sustukça... | " /> sustukça... | "/>

En Sıcak Konular

Susma, sustukça...

28 Nisan 2009 09:06 tsi
Susma, sustukça... Gerçekler bir bir günışığına çıkıyor, yetmiyor, yakılmak istenen bir kamyon dolusu “gizli” damgalı belgenin çoğu kısmen yanmış olarak ele geçiriliyor. Ama o susuyor? “Susma hakkının” provasını mı yapıyor? Ya da?

19 Nisan gecesi, Ankara Gölbaşı’nda “ilginç” bir olay meydana geldi. Bir ihbar sonucu jandarma, arazide, bir çukur içerisinde yakılmış çok sayıda belge buldular. 800 adet klasör demiri vardı ve belgelerin bazısı okunabilir durumdaydı. Bu nedenle belgeler bulunduğu anda olayın “esrarengiz” bir tarafı kalmadı. Çünkü yakılan belgeler eski DYP Genel Başkanı, Başbakan Tansu Çiller’e ve onun başbakan yardımcılığı ve başbakanlık yaptığı döneme aitti…

Belgeler açısından olayın bir “esrarengizliği” kalmadı, ama asıl bundan sonrası “esrarengiz”.

Normal koşullarda olması gereken bellidir: Olayda adı geçen kişi çıkar ortaya, o belgelerin içerik ve mahiyetini, niçin yakmak, yok etmek istediğini açıklar. Ama olayın üzerinden günler geçtiği ve bu süre içerisinde söz konusu hanımefendinin adı hep zikredildiği halde, Çiller konuşmuyor…

Bunun iki anlamı var. Çiller ya olayın üzerinden zaman geçmesini ve bu zaman içerisinde meselenin unutulup gitmesini ümit ediyor. Ya da belgelerden neyin anlaşılıp anlaşılmadığını anlamak için bekliyor. Yani belgelerden nelerin yanmadığını veya yeterince yanmadığını bilmiyor, emin olmaya çalışıyor.

Düşünsenize, çıkıp, “mühim belgeler değildi, evde kalabalık yapıyordu, yer işgal etmesin diye yaktırdım” dese, ama o belgeler içerisinde gizli operasyonları açığa çıkaracak yazışmalar olsa, ne olurdu?

Nitekim “yeterince yanmamış” belgeler içerisinde “çok gizli” damgalı ve Tansu Çiller imzalı birçok evrak var. Yani mesele her açıdan izaha muhtaç…

Nitekim eski Başbakanlık Müsteşarı Yaşar Yazıcıoğlu bunu dile getiren bir açıklama yaptı:
“Tansu Hanım, kendi kendine ‘bunları yakın’ demiş olamaz, yoksa suçlu duruma düşer. Devletin resmi ve gizli evrakını kişi kendi özel bürosuna veya evine taşıyamaz. Bu suçtur. Belgelerin bir arazide yakılması, eğer orada yakılmasına karar verilmişse mümkündür. Ama yakılma işlemi emniyette, MİT"te veya ilgili kurumun kendi yerinde de yapılabilir.”

Bu noktada bir ihtimal daha beliriyor: Çiller bu belgeleri koruması, saklaması için “birilerine” teslim etmiştir ve o “birileri” de Ergenekon soruşturmasının, dalga operasyonlarının soluğunu ensesinde hissetmiş ve belgelerden kurtulmak istemiştir…

Bu belgeler “yer işgal etmesin, kalabalık yapmasın” diye yakılmış olamayacağına göre, bütün ihtimaller öncelikle Çiller’in konuşmasını gerektiriyor…

Oysa Çiller susuyor…

Ergenekon davasının klasörler dolusu belgelerinde Çiller dönemine ait çok sayıda iddia gündeme getiriliyor.

Çiller’in çok övündüğü “terörle mücadele” yetkililerinin çoğu halen Ergenekon soruşturması kapsamında tutuklu.

“Ölüm kuyularından” kemikler çıktı. Arazilere gömülmüş silahlar, bombalar çıktı. Varlığı dahi inkar edilen JİTEM’in kurucuları yargı önüne çıkarıldı.

Ama Çiller susuyor…

O kısmen yakılmış belgelerin incelemesi ise sürüyor.

Önümüzdeki günlerde bir türlü konuşmayan Çiller, savcılara ifade vermek durumunda kalabilir. Acaba o zaman da “susma hakkım var” mı diyecek?

Ama susmak her zaman işe yaramıyor; çünkü belgeler konuşuyor. Ve susmak, bu tip durumlarda, hukuk dilinde, bir "tevil yollu ikrar" biçimi kabul ediliyor...

www.iyibilgi.com



Bu haber 2,110 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,905 µs