deryayı bilmezler! | " /> deryayı bilmezler! | "/>

En Sıcak Konular

Onlar ki derya içindedir deryayı bilmezler!

30 Nisan 2009 15:11 tsi
Onlar ki derya içindedir deryayı bilmezler! Cemaatlerden şikayetçidirler. Ama kendilerinin “seküler şeyh” konumunu görmezden gelirler. Her şeyi bildiklerini sanırlar ama bir söyledikleri öbürünü tutmaz. Siyaseti de öldürürler… İşte köşe yazarlığı kurumu…

Köşe yazarlığının bizim ülkemizdeki kadar etkili olduğu başka bir ülke var mıdır? Bilmiyoruz…

Fakat varsa ve o ülkenin siyasi-toplumsal yapısını ve zihniyetini araştırırsak bize benzeyen çok güçlü noktalar bulmamız yüksek ihtimal… Bu konuda başka ülkelerle karşılaştırmalı bir yüksek lisans tezi önemli bulgular ve sonuçlar edinir…

Tahmin edecek olursak bulunacak o ortak noktalar şunlar olabilir: Öncelikle fikir hayatının kısırlığı, siyaset üzerinde toplumun etkisi yerine devletin baskıcılığının hakim olması, kutuplara bölünmüş bir toplumsal yapı, tartışmadan ziyade polemiklerin öne çıkıyor olması, ezberlerin ve tarafgir tutumların hakim olması…

Bunlar içeriksizliğine rağmen niye köşe yazarlığı kurumunun bu kadar etkin olduğunun sebepleridir…

Gazete aslında “haber” demektir… Fakat ülkemizde gazeteler habere yaklaşım, duruş-pozisyon farkıyla değil köşe yazarlarıyla daha çok kendilerine kimlik yaratırlar ve okuyucu da köşe yazarı için gazete tercih eder…

Yani gazeteler editöryal ve muhabirlik hususlarında kendilerini farklılaştıramazlar; bu konuda hepsi birbirine benzer…

Ama köşe yazarları sadece gazeteye kimlik vermekle kalmazlar; çok kritik bir politik konumda da yer alırlar…

Bu sağlıklı değil, çünkü politikalarının başarısızlıklarına partiler gibi katlanmazlar…

Örneğin 2007 sürecinde merkez medya yazarları hem yanıldılar, hem yenildiler ama hala yerlerindeler…

Öte yandan entelektüel, fikri dünyasının taşıyıcı en önemli kanallarından olan dergiler ise ülkemizde çok cılızlar ve kaliteli olanlar da zor durumdalar…

Okuyucular fikir edinme ihtiyaçlarını derinlikli yazıların olduğu dergilerle değil, 5 dakikalık kısa, içeriksiz, polemikçi köşe yazılarıyla karşılıyorlar…

O köşe yazılarıyla her şeyi anladıklarını-bildiklerini sanıyorlar.

Bunun yanı sıra herkesin okuduğu ve okumadığı isimler listesi var…

Bu da siyasi kutuplaşmaların, parçalı-cemaatçi fikir dünyasının eseri…

Çünkü okuyucu bir KILAVUZ gibi baktığı köşe yazarı ne yazarsa, onu adeta ezberliyor, onun gibi düşünüyor, onun yazdıklarını papağan gibi tekrarlıyor…

Yazarı fikir değiştirirse, kendisi de değiştiriyor; onun her zaman en doğruyu bildiğine inanıyor…

Fakat aynı kesimler bir çelişki olarak dini cemaat yapısına da karşı olduğunu ifade ederler…

Yani “şizofrenik bir seküler cemaat” halidir bu aslında: Cemaat olduğunu reddedip, cemaat olmak durumu…

Bunun sebebi devletin baskıcı ve otoriter siyaset yapısı nedeniyle özgür bir tartışma ortamına sahip olmamamızdır…

Çünkü baskı ortamları herkesi kendi “korunaklı cemaatlerine” hapseder…

Başbuğ veya benzer düşünenler, cemaatlere karşıysa, cemaatleri var eden özgür yurttaşlığa imkan vermeyen baskıcı vesayet rejimini de eleştirmelidir…

Editöryal ve haber açısından hiçbir fark yaratamayan gazeteler de birer cemaat iken, köşe yazarları da o cemaatin “şeyhleri” konumunda görüyorlar kendilerini…

O yüzden siyasiler de “aman köşe yazarları ne der” kaygısıyla hareket etmekten kendilerini alamıyorlar…

Çünkü köşe yazarları insanların beyinlerini işgal etmiş durumdalar ve belirliyorlar kimin ne düşüneceğini…

Cemaatçi yapı dolayısıyla da köşe yazarının yazdıklarının doğru ve ahlaki olması da bir faktör değil maalesef… O ne yazarsa okuyucu kabulleniyor neredeyse… Yada en azından güçlü itirazlar, “had bildirmeler” olmuyor…

Bu da köşe yazarlığının siyasette işgal ettiği yerin siyaseti “öldürdüğünün” göstergesidir…

Özgür yurttaşların etkin olduğu demokrasilerde köşe yazarlarının hadlerini bilirler…

Bizde demokrasinin durumunu anlamak için köşe yazarlarının pervasızlığına da bakılabilir… Bir gün yazdığı öbür gün birbirini tutmasa da onlar hiçbir şey yokmuş gibi yazmakta beis görmüyorlar… Çünkü sorgulayanları yok…

www.iyibilgi.com analiz



Bu haber 1,933 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,366 µs