kabinede izi | " /> kabinede izi | "/>

En Sıcak Konular

Cumhurbaşkanı Gül'ün kabinede izi

1 Mayıs 2009 21:01 tsi
Cumhurbaşkanı Gül'ün kabinede izi 

Başbakan Erdoğan, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün kabine ile ilgili önerileri olduğunu, bunları değerlendirdiklerini söyledi.

Erdoğan, Başbakanlık Merkez Bina'da düzenlediği basın toplantısında Bakanlar Kurulu'nda yapılan değişiklik ve yeni görev dağılımını açıkladı. 

Açıklamaların ardından gazetecilerin sorularını yanıtlayan Başbakan Erdoğan, bir gazetecinin ''kabinedeki değişikliğin bir güven oyu gerektirip gerektirmeyeceği, bu konuda bir düşüncesi bulunup bulunmadığı'' yönündeki sorusu üzerine, ''Biraz garip soru olmadı mı?'' karşılığını verdi.

Aynı gazetecinin ''Bu yönde yorumlar vardı, o yüzden'' şeklindeki yanıtı üzerine Başbakan Erdoğan, ''Bir defa böyle bir soruyu abesle iştigal olarak görüyorum. Şu anda 9 arkadaşım, 1 tanesi parlamentonun dışından olmak üzere, yeni olarak kabineye giriyor. Diğerleri kabine içerisindeki yer değişikliğini yapıyorlar. Bunlar tamamıyla şu anda AK Parti iktidarının tasarrufudur. AK Parti'nin de böyle bir güven oyuna ihtiyacı yoktur'' dedi.

Ekonominin koordinasyonu konusundaki değişikliklere neden ihtiyaç duyulduğu ve ne tür bir farklılığın olacağı yönündeki soru üzerine de Başbakan Erdoğan, ''Ekonomi koordinasyonu zaten vardı. Fakat burada çok daha farklı bir koordinasyon gereğini duyduk'' yanıtını verdi.

''Bu koordinasyonun çok daha güçlü hale gelmesini, tek elden yürütülecek bir yapı olmasını istediklerini'' belirten Başbakan Erdoğan, şöyle devam etti:

''Bunun için de Ali Bey'de özellikle finans sektörünü toparlayalım dedik, ağırlıklı olarak ve Hazine ile müşterek olarak bunu götürelim. Örneğin artık bir DPT gibi kuruluşlar, GAP, DAP bunların hepsi bir başka bakan arkadaşımıza, örneğin Bingöl Milletvekili Cevdet Yılmaz arkadaşımıza... Bu arkadaşımız, DPT'den gelmiş, yöreyi iyi tanıyan, bilen ve yurt dışı eğitimi falan güçlü olan bir arkadaşımız.

Bu bakımdan onunla hem bölgeyi özellikle tanıdığı için, oraya yüklenmemiz gerekiyor. GAP'ı DAP'ı çok iyi götürmemiz gerekiyor. DPT'de de zaten bu çalışmaların içerisinde olduğu için bunu böyle uygun gördük.''

-DAVUTOĞLU'NUN ATANMASI-

''Kabine'de ilk kez seçilmiş olmayan bir ismi dışarıdan alıyorsunuz. Buna neden gerek duydunuz? Sayın Cumhurbaşkanı'nın bu değişim sırasında gerek modalite olarak gerek isim bazında önerilerini aldınız mı?'' şeklindeki soruyu yanıtlarken Başbakan Erdoğan, şunları söyledi:

''Önerisinin olmaması mümkün değil, önerileri oldu, bunları değerlendirdik. Böyle bir değişim noktasında da yani Dışişleri çalışmaları içerisinde gerek Başbakanlık müşaviri olarak, ondan sonra da biliyorsunuz büyükelçilik unvanını alan Prof. Dr. Ahmet Davutoğlu Bey, gerek Abdullah Gül Bey'in Başbakanlığı döneminde, gerekse benim Başbakanlığım döneminde gerçekten yoğun bir Dışişleri sirkülasyonunun içerisinde oldu. Cumhurbaşkanlığı döneminde Abdullah Gül Bey'in, gerekse benimle gerek Dışişleri bakanımızla hakikaten bu işin içerisinde çok çok büyük bir emek verdi. Dışişleri camiamızı gerek burada, gerekse yurt dışında gayet iyi tanıma fırsatını buldu ve birikimi bu işe çok çok gerçekten fırsat tanıyan bir kıymet, bir değer olduğu için, Dışişleri Bakanlığında istifade edeceğimize inandığım için kendilerini bu göreve getirmeyi faydalı gördüm.''

-BAKANLIKLARDA DÜZENLEME-

Bir gazetecinin, ''Yerel yönetimlerden sorumlu devlet bakanlığının kurulması, Bilim ve Teknoloji Bakanlığının kurulması, Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanlığının ayrılması gibi bir takım teknik düzenlemelerin de yapılacağı söyleniyordu, bekleniyordu. Yasal düzenlemeler de gerekiyor bunların bir çoğu için. Bununla ilgili bir çalışma olacak mı önümüzdeki süreçte?'' sorusu üzerine Başbakan Erdoğan şunları kaydetti:

''Bunlar tabii hep dedikodu. Aslında biz tabii biliyorsunuz çok iddialı bir şekilde 2002 seçimlerine girdiğimizde bakan sayısını azaltmak üzereydik. O seçimlerde nitekim devlet bakanlığı sayısını on tane azalttık, düşünün. Ondan sonra maalesef iki tane artırdık. Eğer bu dediklerinizi de yapmaya kalkarsak biz icracı bakanlıklarda da artmaya gideriz.

Kaldı ki biz Kültür ve Turizm Bakanlığını o dönemde mesela birleştirdik. Çevre ve ormanı aynı şekilde birleştirdik. Bunların birbirini güçlendirdiğine inanıyoruz. Mesela ben kültürü turizmden ayrı düşünemiyorum. Neden düşünemiyorum? Çünkü turizmin en önemli kaynağı, hareketini sağlayan bir defa özellikli olarak bunu söylüyorum turizmdir. Turizmin de hareketini sağlayan kültürdür.

Kültür varlıklarınız turizmi tahrik eder, turizmden elde ettiğiniz imkanlar da kültür varlıklarınızın kalıcılığını sağlar. Bu bakımdan birbiriyle iç içe olan iki yapı bu, iki kurum. Bunları birbirinden ayırmak bana göre çok yanlış.

Bugün mesela bizim kültürel varlıklarımızın güçlü olduğunu söylüyoruz. Ama bunun mali noktada sürekli olarak finanse edilmesi, bunların kalıcılığını sağlayacak bir yapının olması turizm gelirleriyle oluyor. Turizm de bizim için çok önemli bir kaynak. Bunun için de özellikle kültür varlıklarının çekim alanı olmasını istiyorsak, bunun iç içe olması, tek elden yürütülmesinin faydalı olduğuna inanıyoruz ve bunun faydasını da gördük gerçekten. Mesela bu dönem içerisinde bin 500 civarında kültür varlığımızı gerçekten geleceğe taşıyacak, renovasyonunu yaptık, restorasyonlarını yaptık ve hala bunlar da devam ediyor. Bu bakımdan bunları ayırmayı falan düşünmüyoruz.

Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanlığında bunları da düşünmüyoruz, fakat EPDK ile alakalı düşüncemiz var. O da tabii yasal düzenleme istiyor. Orada özellikle düşündüğümüz bizim, petrol-doğalgaz ile enerjiyi birbirinden ayırmak gibi bir düşüncemiz var. Elektrik enerjisini kastediyorum. Bunlar üzerinde EPDK'nın bir çalışması, arkadaşların bir çalışmaları var. Taner Bey'in bu konu üzerinde enerji danışmanım olarak çalışmaları var. Bu çalışmaları değerlendireceğiz. İnşallah parlamentoya da sunacağız.''

aa

 




Bu haber 1,317 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,004 µs