En Sıcak Konular

Bağış: Şimdi samimiyeti görme zamanı

27 Nisan 2009 12:54 tsi
Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, ''Daha bugüne kadar bir kişi bile 'AB bize uymaz' demedi. Şimdi bu destek sözlerinin samimiyetini görmenin vakti geldi'' dedi.

26. Türkiye-AB Karma İstişare Komitesi (KİK) toplantısının açılışında konuşan Bağış, Türkiye'nin AB'ye ilk başvuruyu yaptığı 1950 yılından bu yana geçen 50 yılda gerek Türkiye'nin gerek Avrupa'nın hem bir takım önemli kazanımları elde ettiğini hem de çok stratejik hataları yaptığını söyledi.

Türkiye'de yaşanan darbeler, 'onlar ortak olur biz pazar oluruz'' diye toplumun korkutulması, ''Bu işin yolu Diyarbakır'dan geçer'' diye hedef saptırılması gibi çok stratejik hatalar olduğunu ifade eden Bağış, bir yandan da AB'yi kendi kurduğu bir kuruluş olarak görerek, yavrusunu korur gibi ''Bu 70 milyonluk nüfusun büyük çoğunluğu da Müslüman olan ülkeyi nasıl geciktiririm?'' diye her gün şapkadan yeni bir tavşan çıkarma çabası içinde olan Avrupalı siyasileri de gördüklerini belirtti.

Bağış, ''Karşılıklı hatalar olmuş. İşin zor tarafı bu sürecin 45'inci yılında Türkiye'nin müzakerelere başlamak için tarih almış olması. Bence en kritik dönüm noktası o. Şu anda Türkiye artık tam üyelik hedefine doğru hızla ilerleyen bir ülke'' dedi.

Egemen Bağış, Türkiye'nin NATO gibi, BM, Dünya Bankası, IMF gibi kurucusu olduğu teşkilatlar içinde tam üyelik vazifelerini ve hakkını kullandığını ve kullanacağını, ancak AB'deki bir aday ülke olarak her zaman dik duruşu ile hiç bir zaman diklenmeden, Türk halkının onurunu itibarını en iyi şekilde koruyarak kararlı adımları atacaklarını kaydetti.

Yavaşlama eleştirilerini getirenlerin, sürecin ilk 45 yılını da biraz değerlendirmeleri gerektiğini düşündüğünü vurgulayan Bağış, son 3-4 aylık süre içinde Türkiye'de AB çerçevesinde yapılan işlere bakıldığında önemli birtakım kazanımları gördüklerini belirtti.

Ulusal programda önümüzdeki 4 yıl boyunca Türkiye'nin neler yapılacağının tek tek yazıldığını anımsatan Bağış, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın ve Ana Muhalefet Partisinin Genel Başkanının Brüksel'e giderek Türkiye'nin AB üyelik hedefinin arkasında durduklarını vurguladıklarını, AB Komisyonu yetkililerinin de Türkiye'nin tam üyelik hedefinin arkasında durduklarını, Türkiye gerekli kriterleri yerine getirirse üyelik sürecinin hızla devam edeceğini vurguladıklarını kaydetti.

Ocak ayında TRT 6 yayınına başladıklarını, TRT'de hem Ermenice hem Kürtçe radyo yayınlarının başladığını, Nazım Hikmet'in vatandaşlığının ve itibarının iade edilmesinin de geçtiğimiz 3 ay içinde Hükümete nasip olduğunu söyleyen Bağış, ''Nazım Hikmet ile ilgili olarak benim aldığım en büyük ders; Nazım Hikmet'in vatandaşlığı iade edildikten sonra hiç bir kimsenin, hiçbir siyasinin buna itiraz etmemiş olması. Bir zamanlar en büyük tabu gibi gözüken bu olay olduğu zaman Türkiye'nin en sağından en soluna kadar hiç kimse 'bu iş nereden çıktı, niye yapıyoruz?' demedi. Bütün toplum bunu alkışladı. Bu, Türkiye'nin geldiği demokratik olgunluğun ne aşamada olduğunu gösteriyor'' dedi.

-''DESTEK SÖZLERİNİN SAMİMİYETİNİ GÖRMENİN VAKTİ GELDİ''-

Türkiye'nin önünde 2,5 yıllık seçimsiz bir dönem bulunduğunu, bu dönemi iyi değerlendirmek gerektiğini belirten Bağış, bugüne kadar yaptığı görüşmelerde, muhalefetin sağından soluna, anayasal kurumlarının en üstünden en altına kadar, sivil toplum kuruluşlarının gerek meslek örgütlerinden gerek diğer kuruluşlarına kadar herkesin AB sürecine destek vereceklerini söylediklerini, daha bugüne kadar bir kişinin bile ''AB bize uymaz, biz bu konuda destek veremeyeceğiz' demediğini, şimdi bu destek sözlerinin samimiyetini görmenin vaktinin geldiğini belirtti.

 Bağış, ''(Herkes AB konusunda elini taşın altına koysun ama ben koymamayım) mantığı ile hiç bir yere gidemeyiz. Hepimiz özveride bulunmaya, elimizi taşın altına koymaya hazır olmalıyız'' dedi.

Tuğrul Kudatgobilik'in, açılış konuşmasında ''Bizi müzakerelerinizde takımınızın içinde bulundurun'' dediğini hatırlatan Bağış, ''Ben sizi takımın dışında zaten hiç bir zaman görmüyorum. AB'yi kendimiz için istemiyoruz, Türkiye için istiyoruz. Bizden sonraki nesil için çok önemli proje olduğunu ve Türkiye'de her kesimin, kadını ile erkeği ile genci yaşlısı ile askeri sivili ile Kürtü Türkü ile Çerkezi ile Lazı ile, Alevisi Sünnisi ile Müslümanı Gayri Müslimi ile herkesin hep beraber bu işe sarılmamız gerektiğini düşünüyorum'' şeklinde konuştu.

Sosyal politikalar ve istihdam faslı ile ilgili bütün oyuncuların bu toplantıda odanın içinde olduğunu söyleyen Bağış şunları kaydetti:

''Madem ki burada AB konusunda bir kararlılık var; işte komisyon burada, işverenler burada, lütfen bu odada aranızda ortak bir uzlaşı bulmadan çıkmayın. Hadi buyurun AB konusundaki samimiyetimizi hep beraber ortaya koyalım ve bu odadan çıkacak olan ortak akla benim en çok saygı göstereceğimden, onun en büyük savunucusu olacağımdan da hiç kimsenin şüphesi olmasın. Yeter ki biz kendi aramızda anlaşalım.''

Vergilendirme faslında da Komisyonda belli bir noktaya geldiklerini ifade eden Bağış, Türkiye'nin bu yapısı ile daha fazla ilerleyemeyeceğini, gerçekten Türkiye'nin ILO standartlarında bir sendika kanununa ihtiyacı bulunduğunu kaydetti.

Bağış, ''Bu işin tamamen kazan kazan formülü üstüne kurulması lazım. Herkesin burada elini taşın altına koymasının, herkesin özveride bulunmasının vaktinin geldiğine inanıyorum'' dedi.

-''GİZLİ KOŞULLAR BİZİ RAHATSIZ EDİYOR''-

AB ile müzakere sürecinde önemli haksızlıklarla karşı karşıya kalındığını, bugüne kadar hiçbir ülkeye konulmamış ön koşulların Türkiye için çıkarılmaya kalkıldığını, müktesebatın dışında gizli kriterler çıkarma çabaları olan ülkeler gördüklerini söyleyen Bağış, enerji konusunda Türkiye çok önemli çözüm ortağı iken, enerji faslının açılmasını engelleyen ülkeye baktıklarında Akdeniz'in ortasında enerji sorunu olmayan bir ülkenin 490 milyon Avrupalı'nın enerji krizini adeta kendine bir kalkan olarak kullanmaya kalktığını söyledi.

Bağış, ''Biz hiçbir zaman Türkiye olarak kalkıp da bir tehdit unsuru olmadık. Biz Türkiye olarak da burada çözümün parçası olacağımızı ilan ettik. Ama bu müktesebatın hiç bir yerinde olmayan gizli koşullar gerçekten bizi rahatsız ediyor. Ama bunları da kabul etmeyeceğimizi dile getiriyoruz'' dedi.

-''BRÜKSEL'DE SİZLERİN AKTÖRLÜĞÜNÜ İSTİYORUZ''-

AB müktesebatında nitelikli ortaklık diye bir şeyin olmadığını belirten Bağış şunları kaydetti:

''Ülkelere sanal bir takım mesajlar vererek iç siyaseti istismar eden Avrupalı siyasilerin ne büyük bir hata içinde olduklarını gördükçe gerçekten kendi duygularıma sahip çıkmakta, kendimi frenlemekte bazen zorlanıyorum. Eğer nitelikli ortaklık diye bir şey olsaydı, GB'nin üyesi olarak bunca özveride bulunmuş ülke olarak biz zaten en büyük nitelikli ortak olurduk. AB ruhunun aslında serbest dolaşım olduğu bir birlikte, Türkiye'nin her türlü serbest dolaşımını engelleme çabalarını görmek de gerçekten beni üzüyor. Bunları ancak sizlerle el ele vererek, Brüksel'in ve üye ülkelerin başkentlerini zorlayarak aşabileceğimizi görüyorum. Brüksel'de de farklı konularda sizlerin gerçekten aktörlüğünüzü istiyoruz. Sizleri ben her zaman ekibin içinde görüyorum. Bu istişareleri beraber götüreceğiz ama bize verdiğiniz mesajları Brüksel'e de vermekten çekinmeyin. Bu sadece benim partimin projesi değil bu Türkiye'nin projesi, insanlık tarihinin en önemli barış projesi. Bu büyük barış projesinden bizi yakından izleyen 1,5 milyar İslam aleminin çok önemli mesajlar alacağını da unutmamamız gerek.''

Bağış, ''Gerçekten malların, hizmetin, kişilerin, sermayenin serbest dolaşımı konusunda AB'nin de başını iki elinin arasına alıp düşünmesi ve kazan kazan formülleri üzerinde çözüm önerileri üretmesinin vaktinin geldiğine inanıyorum'' şeklinde konuştu.

Önümüzde bir 50 yıl daha görmek istemediklerini belirten Bağış, artık kararlı adımlarla ilerlemek istediklerini söyledi.

aa



Bu haber 657 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,643 µs