Herşey çorapla başladı!

30 Nisan 2009 15:39 tsi
Diyebilirdik ama bir paradoks şu ki, ‘şu okullar olmasa marif ne güzel yönetilirdi’! İşte Bakan Hüseyin Çelik’in uğraştığı doğal zorluklarının biri buradan. Öbürleri kendinden. Kabine revizyonunda Çelik kalır mı derseniz. Yanıt kısa ola

Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, seleflerinden ne daha fazla ne de daha az eleştirilmiş bir bakan. Milli Eğitim’in makam koltuğu iğneli fıçı olduğundan, Çelik de payına düşeni aldı.

Ancak mesele bu kadar basit değil. Örneğin, bugün Sabah Gazetesi’deki köşesinden Bakanların karnelerini aktaran Meliha Okur’a göre Milli Eğitim Bakanı’nın karne notu 8,1. Ama eksi!

Oldukça “kırık” sayılabilir ve Eylül’de telafi müşkil görünüyor. Çünkü Bakan Çelik’in ismi artık Başbakan’ın cebinde olduğu söylenen yeni kabine listesinde yok gibi. Yani spekülasyonlar ve kulisler bu yönde.

Okur’un bir araştırma kuruluşuna dayanarak verdiği bilgi kimilerine göre subjektif olabilir. Ama şurası gerçek. Bakan Çelik sık sık kamuoyunun gündemine farklı tartışma konuları ile gelen biri ve yine aynı nedenle medya üzerinden sıklıkla eleştirilen bir bakan.

Bakanlık döneminin uzunluğu anımsandığında tekrarlanan bu durumun belli bir yapranma payı yarattığını söylemek de gerekiyor. Başbakan açısından ise genelde söylendiği üzere iki önemli konu var.

Bunlardan biri Mart 2009 yerel seçim sonuçları. Birçoğuna göre Başbakan için çok önemli yerel yönetimler, seçim sonuçları açısından kabine değişikliklerini bağlayacak.

İkinci nokta ise yeni daha doğrusu “taze” bir bakanlar kurulunun açacağı beyaz sayfanın başlangıç olacağı. Elbette buna TBMM AKP Grubu’nun bakışları ve Genel Merkez bürokrasisinin kanaati de eklenmeli.

Bu bağlamda Van milletvekili olan Çelik’in ilk kırığı ilinin DTP’ye gitmesi olarak görülebilir. AKP elbette sadece Van’ı kaybetmedi. Ama bazı şehirler Başbakan için önemliydi.

Adana, Antalya, Siirt vb. Van da bunlardan biri. Bu yüzden Başbakan’ın Çelik’e “Van minut” demesi olası.

Bu haber 1,136 defa okundu.