Gazeteler: 3 manşetli vasat! | " /> Gazeteler: 3 manşetli vasat! | "/>

En Sıcak Konular

Gazeteler: 3 manşetli vasat!

30 Nisan 2009 13:23 tsi
Gazeteler: 3 manşetli vasat! Yine ortak bir gündem var. Daha doğrusu üç ortak gündem var. Orgeneral Başbuğ’un konuşması. 10 şehidimiz ve Adalet eski Bakanı’na suikast. Gazeteler için zor bir ‘1’inci sayfa’ günü. Hangi gazeteler altından kalktı, hangileri

HÜRRİYET: Üç haber de eşit görülmüş diyebiliriz. Tasarım bu manada iyi. Tabii hangisinin öne çıkarılması gerektiğine ilişkin yazı işlerinde tartışma olduğu anlaşılıyor. Genelkurmay Başkanı’nın 2.5 saatlik konuşmasından, “Ordunun gömülü silahı yok” manşete (logo üstü) çekilmiş. Bu tamamen yazı işlerinin kararı. Başbuğ konuşmasından çıkarılabilecekler çoktu. Bu tercih edilmiş diyecek birşey yok. Sürmanşet: “10 şehit acısı”. Yazı işlerinin genelde en zorlandığı budur zaten. Diyecek fazla birşey yoktur. Sözün bittiği yerdir. Ya haberi dümdüz verirsiniz, (10 Şehit! gibi) veya duygularınızı da eklerseniz. “Acı” gibi. Buna da diyecek birşey yok. Manşet: “İşte hayata dönüş”. Güzel. Üzerinde oynanabilecek manşetlerden biri bu. Eski Bakan Türk’ün, kendisine suikast girişiminde bulunan terörist kız için ambulans çağırmasına, hayatını kurtarmasına aynı zamanda da suikast girişiminin “nedenine” açık gönderme. Tümüne birden (7) diyebiliriz. Hürriyet “flaş haber sağanağı” altında ezilmemiş.

SABAH: Bunu artık tekrarlamayalım. Tüm gazeteler bugün 3’lü manşetle çıkmak zorundaydı. Değerlendirmeyi de bunun üzerinden yapmak zorundayız. Sabah, Başbuğ konuşmasını ve şehitlerimizle ilgili haberi eşit görmüş. Türk’e suikasti ise biraz daha küçük ama en sağ taraftan olduğu için göze gelir biçimde. Şehit haberini logo üstünden ama siyah zeminden gördüğü için diğer haberlere biraz basıyor. Normal. Tek eleştiri haber seçimi için değil, siyahın ana sayfanın gerisine biraz yüklendiği tasarım bağlamında yapabiliriz. Manşet 1: “Yüreğimizi 10 ateş düştü”. Tamam, yani Hürriyet’le aynı noktadalar. Manşet 2: “Darbecileri barındırmayız”. E, bu da tamam. Yazı işleri kendi önemlisini Başbuğ açıklamalarından çekmiş. Manşet 3: “Türk’e canlı bomba”. Çok düz. Fakat haberi veriyor işte. Hürriyet’e göre çok as not kırıyoruz: (6)

MİLLİYET: Felaket! Manşet 1: “İddianameyi eleştirdi”. Manşet 2: “Mayınlı tuzak: 9 şehit”. Manşet 3: “Karakutu Kanal 7”. Milliyet’in zaman zaman Hürriyet’in söyleyeceklerini söylediğini biliyoruz. Ama “asist” için zamanlama çok kötü. Kanal 7 haberi illa verilecekse-ki özel haberdir, kabul-günü bugün değildi. Birinci sayfadan gör, devamını içeriden ver. Bu bir. İkincisi, Başbuğ toplantısı ve eski Bakan’a suikast haberlerinin tasarımı ne öyle yahu? Pastel renkler günü mü bugün! Başbuğ haberinin birinci sayfadaki tasarımı öyle olur mu? Alta alta bir sürü satır. Olacak gibi değil. Tüm okuma isteğini öldürüyor. Pembe pastel. Aynı şey şehitlerimizi duyuran haber için de geçerli. Böyle mi veriyoruz üzüntümüzü, kayıplarımızı? Bizce grafik-tasarımcının suçu yok burada, yazı işlerinde “Mac”in başında kim oturduysa kalksın oradan! Sedat Ergin’in gazetesi bunu sık yapmaya başladı. Neyse... Dahası da var ama (4) diyelim, konuyu kapatalım.

AKŞAM: Ne diyelim ki bu birinci sayfaya. Kötü desek değil, iyi desek değil. Ayıraylım en iyisi. Manşet 1: “Adını anmadan tavrını koydu”. Logo üstünden başlıyor, gazetenin sağ tarafından aşağı kadar iniyor. Ağırlğı iyi. Fakat o sağ taraf yok mu! Ah, ah! Milliyet’in hatasını katmerlemiş. Bordo zemine dişi (beyaz) çıkarsanız öyle olur işte. Uzun bir de. İçeri taşıyın şunu sevgili dostlar. Sağ tarafın yarısı konulmamalıydı. Oraya şehit haberi girmeliydi. (Manşet 2: Bir günde 10 eve ateş düştü.) Yoksa işte böyle 10 şehidin toprağa düştüğü günün sabahında, bu haberi gazetenin en altına “sığıştırmak” zorunda kalırsınız. Siyah zemin de kurtarmaz, kurtarmamış. Ayrıca bakın, cümle üzerinde düşünen garipseyebilir. Sizi üzen şaşırtan, 10 şehidin bir günde olması mı? Yoksa 10 şehidimizin olması mı? Yani bu 10 şehit bir haftada olsaydı, ateş düşmeyecek miydi? Elbette kötü niyet yok ama az savruk. Manşet 3: “Kaos tuzağı”. Üç haber içinde en iyi sunulanı bu. Tasarımı da iyi. Zaten puanlar da oradan geliyor: (4)! Tasarımdaki kaos manşetle uyumlu. Yalnız bir uyarı: Bakan Türk’ün resmi ortaya, resim içi resimde  olmaz! Yer sorunu varsa, biraz yukarı çekip, kelimelerin arasına gömseydiniz.

CUMHURİYET: Cumhuriyet logo üstüne kullanmaktan pek haz etmediği için üç haber de alt alta gelmiş. Sanki bir önem sıralaması var gibi olmuş. Doğru değil. Manşet 1: “Canımız yandı: 10 şehit”. Sade bir tasarım ve resim. İki detayı tartışalım. Bir subayın şehit babasını teselli ederken gösteren fotoğraf içeri mi dışarı mı bakıyor? İki, “10 şehit” italik olmalı mı? Ha bir de; canımız elbette yandı. Ama bu o kadar kullanıldı ki, duygularımızı daha doygun yaşatacak ifadeler bulmamız gerekiyor. Sadece Cumhuriyet’e söylemiyoruz bunu. 25 yıldır terörle uğraşan ülkenin manşetleri de tükeniyor ama bunları bulmalı ve çoğaltmalıyız. İçinde duygularımızın hepsi olmalı. Gerisine itirazımız yok.   Manşet 2: “Silahlar TSK’nın değil”. Yine diyecek yok. O tercih edilmiş. Manşet 3: “Türk’e suikast girişimi”. Bu da tamam. Düz ama hatasız. İki haberin ortak kusuru şu: Başbuğ açıklamalarının manşeti, suikast haberininmiş gibi duruyor. Tam ayrılmamış. Hatta zorlama bir eleştiri yaparsak, Türk’e suikast girişiminin silahları TSK’nın değilmiş gibi oluyor ve bu da saçma sapan bir durum tabi. Notunuz (4)’tür.

HABERTÜRK: Geneli fena değil. Ama mini hata çok. Logo üstü manşet 1: “Bir günde 10 şehit”! Yani Akşam’la pişti! Dediğimiz bu işte. Türk medyasında bir kalıp anlayış var. Kıramıyoruz. Yaratıcılık meselesi. Biraz tanrı vergisidir. Aynı haberin “aferim”i: Cumhuriyet’i eleştirdiğimiz o fotoğrafın yönü aynı! Ama yeri en sağa yapıştırılmış. Cumhuriyetçiler bir baksın. Nasıl fark ediyor. Binbaşı şehitlerine bakıyor! Siyah/gri zemin ok. Logo altı manşet 2: “Hayata dönüş intikamı”! Biraz tartışalım. Tasarım eh, okey. Fakat o sözde intikam alınmış gibi olmuş. Unutmayın, suikast başarız! İntikam alınmak istendi. Alınmadı! Sizin manşet ne diyor?  Puan kırarız, kusura bakılmasın. Manşet 3: “Poliste de bunlar var”. Bunlar denilen manşetin altında Başbuğ’un elinde Lav silahı ile resmi. Uyumlu. Manşet seçimi de serbestti. HaberTürk hakkını kullanmış. Yalnız haberin yeri en sağ taraf, yukarıda şehit haberleri ile sol tarafta suikast haberi ile birleşiyor. Güzel. Yani Akşam’ın hatası yapılmamış. Akşamcılar’da (bu da garip bir kelime oldu, Akşam Gazetesi’ndeki meslektaşlar diyelim) bir baksın. Haberi sağdan uzuncu akıtmayınca ne oluyor. Bu arada sayfanın alt kısmı biraz sönük kalmış. HaberTürk emsallerine göre daha küçük olduğundan belirginleşiyor. Nota gelince, geçer: 5

RADİKAL: Arkadaşlar siz iyi misiniz? Radikalsiniz tamam da, bu ne? Gazeteyi elimize alınca, başka bir günün nüshası zannettik. Tarihi iki kere kontrol ettik. Şehitler haberi ile sukiast haberi “pul” olmuş. Başbuğ toplantısı da manşet altı. Vallahi bunu konuşmayı çok isteriz. Hiç manşetleri, tasarımı falan yazmıyoruz. Tek tek eleştirmeye kalksak, okurlarımız “niye (1) veriyorsunuz, çok fazla” diye üstümüze yürür. Ama sıfır da veremeyiz yani. Oradaki herkes meslektaşımız. Garip bir iş.

POSTA: İşte “kaotik” tasarımlı gazetemiz. Ne nerede diye önce bulmacayı çözmeniz lazım ama onları öyle kabul ettik artık. Birinci sayfada 3 haber var zaten. Onlar da belli. Şehitler üstte, Başbuğ altta, suikast onun yanında. Başbuğ haberdinde manşetten (“O silahlar bizim değil”) gayrı alt tarafta altı mini manşet daha var. Bir sunum biçimidir itiraz etmiyoruz. (Bu arada tırnak içinde vermişsiniz ama Başbuğ tam böyle mi dedi?) Tek farklılık suikast haberinde “Kopan kablo katliamı önledi”. Posta standarları kaotiktik dedik ya, notumuzu buna göre vermeliyiz. Mesele şu ki bu sefer sayfa sade olmuş! Geneli (3)’ü ancak kurtarır.

SÖZCÜ: Of of of!.. Çok sert bir sayfa. “Şehitler burada” manşetinin altında evlatlarımızın 10 resmi, onun altında “Kalleşler Meclis’te” manşeti ve altında 21 DTP’li vekilin fotoğrafları. Değişik mi değişik, sert mi hem de nasıl. Peki tasarım? Çok sıkışık ve kalabalık. Çünkü logo üstü manşet var bir de. Başbuğ toplantısı. Sayfanın altında da suikast haberi. Sayfa dolu ama taşıyor! Yani biraz sadeleştirmek lazımmış. Ha denebilir ki bu manşet böyle görselle sunulur ancak. Doğru. Bunu yapmaya karar verdikten sonra eliniz zora giriyor zaten. Fakat sıkışıklık tespitine diyecek olmasa gerek. Bir farklılık olduğu ortada. Ama bu sayfa görsel açıdan çok tartışılır. Buna rağmen (6) veriyoruz.

STAR: Star’ın birinci sayfası biraz uğraştıracak. İyisi de çok kötüsü de. Manşet 1: “Zaman ayarlı hain saldırı”. Çok iyi. Neden iyi. Bir kere emsali yok. Yani hiçbir gazete benzer bir başlık atmadı. Ama dün bu saldırısının zamanlaması çok konuşuldu. Buna rağmen kimse görmedi. Buradan iyi puan gelecek. Resim? İşte orada bir karmaşıklık var. Bizim görebildiğimiz 3 “de coupe” var. Fazla resmi bozuyor. Üstelik hepsinin kalitesi iyi olmadığından gözü rahatsız ediyor. Ek olarak kırmızı oklar kullanılmış. Genelde işe yarar. Ama resim üzerinde bu kadar oynanınca sadece karışıklığa katkı yapmış. Manşet 2: “2009’da terörü bitirmek zorundayız”. Başbuğ’un sözü. Hani başta dedik ya, basın toplantısından çıkarılaak olan biraz her yazı işlerinin kendi meşrebine göre diye. Geri alıyoruz. Manşete bu çıkmaz. Hani cümlede bir stratejik gönderme var, kabul. Ama okur için zor. Onu içeri de veya köşe yazarlarıyla anlatın. Artı Başbuğ resmi kime bakıyor? Manşet 3: “Canlı bomba kıskıvrak”.  ??? Kıskıvrak ne? Dans mı ediyor? Tamam okur cümleyi tamamlıyor “yakalandı” diye ama mecbur mu? Tamamlayamayan veya tamamlamak istemeyen okur ne olacak? Her birine açıklasın diye, bu manşeti atan arkadaştan promosyon mu vereceğiz? Bu arada söyleyelim ana sayfanın ağırlık dağılımı tamam. Puanlamaya gelince. Genelini sevdik. Ama teferruatlı. Sevdiğimiz için torpilli (6).

TAKVİM: Bol ve geniş resimli bir sayfa. Tabii kurtarıyor. Şehitler haberi tamam. Resmi de iyi. Özenilmiş. Üstte tek tek şehitlerimizin fotoğrafları. Hemen altında kocaman bir pusunun yapıldığı yerden çekilmiş resim. Temiz. Üzerine kesimi ve gölgesi “yerinde” yapılmış bir başka fotoğraf. Yine subayımızın şehit babasını teselli ederken gösteren resmi. Spotun yeri ve uzunluğu “kılpyayı” iyi. Resim izin veriyor. Manşet 1: “Hain pusu”. Ahhh! Dostlar tam puan da kılpayı! Azıcık başka birşey ya. Şimdi üşenmesek bir arşiv çalışması yapsak, elinizi vicdanınıza koyun, aynı başlık son 10 yılda kaç kez kullanılmıştır? Suikast ve Başbuğ haberlerini söylemiyoruz. Manşet değil onlar çünkü! Küçümen haber olamaz onlar. Kötü yansıtılmış. Buradan hayli kırıyoruz, ana manşetten ekliyoruz. Normali (8) bu sayfanın. Logo üstü olmasaydı! Allah için bugün ne işi var ana sayfada, yok “Müge Anlı ile parçalanmış hayatlar”ın, yok, “Dr. Ahmet Maranki sorularınızı yanıtlıyor”un? Bugün de olmayıversin. (5)

VATAN: Günün en güzel sayfaların biri. Manşetler de fena değil. Bu hariç: Logo üstü manşet 1: “Yüreğimize ateş düştü: 10 şehit”. Aynı kritik malesef. Hep aynı hep aynı. Zırhlı araç içeri bakmalıydı! Şehitlerimizden birinin resmini kesip büyükmüşsünüz ama iyi bir resim değil. Gazetenin bu bölümü daha parlak olduğundan çok göze batıyor. Zırhlı aracın spot zemini olarak seçilen renk de yanlış. Logo altı manşet 2: “Barınamaz”! Hoş! Okurlarımız diyecek ki neresi hoş? Haklılar ama Vatan şöyle vermiş bu manşeti: “Ba-rı-na-maz!” Vurgu böyle verilir ve tabii siyasi mesajı var. Yalnız Başbuğ paşanın resmi flu mu? Bize öyle gelmiyorsa kötü. Çünkü dünkü toplantıdan çekilmiş temiz bir resim var, hatta çok var. Manşet 3: “Türk ikinci kez ‘hayata döndü’” En çok bunu beğendik. Hem suikast girişiminin nedeni var hem de haberin kendisi. Bravo. Fakat sinek ufaktır ama mide bulandırır durumu var. Manşeti okuyup spotu geçen okur, şöyle bir intiba edinebilir. Bakan Türk doğdu, yani hayata geldi 1, sonra bu suikastten kurtuldu 2. İkinci kez hayata döndü oluyor. Oysa doğum hayata dönüş değildir. (Reenkarnasyona inanmıyorsanız) Biz biliyoruz ki bu saldırı Hikmet Sami Türk’ün ikinci kez bir saldırıdan kurtuluşu. Yani başlık doğru. Ama haberi atlayan okur şaşıra bilir mi? Diyeceksiniz ki “çok detay”! Haklısınız. Zaten puan kırmadık. Bugünün en yüksek notu geliyor (7) Şehitler haberindeki mini sorunlar olmasa pek nadir verdiğimiz (8) işten bile değildi.

YENİ ŞAFAK: Bugünün gazetesi biraz değişik. Notumuzu ortalamaya göre vereceğiz. Çünkü Yeni Şafak’ın manşetleri, tasarımı ve haberi sunuş biçimi bunu zorunlu kılıyor. Logo üstü manşet 1: “İçimiz yandı”. Birşey demiyoruz artık. Gerekli miktarda not gitti. O resim, hani subayımızın şehit babasını teselli ederkenki resim, en iyi kullanımını (Takvim’le birlikte) burada gösteriyor. Giden puanların bir kısmı döndü. Burası (4). Genelkurmay toplantısı ve suikast haberi manşetlerde yok. Onların yerine Bedrettin Dalan’lı bir haber ve Cem Garipoğlu’nun Rusya’ya kaçtığına dair bir başka haber. Bu yanlış. Hayli puan gitti. Bunların altında toplantı haberi var. Hoş bir resim kullanılmış. Turuncu hakim bir fotoğraf ve dişi olarak “Darbecileri barındırmayız” sözü resme bindirilmiş. Haber küçük ama hem kendini gösteriyor (resim seçimi ve rengi yüzünden) hem de haberi veriyor. Buradan puan geliyor. (6) Suikast haberi çok küçük ve manşeti de zayıf: “Canlı bomba”. Buradan da (3). Yani 4 artı 6 artı 3 eşittir 13. Bölü 3: 4.5’uğu yakalayamadığı için ancak (4).

Finalde bir not düşmemiz lazım. Dün Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ, eline lav silahını aldığı an, ertesi günün gazetelerinin hangi resmi kullanacağını belirledi. Zaten gazetelerin tamamına yakınında da bu resim var. Burada gazetecilik tekniği açısından bir tartışma doğuyor. Bu resmi atlamak mümkün değil. En azından şöyle bir gerçek var ortada. İlk kez bir basın toplantısında, (başka yerlerde emsali çok) bir Genemlkurmay Başkanı eline silah alıyor. Bu bile resmin tercih edilmesi için kafi. Öte yandan gazetelerin bütününü gören birisi heryerde bu fotoğrafı görünce ister istemez “bir bu resim mi var” diye soruyor. Yazı işleri bu durumu önceden sezebilir. Muhtemelen öngörmüştür de. Ya burada “atlamayı” göze alıp pas geçecek, yerine bir başka resim kullanacak. Veya bu resim doğru resim, yeri de burasıdır diyerek kullanacak. Bu hata yapmamak demek. Öte yandan ise yeknesaklık demek. Siz yazı işlerinde olsanız ne yapardınız?



Bu haber 1,367 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,801 µs