Mescid-i Aksa tehlike altında | " /> Mescid-i Aksa tehlike altında | "/>

En Sıcak Konular

Nebil Maruf: Mescid-i Aksa tehlike altında

25 Nisan 2009 19:51 tsi
Nebil Maruf: Mescid-i Aksa tehlike altında Mescid-i Aksa sempozyumuna katılan Filistin'in Ankara büyükelçisi Nebil Maruf, Dünya Bülteni'nin sorularını yanıtladı.

Furkan Torlak / Dünya Bülteni

Sayın büyükelçi, ilk sorum konferansın konusuna ilişkin olacak. Kudüs'ün tehlike altında olduğu, nüfusun demografik değişime gidildiğinden bahsediliyor. Siz son durumu nasıl yorumluyorsunuz?

Kudüs tehlikede derken, gerçekten de tehlikede olduğu kastediliyor. Zira Kudüs bugün işgal altındadır. Filistin'in tamamı işgal altındadır. İşgal altında olması demek İsraillilerin ve İsrail ordusunun Filistin'de ve özellikle de Aksa'da insanları ve toprağı tamamen kontrol altında tutması demektir.

Bu hegemonyanın yanı sıra Müslümanlar Mescid-i Aksa'ya yaklaştırılmıyor. Mescid-i Aksa'nın temeli ve zemininde yıkım ve hafriyat faaliyetleri devam ediyor. Bunun anlamı tüm Aksa'nın temellerinin tehlikede olduğudur. Bu belki de mescidin yıkımına neden olabilir ki Siyonistlerin bu amaçta olduklarını biliyoruz.

Bu nedenle Mescidi Aksa, tehlikededir. Kudüs de tehlikededir. Filistin'in tamamı tehlike altındadır. Buna karşı Müslüman ülkeleri tek bir tavır almalıdır. Filistin'i desteklemelidir. Bu bağlamda bu konferansı düzenleyen kardeşlerime de teşekkür ediyorum. Çünkü bu konferansa da bir yarım çığlığı niteliği taşımaktadır. Bu mesaj tüm Müslümanlara yöneliktir.

Netenyahu liderliğinde bir İsrail hükümeti kuruldu. Obama'nın da Amerika'da yönetimin başına gelmesiyle birlikte barış süreci nasıl şekillenecek? Annapolis süreci devam edecek mi?

Barış süreci zor ve karışık bir süreç. Filistin tarafı açısından barış şöyle bir durum aldı: Filistinliler tecrübe ile pratik olarak gördüler ki İsrail pek de barıştan yana değil. Filistin topraklarının tamamen kendilerine ait olduğuna inanıyorlar. Bu nedenle de Filistin'in bağımsızlığını sağlayacak bir barış istemiyorlar.

Filistin halkının kendi kaderini belirleme hakkını tanımıyorlar. Barış konusunda toprakları alıp üzerinde oturan insanları da topraklarından atma noktasında bir düşünceye sahipler. Tecrübelerden yola çıktığınızda böyle bir izlenime sahip oluyorsunuz. Barış sürecinin devam ettiği söyleniyor ama bu pek de gerçekçi değil, çünkü barış istemiyorlar. Güçlü olan taraf da görüldüğü kadarıyla onlar.
Yeni Amerikan yönetimine gelince, bu yönetimin bahsettiği şey olumlu bir şeydir. Ancak şöyle bir soru da var: Söylemler eyleme dönüşecek mi? Allah bilir! Biz yeni Amerikan yönetiminin İsrail'e hakiki ve fiili bir baskı uygulamasını bekliyoruz ve İsrail'i barış noktasında işgale son verme ve geri çekilmeye ikna etmelerini bekliyoruz.

Siz İsrail barıştan yana değil diyorsunuz. O halde Filistin içerisinde Hamas gibi örgütlerin tavrının doğru olduğuna mı kanaat getiriyorsunuz? Hamas da barış süreci gerçekçi değil diyor ve buna göre pozisyon belirlemeliyiz, diyor!

Filistin halkının tamamının bu konudaki görüşü doğrudur. Herkes İsrail'in barış istemediği söylüyor. Hamas buna binaen Filistin Yönetimi'nin yürüttüğü barış sürecine karşı çıkıyor!

Filistin Yönetimi'nin diğer tarafla konuşmaktan başka seçeneği yok. Güçlü tarafla görüşmek zorunda… Hamas için de Gazze için de bu geçerli! Günlük icraatlar için, yaralıların taşınması için, tüm bunlar için İsraillilerle iletişim kurmak zorundasınız! Çünkü adamlar fiili olarak topraklarınızı işgal etmiş durumda…

Bu başka bir şey barış süreci başka bir şey… Filistin halkının tamamı tecrübelerine dayanarak İsrail'in doğru söylemediğini, Filistin halkı ile adil bir barıştan yana olmadığını söylüyor. Bunun anlamı birisinin doğru diğerinin yanlış olduğu anlamına gelmiyor.

Bugün Filistin halkının tamamı işgalle karşı karşıyadır. Herkes işgalin acısını çekmektedir. Filistin halkının tamamı kurtuluşu istemektedir, Arap ve İslam dünyasındaki dostlarına yardım çağrısı yapmaktadır.

Hamas ve El Fetih arasındaki görüşmeler oluyor. Kahire'deki görüşmelerden olumlu bir sonuç çıkacak mı?

Görüşmeler sürüyor. Ben bir Filistin vatandaşı olarak, görüşmeleri yürüten tarafların olgun davranmalarını, anlaşmalarını, birleşmelerini ve uzlaşmalarını istiyorum. Çünkü şu anki durumdan tek faydalanan, bölünmeden yararlanan taraf İsrail'dir.

Çözülmemiş olan meseleler nedir?

Çok mesele var. Ama eğer isterlerse bir anlaşmazlık noktası kalmaz.

Birkaç hafta önce Mısırlı yetkililer bir Hizbullah hücresini deşifre ettiler. Siz bu sorunu Mısır güvenliği çerçevesinde mi değerlendiriyorsunuz? Yoksa bunun Filistin meselesine bir etkisi olur mu?

Her devletin kendi egemenliği vardır, kendi yasaları vardır. Yönetimi vardır. Mısır bu konuyla kendi yasaları çerçevesinde ilgilenecektir. Hangi devletin içerisinde o devletin bilgisi dâhilinde olmadan bir şeyler yapılıyorsa o devletin hukuk kuralları çerçevesinde takibata uğrar.

 



Bu haber 510 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,968 µs