3 gün dedin 5 gün dedin... Aylar oldu...

29 Nisan 2009 09:43 tsi
Onun için “Ergenekon’un sivil 1 numarası” denildi. 10. dalgadan önce yurtdışına kaçtı. '15 güne kalmaz döneceğim' dedi. Ama '5 gün oldu, 15 gün oldu, aylar oldu' gelmedi. Oysa 'idam da edilsem kuşun kanadına atlayıp geleceğim' diye

Ergenekon soruşturmasının 10. dalgasının şaşırtıcı ismi, Bedrettin Dalan idi. Ancak Dalan’ın operasyonu önceden haber alıp alelacele Türkiye’yi terk etmesi, olayı daha da şaşırtıcı kılan bir gelişmeydi.

Halen ABD’de bulunduğu bilinen Dalan’ın ilk açıklamaları, sağlık nedenleriyle yurt dışında bulunduğu ve tedavisi biter bitmez Türkiye’ye döneceği şeklindeydi. 5 ay oldu. Dalan’ın döneceğine dair herhangi bir emare yok…

Bedrettin Dalan, 10 Ocak 2009’da gerçekleştirilen 10. dalga operasyonlarından sonra, eşinin tedavisi ve kendisinin anjiyo yaptırmasını gerekçe göstererek “15 gün sonra Türkiye’deyim” demişti.

Fakat bu “15 gün” bir türlü geçmek bilmedi… Dönüşünü sürekli olarak erteleyen Dalan, yaptığı açıklamalardan anlıyoruz ki, Türkiye’de olup bitenlerle oldukça ilgili. Doğal olarak özellikle de Ergenekon soruşturmasıyla. Son olarak Poyrazköy’de sahibi olduğu İstek Vakfı arazisinde ortaya çıkarılan cephanelikle ilgili TV kanallarını arayarak açıklamalar yapmıştı.

Dalan’ın memleket ilgisi, öyle böyle değil. O, bu ilgiye “Türkiye sevdası” diyor. Ergenekon davasının ikinci iddianamesinin ek klasörlerinde yer alan belgelerde, Dalan’ın bu “sevdası” ayrıntılı bir şekilde kayıtlara geçmiş durumda.

Bu kayıtlarda Dalan “Başkan” olarak kodlanan askeri istihbarat görevlisine, yurtdışına kaçmış kişileri eleştirdikten sonra şöyle söylüyor: “Onların böyle bir Türkiye sevdası yok. Bir defa kurulmuşlar daha da yerleşememişler. Bir sıkıyı görseler New York’ta, Paris’te yaşamayı göze almış adamlar. Kendim kaç defa ölçtüm... Gidiyorum, bir hafta geçtiği zaman kuşun kanadıyla Türkiye’ye kaçıyorum. Yemin ediyorum, kaçmaya çalışsam 10 gün sonra idama razı olur Türkiye’ye geri dönerim. Benim yapım bu.”

Dalan bir başka Ergenekon tutuklusu, emekli tuğgeneral Levent Ersöz’le yaptığı ve “teknik takibe” takılan bir görüşmesinde de, demokrasiyi “bir şov, game, oyun” olarak tanımlamış ve “asker demokrat olmaz, olmamalı” şeklinde konuşmuştu.

Bedrettin Dalan, Anavatan Partisi’nin kurucularından. 1984-89 yıları arasında İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı yaptı. 1994’te yeniden İstanbul’un başkanı olmaya niyetlendi, başarısız oldu. 1990’da “Demokrat Merkez Parti” adında, artık kimsenin ismini dahi hatırlamadığı bir parti kurdu. 1991’de DYP’den milletvekili seçilerek bir dönem parlamentoda bulundu. Daha sonra siyasetten çekildi, “işadamı” kimliğiyle gündeme geldi.

Dalan’ın “kuşun kanadında” değilse bile bir THY uçağına atlayıp Türkiye’ye gelmesi, görünür gelecekte çok da mümkün görünmüyor.

Bu uzayan firari hayatın, sağlık nedenleriyle olmadığı da artık yeterince açık olmalı.

Fatih Altaylı onun için “Ergenekon’un sivil kanadının 1 numarası” diye yazmıştı. Dalan’ın bu organizasyon içerisinde “kaç numara” olduğunu bilemeyiz, ama “Türkiye sevdası” konusunda, kendi iddiasının aksine hayli “düşük” bir profil çizdiği kesin.

1994’te yeniden İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olmak isteyip de seçilmediğinde, İstanbul halkına sitemler etmişti. Muhtemelen demokrasiye ve halka olan inancını da o zaman kaybetti ve yönünü tamamen askere döndü.

Oysa bir ülke, ancak insanlarıyla beraber sevilebilir. Bir toprak parçasını “yurt” ve “vatan” yapan değerleriyle birlikte…

www.iyibilgi.com

Bu haber 3,801 defa okundu.