Hazır mıyız? | " /> Hazır mıyız? | "/>

En Sıcak Konular

Ergenekon değiştiriyor: Hazır mıyız?

28 Nisan 2009 14:32 tsi
Ergenekon değiştiriyor: Hazır mıyız? Ergenekon davasında sadece sanıklar mı yargılanıyor sanıyorsunuz? Oysa bu herhangi bir kriminal dava değil. Siyaset, medya ve toplum olarak bu davanın bize dayattığı bir “değişim” mecburiyeti var. Bu, sancılı ama kaçınılmaz bir mecburiyet̷

Türkan Saylan ve ÇYDD meselesi Ergenekon soruşturmasını başından beri doğru ele almayanların, küçümseyenlerin, “bir şey çıkmaz” diyenlerin hareketlenmesine yol açtı. Davanın öneminin farkında olan bazılarının da kafasında tereddütler oluşmadı değil.

Öne çıkarılan, akıllarda kalan Türkan Saylan’ın hasta hali olunca, sıradan insanların kafalarında da kuşku bulutları oluştuğunu, bu açıdan, özellikle Doğan Medya Grubu’nun çabalarının belli bir sonuç verdiğini kabul etmek gerek.

Ancak yaratılan kuşku ve tereddütlerin etkisi “sabun köpüğü” misali olmanın ötesine gidemeyecektir.

Çünkü söz konusu olan Ergenekon savcılarının ve mahkemesinin gördüğü herhangi bir dava değildir.

Her vesileyle vurgulamak gereği duyuyoruz: Bu dava Türkiye’nin darbe tehditlerinin gölgesinden toplum ve siyasetin kurtulma çabasıdır.

Böyle olduğu içindir ki meseleyi sadece mahkeme önüne çıkarılanlarla sınırlı görmemek durumundayız.

Ergenekon davası, kendi süreci içerisinde bir bütün olarak, bir zihniyet değişimini gerekli, hatta kaçınılmaz kılan bir davadır.

Eğri oturup doğru konuşalım. Türkiye’nin çözülmeyen sorunları, çözülmek istenmediği için ağırlaşarak günümüze kadar gelmiş olan sorunlardır. Türkiye’nin sürekli olarak “tehdit ve tehlikeler altında” olduğu düşüncesi, siyasette ve toplumda bir bakış açısı, bir düşünüş biçimi haline geldi, getirildi. “Bölünme” tehlikesi, “irtica” tehlikesi, “vatan elden gitti, gidiyor” tehlikesi, bir türlü “huzur ve sükun” ortamı tesis etmemize izin vermiyordu. “Huzur ve sükunu” tesis etmek amacıyla (!) yapılmış olan darbeler, “huzur ve sükunu” tanıdığımız yegane dönemlerdi…

Bu bakış açısı siyasette “irade” bırakmadı. İster sağ, ister sol olsun, bütün partiler iktidarda veya muhalefette iken, ülke meseleleri konusunda “asker ne diyor” hassasiyeti içerisinde hareket ettiler. Askerin, MGK’nın oluşturduğu politikaların dışına çıkmadılar. Çıkmaya yeltendiklerinde ise ya darbe ya da muhtıra yediler, “şapkalarını” alıp gittiler.

Bu mantalite medyanın da temel ölçüsü oldu. “Genelkurmay’ın ışıkları sabaha kadar yandı” manşetleriyle, askere ayarlı gazetecilik yaptılar. Bu yönde kamuoyu yarattılar, sipariş edilen çerçevede bir toplumsal psikolojinin oluşmasına hizmet ettiler.

Sokaktaki insan da bilerek veya bilmeyerek bu zihniyetin etkisi altına girdi. Üzerinde tartışılan hemen her konuda “dur bakalım asker ne diyecek” dedik. Bir şeylerin değişir gibi olduğu dönemlerde “herhalde şimdi darbe olur” diye düşünür olduk. Korkularla, kaygılarla, endişelerle yaşamaya alıştık, alıştırıldık.

Genelkurmay Başkanı org. İlker Başbuğ’un 14 Nisan konuşması ardından yürütülen tartışmaları hatırlayın. “Öyle mi dedi, böyle mi dedi” diye günlerdir yorumlar, analizler yapıyoruz.

Ergenekon davasının asıl önemi işte bu kurguyu sarsmış olmasındadır.

Türkan Saylan ve ÇYDD bu davanın neresindedir? Bunu, yargı ortaya koyacak. Sorularımız, soru işaretlerimiz olabilir, ama bu davanın önem ve tarihselliğini doğru anlamak durumundayız.

Bilmemiz gereken diğer bir husus ise, Ergenekon savcılarının ne yaptığını çok iyi bildiklerine güven duymaktır. Bugüne değin yürüttükleri soruşturmada, hep ezber bozan etkiler yarattılar.

Ergenekon davası sadece darbeciliği yargılamıyor, bir bütün olarak, darbeciliğe, askerciliğe ayarlı bir mantalitenin de sonunu getiriyor.

Bu değişime açık durmalıyız. Çünkü Türkiye’nin geleceği adına tarihi ve kritik bir süreçten geçiyoruz.

Sahi, yarın Genelkurmay Başkanı org. İlker Başbuğ güncel gelişmelerle ilgili düşüncelerini bir basın toplantısıyla açıklayacak.

Düşünüyor musunuz: Acaba ne diyecek?

www.iyibilgi.com



Bu haber 2,369 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,664 µs