Yeni Anayasa’daki riskler

23 Nisan 2009 17:13 tsi
Yeni Anayasa sinyalleri tekrar verilmeye başlandı. Ama iki risk var… Dikkat…iyibilgi analiz

Meclis Başkanı Köksal Toptan bugün TBMM genel kurulundaki açıklamasında "Toplumun bütün kesimleri bu anayasa değişikliğine ihtiyaç duyduğunu ortaya koyuyor. Yargıtay'ın, Barolar Birliği'nin, Odalar Birliği başta olmak üzere sivil toplum örgütlerinin, TÜSİAD'ın anayasa değişikliği önerileri var. Ortaya konulacak olan teknikle kurulabilecek bir uzlaşma komisyonu, toplumun bu kesimlerini dinlemek suretiyle bir çalışma yaparsa Türkiye'nin ihtiyacı olan önemli bir anayasa değişikliği gerçekleşebilir.'' dedi.
Siyasi Partiler ve Seçim kanunlarının değişiminin de gündemde olduğunu ifade eden Toptan’ın bu çıkışı, önümüzdeki süreçte bazı adımların atılacağına dair sinyal niteliğinde…
Fakat daha önce çok daha güçlü adımlara rağmen bu değişiklikler yapılamadığından ve daha da önemlisi bu değişikliklerin mahiyetinin belirsizliği nedeniyle temkinli olmakta fayda var…
Yani Anayasa değişecek, evet değişmeli; fakat ne yönde-nasıl değişecek? Bu değişim neyi pekiştirecek? Askeri vesayeti mi, demokrasiyi mi?
Mesela süreçte hangi STK’ların muhatap alınacağı oldukça belirleyici olacak…
TÜSİAD ve Barolar Birliği gibi köken ve zihniyet bakımından gayr-ı sivil STK’lar baskın olursa ve STK diye onlar yutturulursa, oluşacak Anayasa metninin sivilliği zayıf olacaktır.
Yani söz ve cümlelerin aynı, sadece söyleyenin değişmesi, Anayasa metnini sivil kılmayacaktır…
Tartışma ve katılım sürecinin maksimum çoğullukta sağlanması gerekiyor ki, Anayasa’nın sivilliğini sağlayan “yurttaş sözleşmesi” niteliği sağlansın…
Eğer yurttaş sözleşmesi olmazsa bir Anayasa, toplumun devleti ve sınırlarını belirlediği demokratik bir sistem değil; devletin toplumu ve sınırlarını belirlediği otoriter bir sistem söz konusu olur…

O yüzden en kritik husus, Vatandaşlık tanımıdır. Sivil bir anayasa demek için, öncelikle vatandaşların kendilerini tanımlamalarına izin verilmelidir. Devletin vatandaşı tanımladığı bir yerde, Ergenekon olmasa da demokrasi yoktur…

O nedenle dikkatli olmak gerekiyor…

Çünkü bu anayasanın ruhu ve temeli sabit bırakılmak üzere, sadece sivillere yazdırılırsa dünyaya ve bize sivil anayasa diye yutturulacak…

Militarizmi içselleştirmiş sivillerin yazacağı metinlerin sivil olmayacağı açık…

Birinci risk bu…

İkinci risk ise olacaksa ciddi ve derin bir süreç sonucunda olsun; oldu bittiye getirilmemesi, iki-üç ufak değişiklikle taleplerin dindirilmemesi gerekiyor…

www.iyibilgi.com analiz

Bu haber 734 defa okundu.