Baykal'ı ikna için tank mı çıkmalı?

24 Nisan 2009 09:56 tsi
23 Nisan sebebiyle Meclis'te konuşan tüm parti liderleri 'ulusal egemenliğe, millet iradesine' vurgu yaparken Baykal yine ETÖ sanıklarını savundu... Adem Yavuz Arslan yazdı…

Adem Yavuz Arslan / Bugün

Dün öğleden sonra TBMM'de 23 Nisan özel oturumu yapılırken İstanbul'da cephanelik kazıları devam ediyordu. Ortaya çıkan silahlar ürkütücü. Lav silahları, bombalar, TNT kalıpları... Olayla ilgili gözaltılar var. Yeni kazılardan ne çıkacağı ise henüz bilinmiyor. 

Üstelik bu cephanelikler de yeni değil. Soruşturma başladığından bu yana Ümraniye, Eskişehir, Beykoz, Sakarya, Yeditepe,Gölbaşı ve Sincan'da bombalar ele geçti. Bu silahların anı olsun diye saklanmadığı ortada. Baykal'ı 'darbe yapmaya niyetli, bunun için organize olmuş, silahlar stoklamış, eylem planları yapmış bir ekibin varlığına' ikna etmek için yer altından tank mı çıkmalı?

ETÖ'ye başından bu yana muhalif olan Baykal son haftalarda sertleşen tavrında zirve yaptı. Soruşturmayı 'AKP darbesi' olarak tanımlayan Baykal 'iktidara gelince bu işi bitireceğiz' vaadinde de bulundu. 23 Nisan sebebiyle Meclis'te konuşan tüm parti liderleri 'ulusal egemenliğe, millet iradesine' vurgu yaparken Baykal yine ETÖ sanıklarını savundu. Soruşturmada her şeyin hukuksuz olduğunu iddia ederken ülkenin resmi kurumlarına ağır ithamlar da yöneltti.

Soruşturmanın derinleşmesi Baykal'ı neden tedirgin ediyor bilinmez ama millet iradesinin temsil edildiği mekanda; TBMM'de 'seçimden çıkmış olmanın yetmeyeceğini' söylemesi de tarihe geçecek bir durum. 

Neyse ki Başbakan'ın konuşmasında millet iradesine vurgu yapması ve " Her türlü hukuk dışı teşebbüs, karanlık girişim, TBMM'yi hedef alan her türlü yer altı örgütlenmesi, demokrasi ve hukuk çerçevesinde bertaraf edilecektir" sözü günün anlamına en uygun ifadeydi.

ERGENEKON’UN ‘DİPLOMAT KARNESİ’ VE İLGİNÇ İLİŞKİLER

Ankara'nın baş döndürücü gündemi arasında eriyip giden 2. ETÖ İddianamesi'nin satır aralarında çok önemli bir iddia vardı. Daha doğrusu bir bilgi. Çok fark edilmedi, gazetelere konu olmadı ama kulislere göre; Dışişleri koridorlarında hakkında en çok spekülasyon yapılan konu: 'ETÖ'nün diplomatlar hakkındaki fişleri'.

Malum, 1Temmuz 2008'deki 6. dalgada eski Jandarma Genel Komutanı Org. Şener Eruygur göz altına alınmıştı. Eruygur'un orduevinde bulunan ofisinde yapılan incelemede çok önemli belgeler ele geçirilmişti. İddianamenin satır aralarında bu belgelerle ilgili çarpıcı bilgiler var.

Konunun detayları haber sayfamızda mevcut. Özetle; ETÖ, Dışişleri Bakanlığı'ndaki bütün bürokratları fişlemiş. Üstelik de fişlemeler özel hayatlarından soy kütüklerine kadar 'tamamen şahsi' konuları da kapsıyor. Beğenilen, üzerine yatırım yapılması düşünülen isimler belirlenerek 'önünün açılması' sağlanmış, iyi görevlere tayinleri konusunda 'yardımcı olunmuş'. Listede 106 isim var. Hepsi de tanınan bilinen isimler. Her biriyle ilgili farklı notlar tutulmuş. İfadelerden anlaşılan fişleme notları derin bir çalışma sonrasında hazırlanmış.

Yine fişleme notlarından anlaşıldığı kadarıyla temas sürekli ve koordineli. Mesela listede isminin karşısında 'Tam işbirliği halindeyiz. Konuşma yaptırıldı' denen başkonsolos, mevcut hükümet aleyhine bir konsolostan beklenmeyecek bir üslupta sert bir konuşma yapmıştı. Notlara göre başkonsolos bu konuşma için güçlü bir şekilde motive edilmiş. Kritik bir görevde yer alabilmesi için de 'destek' olunmuş. Yine notlara göre yargının en tepesindeki bir ismin yakını; S.C.K için de 'destek olunmuş'. Aynı şekilde ETÖ sanıklarından bir generalin oğlunun da yolu açılmış.

Bu bilgilerin hobi olsun diye oluşturulmadığı net. Hem irtibat hem de atama durumlarında dikkate aldığını düşünmek için notlara bakmak yeterli.

Ama insan ister istemez son dönemde yaşadığımız birtakım tuhaf olayları da düşünüp 'acaba?' diyor. Malum dönemin Dışişleri Bakanı Abdullah Gül yine dönemin Cumhurbaşkanı Sezer'e bir türlü büyükelçi beğendiremiyordu. Tam 9 büyükelçi veto yemiş, boşalan koltuklara uzun süre atama yapılamamıştı.

Acaba ..... ?

Bu haber 407 defa okundu.