batı” çekişmesi var.

Türkiye açısından ise bu yakınlaşmaya ihtiyacın iki ikna edici nedeni olabilir. İlki, Azerbaycan-Ermenistan üzerinden gelecek enerji hattı-eğer mümkün olursa-Ankara’nın elbette işine yarayabilir ve önemlidir.

İkincisi ise ABD’nin Ermeni sözde soykırımını tanıması halinde ortaya çıkabilecek uluslararası hukuki talepler. Bu talepler olsa bile yerine gelir mi ayrı konu ama hayli baş ağrıtacağı kesin. Türkiye bunlarla uğraşmak istemeyebilir.

Ama madem öyle, yani Türkiye ile Ermenistan arasındaki yakınlmaşmanın gerçek gerekçeleri: sevgi, barış, dostluk, kardeşlik, komşuluk değil: o zaman dosdoğru söylemek gerekiyor: Dert başka!

www.iyibilgi.com



Bu haber 1,164 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,591 µs