İhracatımıza kim tuzak kuruyor?

23 Nisan 2009 15:36 tsi
"Fabrikaların vardiya azalttığı, işçi çıkardığı, pazar bulamadığı bir dönemde kendi elimizle kendi pazarımızı kaybediyoruz"

Süleyman Yaşar / Taraf

İhracatımıza kim tuzak kuruyor

Türkiye, yaşanan dünya ekonomik krizinde Avrupa pazarının daralmasıyla ihracatta önemli tutarlarda kayba uğradı. Yitirilen pazarların yerini komşu ülkelerin, Ortadoğu ve Orta Asya pazarlarının alması beklenirken şimdi Türkiye onları da kaybetmeye başladı.

İşadamları, komşumuz Irak’a geçişte kullanılan Habur sınır kapısındaki beklemeler nedeniyle büyük zarara uğradığımızı bildiriyorlar. İsminin açıklanmasını istemeyen bir işadamı ilgili bakanlara gönderdiği mektubun bir örneğini bana da gönderdi. İşadamı, “Yerel seçimler öncesinde Habur sınır kapısının açık ve geçişlerin seri olarak üç-dört saat içinde yapıldığını” belirtiyor. Yerel seçimlerin ardından ne olduysa birdenbire Habur sınır kapısından geçişler yavaşlatılmış. Araç giriş ve çıkışlarında 12-15 günlük beklemeler başlamış. Araçlar Habur sınır kapısında giriş çıkış için beklerken bu defa ihraç mallarını taşıyacak kamyon sıkıntısı ortaya çıkmış. Peki, bunun sonucunda ne olmuş diye sormamız abes. Tabii satılmış mallar gönderilemez olmuş.

Satılmış mallarını göndermek isteyenler ise kamyon sıkıntısı nedeniyle yüksek nakliye bedeli ödemeye başlamışlar. Nakliye bedeli artınca peki ne olmuş? Dibimizdeki Irak’a ihracat kârlı olmaktan çıkmış. Irak pazarına Pakistan’dan mal göndermenin nakliye bedeli, geçmişte olduğu gibi Türkiye’den daha ucuza gelmeye başlamış. Bu nedenle işadamları artık Irak’tan yeni sipariş alamıyorlar.

Irak, Türkiye’nin komşusu ve büyük bir pazar. Dünya ekonomik krizinden de pek fazla etkilenmedi. Bu nedenle Irak pazarının talebinde bir daralma yok. Üstelik pek çok ülke Irak’a ihracat yapabilmek için yoğun bir faaliyet içinde. En ufak fiyat oynamalarında Iraklı ithalatçılar komşu ülke yerine diğer ülkelere yöneliyorlar. İşte bu nedenle Habur kapısının hızlı çalıştırarak, taşıma maliyetlerinin düşürülmesi gerekiyor. Bütün bu uygulamalara akıl erdirmek mümkün değil. Aksi takdirde Irak pazarı kaybedilecek.

Narenciye mevsiminde gene tuhaf! bir biçimde Habur sınır kapısına aynı sorun yaşatılmış. Dörtyol-Zaho arasında bir TIR’ın nakliye bedeli 4300 dolara çıkmış. Aynı nakliye bedeli ile Pakistan firmaları da Irak’a narenciye satmışlar. Dörtyol’dan Irak’a, eğer siz Pakistan ile aynı nakliye bedeliyle mal satarsanız rekabet etmeniz asla mümkün olmaz.

“Fabrikaların vardiya azalttığı, işçi çıkardığı, pazar bulamadığı bir dönemde kendi elimizle kendi pazarımızı kaybediyoruz” diye çaresizce yakınan işadamının mektubu üzerine, işsizlik gibi çok tehlikeli bir sorunun hızla yayıldığı bu ülkede Ankara hangi akılla bütün bunları yapıyor diye doğrusu insan isyan ediyor.

Nitekim işadamı da yaşanan ekonomik krize dikkat çekerek mektubunu bitiriyor:

“Bu ekonomik kriz döneminde kamyon kuyrukları işlerimizi aksatıyor. Hükümetten ihracatçılarımızın bu sorununa acilen çözüm bulmasını istiyoruz. Gümrükte bekleyen kamyonların araç plakaları da gümrük sistemine girilince görülüyormuş. İlgililer herhalde yaşanan ekonomik kriz ortamında soruna bir çözüm bulurlar.”

Bu haber 642 defa okundu.