Bombadaki parmak izi hangi ülkenin? | " /> Bombadaki parmak izi hangi ülkenin? | "/>

En Sıcak Konular

Bombadaki parmak izi hangi ülkenin?

1 Mayıs 2009 09:00 tsi
Bombadaki parmak izi  hangi ülkenin? Şehitlerimizin yasını tuttuk, genç bedenleri dün dualarla toprağa verdik… Şimdi sıra ‘ne oldu da susan silahlar konuşmaya başladı’ sorusunun yanıtını aramaya geldi. Hem de Türk basınına yansımayan kimi bilgiler eşliğinde… <

Artık kimse buna şüpheyle yaklaşmıyor… ABD-Irak-Kuzey Irak-Türkiye ve hatta İran arasında PKK’nın tasfiyesinin konuşulduğu bir sır değil. Artık kimse özellikle Irak’ın kuzeyinde sorun istemiyor. ABD’nin de düşüncesi bu yönde, Türkiye ile ilişkilerini geliştirmek isteyen Kuzey Irak yönetiminin de…

Üstelik sadece konuşulmakla kalmıyor, harekete geçiliyor. Örneğin Kuzey Irak yönetimi uzun bir süredir PKK’ya yönelik yaşamsal desteğini kesmiş durumda. Bu örgütü zor durumda bırakıyor. Şimdi “dağdan indirme” prosedürü tartışılıyor. Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ da bu tartışmalara katılmış ve af konusunda TSK’nın görüşlerini açıklamıştı. Öte yandan Kürt konferansları toplanıp PKK’nın silahtan arındırılması ve örgütün dağıtılması sürecinin nasıl işlemesi gerektiğini tartışıyor.

Son zamanlarda ABD-Irak ve Kuzey Irak ile Türkiye arasında yaşanan yoğun PKK trafiği de gözlerden kaçmıyor. Basına yansıyan bilgilere göre Irak Özel Temsilcisi Murat Özçelik geçtiğimiz hafta Washington’da temaslarda bulunurken, ABD Genelkurmay Başkanı General Mullen de Ankara’da meslektaşı İlker Başbuğ ile baş başa görüşmüştü. Her ne kadar bu görüşmelerde ana konu terör örgütü olmasa da PKK’nın da ele alınan konular arasında olduğu yadsınamaz bir gerçek.

Peki, PKK bu konuya nasıl bakıyor? Bölgesel ve küresel şartlar örgütün tamamen aleyhine. Önce her ne kadar Kuzey Irak yönetimini “kendilerini yüz üstü bıraktığı” iddiasıyla suçlayıp Türkiye’ye yönelik saldırılarını artırsa da edinilen izlenim PKK’nın da artık dağdan inme konusunda kendi içinde tartıştığı ve yavaş yavaş bir sonuca ulaştığı şeklinde. Örneğin Diyarbakır ve Hakkari’de gerçekleşen ve 10 askerimizin şehit olmasıyla sonuçlanan saldırılardan hemen bir gün önce terörist Murat Karayılan’ın yaptığı açıklamalar bir hayli dikkat çekici. Basına yansımadı ancak saldırılardan bir gün önce Karayılan el Cezire’ye şunu söyledi: Şu anda çok tehlikeli bir süreçteyiz. İki seçeneğimiz var: Büyük bir savaş ya da barış… Biz PKK’nın meselenin silahsız, barışçıl çözümüne yaklaştığını söylüyoruz.

Karayılan’ın bu sözleri önemli… Peki, bölgesel ve küresel şartlar PKK’yı silah bırakmaya zorlarken, örgüt de buna hazır olduğu imasında bulunurken ne oldu da Diyarbakır ve Hakkari’de bombalar patladı? PKK neden Türk Silahlı Kuvvetlerini Kuzey Irak’a hava operasyonu düzenlemeye zorladı? Gelişmeleri yakından izleyenler ve sorumlular bu sorunun yanıtını arıyor.

İşte olası yanıtlar:

• “Seçimlerden hemen sonra doğu illerinde PKK’nın şehir örgütlenmesine yönelik büyük operasyonlar gerçekleşmişti. PKK bu saldırıyla Türkiye’ye ‘operasyonları durdur’ mesajı vermeye çalışıyor.” Bu olası yanıt akla yakın geliyor. Ancak terörist saldırıların bir sebeple açıklanmayacak kadar karmaşık olduğu gözlerden kaçmamalı.
• “PKK bölgesel ve küresel konjonktürün kendisine dayattığı tasfiye sürecine direnmeye çalışıyor.” Bu yanıt doğruysa saldırıların artarak süreceği tahmininde bulunulabilir. Ancak PKK’nın ABD’ye, AB’ye ya da Kuzey Irak’a rağmen Türkiye ile çatışmayı göze almayacağı görüşü uzmanlar arasında hakim.
• “Bu saldırı PKK arasındaki bölünmüşlüğün bir eseri. Karayılan gibi isimler silahsızlanma yönünde tavır koyarken PKK içinde mücadelenin sürmesi gerektiğine inanan bir grup saldırıyı düzenleyerek tasfiye sürecine çomak sokmak istedi.” Şu ana kadar sayılan olası sebepler arasında doğruya en yakın seçeneğin bu olduğuna inanılıyor. Zira PKK’nın silahsızlandırılması ya da terörist saldırılar gerçekleştiğinde hangi PKK diye sormak gerekiyor.
• Ancak seçenekler bunlarla sınırlı değil. Açıkçası uzayıp gidiyor. Biz daha önce Mahir Kaynak’ın yüksek sesle dile getirdiği şimdiyse gizliden gizliye yeniden konuşulan o ihtimali de dile getirelim: “PKK’nın tasfiyesi gerçekleştiğinde bölge istikrara kavuşacak ve Türkiye Kuzey Irak ile ilişkilerini güçlendirecek. Ayrıca Türkiye dikkatini küresel ve bölgesel başka sorun ve konulara verebilecek. Elbette bu ABD’nin de işine gelecek. Zira PKK’nın silahsızlanmasıyla Kuzey Irak’ta sorunla karşılaşmayacak olan ABD, böylece Kuzey Irak Kürtleri ile Türkiye’nin yakınlaşması sürecinde başarıya ulaşabilecek. Türkiye Kürt daha rahat atacağı adımlarla AB konusundaki en önemli soru işaretlerinden birini kaldırmış olacak. Ancak bu durum her ülkeyi memnun etmeyecek. O ülkelerden birisi PKK’nın bölünmüş yapısından faydalanarak bu saldırıya örtülü destek vermiş olabilir.” Örneğin Sarkozy’nin başkan olması ve Kouchner’in Dışişleri bakanı atanmasıyla Kuzey Irak’la yakından ilgilenen ve konsolosluk kurarak etkisini artırmaya çabalayan Fransa… Örneğin Türkiye’nin son çıkışlarıyla canı bir hayli sıkılan ve Suriye ile yapılacak ortak tatbikata kızan ancak sesini yükseltemeyen İsrail… Örneğin PKK sorununun çözülmesiyle Türkiye ile birlikte kurduğu ve ABD’ye rağmen işleyen en önemli ortaklık mekanizmasını kaybedeceğini, dolayısıyla yeni oyun planında Türkiye’den uzaklaşacağını ve yalnız kalacağını düşünen İran… Örneğin Amerikan realizmi çerçevesinde yeniden oluşturulan bölgesel planlamaya karşı çıkan Amerika içindeki kimi gruplar… Ve örneğin ABD’nin ortadoğudaki adımlarına taş koymaya çalışan Rusya… Bu listeye Almanya, dün Irak’taki tüm askeri varlığına son verme kararı alan İngiltere, Ergenekon diye de bilinen Türkiye içindeki kimi çete yapılanmaları da eklenebilir.

 



Bu haber 5,857 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,955 µs