Oyunbozanlığın lüzumu yok... | " /> Oyunbozanlığın lüzumu yok... | "/>

En Sıcak Konular

Oyunbozanlığın lüzumu yok...

23 Nisan 2009 12:36 tsi
Oyunbozanlığın lüzumu yok... Bedrettin Dalan bir paşayla muhabbet halindeyken demokrasiye dair enteresan tahliller yapıyor. Tahlillerine dayanak olarak da Kennedy suikastını örnek veriyor. Oysa daha çarpıcı örnekler verebilirdi. Dalan olayından öğrenilmesi gereken çok şey var…

Ergenekon davasının ikinci iddianamesi belgeleri içerisinde yer alan Bedrettin Dalan ve bir başka Ergenekon sanığı emekli tuğgeneral Levent Ersöz arasında tespit edilen görüşme, bir “zihniyet” ve “bakış açısını” ortaya koyması bakımından da oldukça düşündürücü. (Bknz. Dalan ve Ersöz’ün şok demokrasi tanımı)

Demokrasiyi bir “oyun” ve “şov” olarak nitelendiren Ersöz’ün “asker demokrat olamaz mı” şeklindeki sorusuna, Dalan, “olamaz” diyor ve devam ediyor:

“Olmaması da lazım. Dünyada öyle bir demokrasi falan yok. Demokrasi bir game, oyun, gösteriş, şov. Gerçek demokrasi yok. Kennedy niye öldürüldü? Çünkü Kennedy Amerikan demokrasisinin patronu olan Amerikan burjuvasının işini bozmak, soğuk savaşı kaldırmaya kalktı, ihtar edildi, devam etti, alnına kurşunu yedi. Bunlar normal halkın demokrasi var diye oyalandığı bir oyundur. Askerlerde demokrasiyi kutsal bir tabu zannediyor, kenarda kalınca işte bu şekilde ayakta duruyor, olay bu."

Bedrettin Dalan Ergenekon soruşturması kapsamında adı gündeme gelince, şaşkınlık yaratmış, hatta bu durumu eleştirenler olmuştu. Sonradan Ergenekon savcılarının çok da “ne yaptıklarını bilmeden” hareket etmediklerinin kanıtları ortaya çıkınca ve bu arada Dalan da “tedavim biter bitmez oradayım” açıklaması yapmasına rağmen bir türlü yurda dönmeyince, eleştirel sesler suskunluğa gömülmüştü.

İkinci iddianame belgeleri, Dalan’ın Ergenekon bağlantılarını daha somut bir şekilde gözler önüne serince, Dalan da kendini unutturmak istercesine sustu. Ta ki başkanlığını yürüttüğü İstek Vakfı arazisinde cephanelik bulununcaya değin…

Kazılar sonucunda ortaya çıkan cephanelikle ilgili TV kanallarını hasta yatağından kalkıp arayan Dalan, “Arazi bize ait ama orayı TSK kullanıyordu” şeklinde açıklamalar yaptı.

Ardından da “TSK da zan altında” demeye başladı.

Dalan’ın uzaklardan manipülasyon yapmak yerine yurda dönüp yargı önünde kendini savunması gerekiyor. Ama bu kararı kolay kolay verecek gibi de gözükmüyor. Kendisine operasyondan hemen önce kimler haber uçurup yurtdışına gitmesini salık verdilerse, aynı güç odakları şimdi de kendisine “kal orda” diyor olmalılar…

Dalan’ın “demokrasi” konusunda sahip olduğu anlayışı anlatmaya çalışırken Kennedy’den örnek vermesi çok da yerine oturmamış. O kadar uzaklara gitmesine gerek yoktu. Türkiye’den de örnekler verebilirdi.

Mesela 27 Mayıs darbesinde Adnan Menderes’in asılmasını örnek verebilirdi. Menderes “memlekete demokrasi geldi zannetti ama kendini idam sehpasında buldu” diyebilirdi.

12 Mart’ta düşürülen Demirel hükümetinden bahsedebilirdi.

12 Eylül’de Demirel’in bir kez daha düşürülmesinden bahsedebilirdi. Demirel ve diğer siyasilerin Zincirbozan’a yollanmalarının manası üzerine konuşabilirdi.

1989’da Turgut Özal’ın partisinin kongresinde kurşunlanmasından da bahsedebilirdi.

Bütün bu örneklerden hareketle “memlekete demokrasi geldi” yanılgısına düşenlerin, demokrasinin aslında bir “oyun” olduğunu anlayamayanların başına ne işler geldiğini daha çarpıcı bir şekilde örneklendirmiş olurdu.

Bu arada, hatırlatmış olalım, Bedrettin Dalan, ANAP döneminde İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı yapmıştır. ANAP’ta siyaset yapmış, bir ara ANAP liderliğine de oynamıştır. Ve ANAP, Menderes’le başlayıp Demirel’le devam eden “merkez sağ” siyasetinin temsilcisi idi.

“Türkiye’de merkez sağ neden çöktü?” sorusunun ağırlığı altında kalanların (DP, DYP, ANAP) bu yaşananlardan ve Ergenekon davasının belgelerinden öğrenecekleri çok şey var.

Bu arada “demokrasi dediğin bir oyun” kanaatinde olan sayın Bedrettin Dalan daha fazla “oyunbozanlık” yapmadan yurda dönse de, hakkındaki bütün bu “yanlış anlamaları” düzeltse, daha fazla “zan altında” kalmasa…

Çocuklar oynarken mızıkçılık yapanlara “oyunbozanlığın lüzumu yok” denir ya hani, malum, bugün de 23 Nisan…

Oyunbozanlığın lüzumu yok…

www.iyibilgi.com



Bu haber 948 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    5,471 µs