En Sıcak Konular
'Hoş bir şey değil'
27 Nisan 2009 08:07 tsi
Mehmet Haberal’ın “muteber ve de hasta tutuklu” hali diğer Ergenekon sanıklarını kıskandırıyor mudur bilemeyiz, ama Haberal’ın yoğun ziyaretçi trafiği sürüyor. Ziyaret sonrası yapılan açıklamalar da. Bunlardan bir tanesi “hiç
Ergenekon davasının 12. dalgasında gözaltına alındıktan sonra tutuklanan ve tutuklanmasının hemen ardından hastaneye kaldırılan Mehmet Haberal’e ziyaretler geçen hafta boyunca da devam etti.
Haberal’ın ziyaretçileri arasında eski bakan ve başbakanların yanı sıra, Süleyman Demirel ve uzun süredir göz önünde olmamaya büyük özen gösteren Hüsamettin Özkan dikkat çekici isimlerdi.
Haberal’ın ziyaretçi trafiğinde CHP’liler dikkat çekici bir yoğunluk oluşturuyor. Haberal’ın son ziyaretçileri CHP milletvekilleri Kemal Kılıçdaroğlu, sacit Yıldız ile CHP’li Kadıköy Belediye Başkanı Selami Öztürk idi.
Ziyaret çıkışında basın mensuplarına açıklama yapan Selami Öztürk, Mehmet Haberal’ın sağlık durumuyla ilgili hastaneden bilgi aldıklarını söyledikten sonra, “Haberal gibi kendini kanıtlamış birinin burada tutuklu bulunması hoş bir şey değil” dedi.
Bu “hoş bir şey değil” lafına takıldık.
Burada söz konusu olan Prof. Haberal’ın mesleki deneyim ve birikimleri değil. Haberal Ergenekon soruşturması çerçevesinde gözaltına alındı, ifade verdi ve tutuklandı. Hakkında çok sayıda iddia var ve bunların bir kısmı kamuoyuna da yansıdı.
Bundan sonraki aşamada Haberal ve tutuklu veya tutuksuz yargılanacak diğer kişiler hakkında savcılık tarafından iddianame düzenlenecek. Mahkemenin iddianameyi kabul etmesiyle birlikte Haberal, hakkındaki iddialar, suçlamalar nedeniyle yargıya hesap verecek. Aklanacak veya ceza alacak.
Haberal’ın gözaltına alınma sürecinde, ifade verirken, savcılık ve mahkeme önüne çıkarılırken “hukuksuz” veya yasalar açısından uygunsuz herhangi bir işlem söz konusu oldu mu? Olmadığını biliyoruz.
O halde Haberal hakkında yaratılmak istenen bu “kendini kanıtlamış, muteber şahıs” imajı ile ne yapılmak isteniyor?
“Farklı” davalarla ilgili “yargı bağımsızdır, yargı sürecine müdahale edilmemesi gerekir, yargıya herkesin saygılı olması gerekir” diyenlerin Ergenekon davası söz konusu olunca yargıyı etkilemekten başka hiçbir anlama gelmeyen tutum ve davranışlar sergilemelerine ne demek gerekir?
Biraz “klişe” bir laf olacak, ama adı Mehmet Haberal da olsa hiç kimsenin “suç işleme imtiyazı” yoktur, olamaz ve olmamalıdır da.
Adil yargılanma hakkı, bir ülkedeki demokratik işleyişin ve hukukun en temel güvencelerinden biridir.
“Adil yargılanma hakkı” noktasında söylenecek bir şey bulunamadığında “muteberlik” demagojileri ile yargıyı etkileme çabası için söylenecek en hafif sözcük, Selami Öztürk’ten alıntı yaparak söyleyecek olursak, “hiç hoş değil”dir…
Birilerinin Ergenekon soruşturması derinleştikçe kendilerini ortalara atmaları, “acaba kimlerin ne tür yaraları var?” sorusunu akla getiriyor.
Yeter ki yargı süreci hukuk ve hakkaniyet ölçüleri içerisinde işlemeye devam etsin: Göreceğiz…
Bu haber 1,064 defa okundu.
Değerli okuyucumuz,
Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
· Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
· Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
· Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
· Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
· Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
· Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.
Yorumlar
+ Yorum Ekle