'temizlik' yapmış | " /> 'temizlik' yapmış | "/>

En Sıcak Konular

Gözaltına alınmadan önce 'temizlik' yapmış

28 Nisan 2009 08:01 tsi
Gözaltına alınmadan önce 'temizlik' yapmış Ergenekon soruşturması kapsamında tutuklanan ancak 'sağlık' gerekçesiyle tahliye edilen emekli Orgeneral Şener Eruygur'un, gözaltına alınmadan önce ofisindeki 'sakıncalı' belgeleri temizlettirdiği ortaya çıktı.

Ergenekon davasının ikinci iddianamesine ait binlerce sayfa tutan 248 ek klasör, 2 DVD'ye aktarıldıktan sonra davaya bakacak İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'ne verildi. 


Bir örneği sanık avukatlarına da dağıtılan klasörlerde Ergenekon soruşturması kapsamında tutuklanan ancak 'sağlık' gerekçesiyle tahliye edilen emekli Orgeneral Şener Eruygur'un, gözaltına alınmadan önce ofisindeki 'sakıncalı' belgeleri temizlettirdiği ortaya çıktı. İkinci iddianameye delil teşkil eden belgelere göre Şener Eruygur 8 Nisan 2008'de, sekreteri olduğu belirtilen Nermin isimli bir bayanla telefon görüşmesi yapıyor. Eruygur, odasındaki bazı belgeleri kendisine soran sekreterine şöyle talimat veriyor: "Yırtın onları, atın." Darbe girişiminde bulunmakla suçlanan Eruygur'un çok sayıda gizli belgeyi de ofisinde sakladığı ortaya çıktı. Savcılar, MGK'ya ait gizli belgelerin açıklanmasını ülke güvenliği açısından sakıncalı bularak adli emanete göndermiş. Ek klasörlerde ayrıca eski Deniz Kuvvetleri Komutanı Özden Örnek'in darbe günlükleri ile Cumhuriyet Gazetesi yazarı Mustafa Balbay'ın notları da yer aldı.

Ergenekon soruşturması kapsamında tutuklanan ancak 'sağlık' gerekçesiyle tahliye edilen emekli Orgeneral Şener Eruygur'un, gözaltına alınmadan önce ofisindeki 'sakıncalı' belgeleri temizlettirdiği ortaya çıktı. Ergenekon'un ikinci iddianamesinin ek klasörlerinde 8 Nisan 2008'de Şener Eruygur'un, Nermin isimli bir şahısla yaptığı görüşme de yer aldı. Nermin hanımın, odasındaki bazı belgeleri kendisine telefonda sorması üzerine Eruygur, şöyle diyor: "Yırtın onları, atın."

'Sarıkız, Ayışığı, Yakamoz ve Eldiven' kod adlı darbe planlarının hazırlayıcısı olmakla suçlanan eski Jandarma Genel Komutanı Şener Eruygur, Ergenekon soruşturması kapsamında 1 Temmuz 2008 tarihinde gözaltına alınmıştı. Eruygur, mahkeme sorgusunun ardından 'terör örgütünde yönetici olmak' suçlamasıyla tutuklanarak cezaevine gönderilmişti. Eruygur, Ergenekon soruşturması kapsamında hazırlanan ikinci iddianamenin sanıkları arasında yer alıyor. İkinci iddianamenin ek klasörleri dün mahkemeye sunuldu. Ek klasörlerde Eruygur'un yaptığı telefon konuşmaları da yer alıyor. Bunlardan biri de emekli generalin, Nermin isimli şahısla yaptığı görüşme. Konuşmadan Nermin hanımın, Eruygur'un odasını temizlediği anlaşılıyor. İddianemede söz konusu konuşmayla ilgili şöyle bir açıklama yapılıyor: "Görüşmeden kendilerinin de her an gözaltına alınabilecekleri korkusuyla evrak ve belgeleri imha girişiminde bulundukları, söz konusu görüşmede yazılmış mektupların bir kısmının şüpheli Mehmet Şener Eruygur'dan elde edilen dijital verilerin içinde bulunduğu, ayrıca Cumhuriyet Çalışma Grubu faaliyetleri raporları içinde yapılması planlanan 100 bin mektup gönderilmesi konusunun da uygulamaya konulduğunu göstermektedir."

8 Nisan 2008'de yapıldığı anlaşılan görüşme şöyle:

Nermin: "Odanızı temizlerken bazı şeyler buldum efendim gönderilmemiş mektuplar buldum Üniversite rektörlerine"

Mehmet Şener Eruygur: "Atın onları yırtın"

Nermin: "Atayım mı"

Eruygur: "He o şeyle ilgili eski"

Nermin: "Eski çok eski sizin imzanız var imzalamışsınız ayrıyeten özel kağıdınızıda koymuşsunuz"

Eruygur: "Biliyorum vazgeçtik ondan sonra gönderelim dedik vazgeçtik"

Nermin: "Tamam onları atıyorum efendim"

Eruygur: "Yırtın onları atın"

Nermin: "Evet yırtıyorum onları hı yırtıp atıyorum kitapları şöyle bir gözden geçirdim"

Eruygur: "Kütüphaneye koydunuz"

Nermin: "Bir kısmını kütüphaneye koydum bir kısmı da yine sizin bakın ona göre. Özel gelmiş."

Eruygur: "Onlara bakarım"

Nermin: "Masanız tertemiz oldu. Artı özel evraklarınız var onları yine size bıraktım."

Eruygur: "Yırtın atın onları da boşverin."

Nermin: "Bi de efendim seçim sonuçları var geçen senenin böyle küçük bir zarfta"

Eruygur: "Onları muhafaza etmek lazım elimizde."

Nermin: "Onları muhafaza ettim zaten sordum bazı şeyleri Ali hocama sorarak yaptım onun dışında diğerlerini temizledim birde bir kaç özel mektupunuz vardı. Erzurum'dan gelmiş onları sakladım belki ilerde. Erzurum'dan gelmiş böyle bir tanesi işte yardım istiyor filan."

Eruygur:"Boşverin atın gitsin ne olacak"

Eruygur'a mektup: Sivillere 20 yıl hükümet kurma yasağı getirilsin

İkinci iddianamenin ek klasörlerinde ilginç belgeler yer alıyor. Ergenekon'da yönetici olmakla suçlanan emekli Orgeneral Şener Eruygur'a hitaben yazılan bir mektupta, sivillere 20 yıl boyunca siyasetin yasaklanması isteniyor. 40. klasördeki Eruygur'a ait fişlemelerde bazı bakanların isimleri var. AK Partili isimler için, 'Kürt-Arap melezi', 'Kürt isyancı Şeyh Sait'in torunu', 'Kürt nüfus hareketini yönlendiren kişilerin başındadır' gibi ifadeler kullanılıyor. Eruygur'un sakladığı 'Hüseyin Özşen' imzalı mektupta ise şöyle deniliyor: "Şanlı Türk ordusu olarak kuvvetli bir ihtilal yapılıp bu irticacıları yakalayıp en hafif ceza 100 yıl ve de sivillere 20 yıl hükümet kurma yasağı verilsin, askerî idare başımıza gelsin istiyorum."

Şener Eruygur'un Encümen-i Daniş toplantılarına katıldığı anlaşılan klasörlerde, Cumhuriyet'in laik niteliğinin anlatıldığı mektubun hazırlanarak dönemin Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'e gönderildiği belirtiliyor. Ele geçirilen belgelerde ayrıca ATO Başkanı Sinan Aygün'ün Şener Eruygur'a hitaben her zaman emrinde olduğunu söylediği, "Eğer uygun görürseniz emirlerinizi öğrenmek ve genel olarak son gelişmeler ile ilgili görüşlerimizi aktarmak." şeklinde taleplerini belirttiği yazı yer alıyor.

Şener Eruygur, ikinci iddianamede, 'silahlı terör örgütü kurmak veya yönetmek, hukuka aykırı olarak kişisel verileri kaydetmek, hükümeti ortadan kaldırmaya teşebbüs, yargıç üzerinde nüfuz kullanmak, silahlı isyana tahrik, TBMM'yi ortadan kaldırmaya teşebbüs' gibi fillerle suçlanıyor. Hakkında istenen ceza ise 3 kez ağırlaştırılmış müebbet ve 142 ila 246 yıl arasında ağır hapis.

Okullara astırılan irtica konulu afişi Cumhuriyet Çalışma Grubu hazırlamış

Ergenekon soruşturmasıyla ilgili ikinci iddianamenin ek klasörlerinde, Muğla'nın Köyceğiz ilçesindeki 12 ilköğretim okulu ile 4 liseye astırılan 'Cumhuriyet ve Şeriat' başlıklı afiş de yer aldı. Cumhuriyet Çalışma Grubu'nun Şubat 2008'de hazırladığı afişler, büyük tartışmaya yol açmıştı. Açık ve çarşaflı kadınlarla çocukların bulunduğu afişin, kaymakamın bile haberi olmadan ilçe jandarma komutanının emriyle asıldığı iddia edilmişti. Bir astsubayın askerî araçla okulları tek tek gezdiği ve 'komutanlarımız emir verdi' dediği belirtilmişti. 3 farklı bölümden oluşan afişte cumhuriyet-şeriat kıyaslaması yapılıyordu. 'Dünyaya böyle mi bakmak, yoksa böyle mi bakmak?' başlıklı bölümde başı açık kadınlarla çarşaflı kadınların fotoğrafları yan yana getiriliyordu. 'Çocuklarınızı böyle mi eğitmek, yoksa böyle mi eğitmek?' başlığı altında, bilgisayar başındaki iki çocukla Kur'an eğitimi alanların fotoğrafları kıyaslanıyordu. Diğer bir bölümde ise 'Kadının sosyal yaşamdaki yerinin böyle mi olmasını istersiniz, yoksa böyle mi olmasını istersiniz?' ifadesi kullanılıyordu. Söz konusu afişler, ek klasörlerde Cumhuriyet Çalışma Grubu dokümanları arasında yer aldı. 'Afiş çalışması'nın maksadı, CÇG tarafından şöyle açıklanıyor: "Jandarma Genel Komutanlığı personeli ve yurt sathındaki vatandaşları irticai faaliyetler konusunda görsel etki yaratacak afişlerle bilinçlendirmek ve bilgilendirmek." CÇG, yine aynı amaç doğrultusunda, 'Basınla irtibat ve bilgilendirme çalışmaları', 'Gazete bildiri çalışmaları', 'Reklam panosu çalışması', 'Lazer ışık demeti çalışması', 'Mektup çalışması', '50.000 kısa mesaj çalışması', 'Web sayfası çalışması', 'İnternette reklam çalışması' gibi faaliyetler de planlanmış. Bu doğrultuda toplumda öne çıkan gazeteci, bürokrat, işadamı ve sanatçıların bilgilendirilmesi hedeflenmiş. Üniversitelerdeki akademik personele, sivil toplum kuruluşlarına, gazetecilere brifingler verilmesi kararlaştırılmış. Bunun yanı sıra il ve ilçelerin de irticaî durumuna göre sınıflandırılması hedeflenmiş.

Ek klasörlerde Ergenekon'un Kıbrıs faaliyetleriyle ilgili bir belge de ortaya çıktı. Cumhuriyet Çalışma Grubu raporları arasında, Rauf Denktaş'ın desteklenmesine dair kararlar yer alıyor. "Cumhuriyet Çalışma Grubu Devre Raporu – 7 2003" başlıklı raporun takdim bölümünde, "KKTC seçimleri öncesi Rauf Denktaş'ın desteklenmesi" şeklinde bir ibare var.

Koğuştaki kazayı anlattı: Eruygur'u baygın buldum

Emekli Orgeneral Şener Eruygur, Kandıra F Tipi Cezaevi'nde 17 Eylül 2008 tarihinde merdivenlerden düşerek beyin kanaması geçirmişti. Kocaeli Cumhuriyet Savcısı, olay günü Eruygur'un oda arkadaşı emekli Orgeneral Hurşit Tolon'un tanık olarak ifadesini aldı. İkinci iddianamenin 42. klasöründe yer alan tanık ifade tutağında Tolon söz konusu olayı şu ifadelerle aktarıyor: "Sabah büyük bir gürültü ile gözümü açtım. Horlama ile hırıltı arasında bir ses duydum. Horultu sesi yakından geliyordu. Alt kata inerek orada uyuya kaldığımı zannettim, hemen kalktım. Merdiven başına geldiğimde merdivenin sağa doğru 90 derece kıvrım yaptığı yerde başı karşı duvar tarafında sırt üstü, ayakları bana yukarı vaziyette ve açık V şeklinde hırıltılı bir horlamayla nefes aldığını gördüm. Hemen aşağıya indim. Kaldırmaya çalıştım. Kendine gelmedi. Gözünü açarak göz bebeklerine baktım. Yaşadığını gördüm. Hemen kapıya ve görevli memurun bir an önce gelmesi için kapıyı yumrukladım. 1,5-2 dakika içinde bir memur geldi."

Osman Gürbüz'e GATA'dan çürük raporu verildi

Ergenekon soruşturması kapsamında tutuklanan Osman Gürbüz'ün tutuklanması istemiyle sevk edildiği mahkemede ileri derecede antisosyal kişilik bozukluğu bulunduğu için askerlik yapmadığını söylediği ortaya çıktı. Gürbüz, raporunu ise Ergenekon sanıklarının tahliye olmasını sağlayan GATA'dan almış. 1995 yılında 23 kişinin öldüğü 408 kişinin yaralandığı Gazi olaylarının organizatörlüğünü yaptığı ve Susurluk silahlarını sakladığı iddia edilen Osman Gürbüz'ün, Ergenekon örgütüyle bir ilgisinin olmadığını ileri sürdüğü öğrenildi. Ancak mahkeme delilleri değerlendirerek Gürbüz'ün tutuklanmasına karar verdi. Gürbüz'ün birçok gasp, tecavüz ve yaralama olayının faili olmaktan arandığı ve sahte kimliklerle yakalandığı tespit edilmişti. Ergenekon soruşturmasında ifade veren 9 No'lu gizli tanık, 1995 yılında yaşanan kahvehane saldırısıyla ilgili çarpıcı ifadeler kullanmıştı. Gizli tanık, kahvehane taranması olayını emekli Tuğgeneral Veli Küçük ile birlikte 'Sahte Yeşil' olarak bilinen Osman Gürbüz'ün gerçekleştirdiğini ileri sürmüştü. 

Eski rektör, askerin darbe yapmasını istemiş

Eski İstanbul Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Bülent Berkarda'nın, AK Parti'nin ancak askerî müdahale ile önünün kesilebileceğini savunduğu ortaya çıktı. Ergenekon soruşturması kapsamında hazırlanan ikinci iddianamenin ekleri arasında 113. klasörde, Cumhuriyet Çalışma Grubu (CÇG) bünyesinde faaliyet gösteren Ulusal Birlik Hareketi'nin çalışmalarından söz ediliyor. Belgelerde, CÇG bünyesinde görev yapan özel istihbarat timinin Hareket'in yöneticiliğini yapan Berkarda'yla görüşmesi var. Hazırlanan rapora göre Berkarda, AK Parti'nin iktidar olması ile ilgili problemin Siyasi Partiler Kanunu ve Seçim Kanunu'ndan kaynaklandığını savunmuş. Türk Silahlı Kuvvetleri'nin müdahalesi ile bu kanunların değiştirilip tekrar seçime gidilmesi ile partinin önünün kesilebileceğini öne sürmüş. AK Parti'nin iktidara gelişini ise imam hatip liseleri, camiler ve yeşil sermayeye bağlamış. Ayrıca halkın cahil olduğunu ve eğitilmesi gerektiğini vurgulamış. Eski rektör, iktidarların sadece TSK ve üniversitelere söz geçiremediğini öne sürerek AK Parti'nin yeni YÖK Yasa Tasarısı'na direnilmesi gerektiğini söylemiş. Hazırlanan raporda, Ulusal Birlik Hareketi'ne destek verilmesi için garnizon komutanlıkları ve jandarma bölge komutanlıkları ile görüşülmesi yönünde tavsiye kararı alınmış.
 
zaman



Bu haber 815 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,353 µs