Sizce o sloganı niçin söyletmediler?

21 Nisan 2009 16:31 tsi
Gözünüzün içine baka baka yalan nasıl söylenir? İşte böyle...

Eser Karakaş / Star

‘Ne darbe ne şeriat’ sözü: Biraz mantık lütfen

22 Temmuz seçimleri öncesi gerçekleştirilen Cumhuriyet mitinglerini tam da unutmaya hazırlanıyorduk ki, Ergenekon meselesi gündeme geldi ve söz konusu mitingler tartışma ortamının tam da ortasına oturdu.

Sayın Prof.Dr. Türkan Saylan’ın evinin ve ÇYDD merkez ve şubelerinin aranması konusu da bu mitingleri tekrar tekrar tartışma ortamına taşıyor.

Söz konusu mitinglerin bir düzenleme komitesi var, bu komitede Türkan Saylan’dan Tuncay Özkan’a, Şener Eruygur’dan Nur Serter’e kadar çok sayıda tanıdık isim var.

Bu isimleri aynı kefeye koymak doğal olarak çok yanlış.

Zaten süreç içinde bu isimler arasında da belirli anlaşmazlıkların çıktığı anlaşılıyor.

Ergenekon gözaltı ve tutuklama dalgaları arka arkaya gelmeye başladığı andan itibaren toplumun belirli kesimleriniden gözaltına alınan, tutuklananlar için tepkiler gelmeye başladı.

Ergenekon iddianamelerinde söz konusu olan temel suçlama da anayasal düzeni değiştirmeye, bir darbe yapmaya, bir darbe ortamı hazırlamaya yönelik hazırlıklar.

Koca koca orgenerallerin, gazetecilerin, profesörlerin bir darbe girişimiyle ne ilişkisi olabileceği sürece karşı çıkan kesimin temel söylemini oluşturdu.

Mayıs 2007 döneminde ülkenin çeşitli bölgelerinde Cumhuriyet mitingleri düzenlendi, Samsun mitinginde Sayın Türkan Saylan kürsüde ‘ne şeriat ne darbe’ ifadesini kullandı.

13 Mayıs 2007 İzmir Cumhuriyet mitinginde ise miting düzenleme komitesi Sayın Saylan’ın bu formülü kullanmasına itiraz etti ve hatta Sayın Saylan kürsüde konuşturulmadı.

Bu bilgi kırıntılarına internet ortamından ulaşabiliyorsunuz.

Ancak son dalgada Sayın Saylan’ın evinin aranması sonrasında bu iki senelik hikayeyi canlı yayında Sayın Saylan’ın ağzından duyma olanağımız da oldu.

Demek ki birileri, yani tertip komitesi içinde yer alan birileri ya da hepsi 13 Mayıs 2007 İzmir Mitinginde Sayın Saylan’ın Gündoğdu mitinginde ‘ne şeriat ne darbe’ sloganını yersiz buldu.

Bu birileri de, CHP milletvekilleri hariç, önemli oranda Ergenekon hukuk sürecinde gözaltına alındılar ya da tutuklandılar.

Ve birileri, bu birilerine ülkenin anlı şanlı kimi gazetecileri de dahil, bu tutuklamaların darbe girişimiyle ne ilişkisi olabileceğini sorup durdular.

Düşünebilir musunuz, birileri ‘ne şeriat ne darbe’ sloganından rahatsız oluyor, hatta Türkan Saylan gibi birinin bu sloganı kullanmasına itiraz ediyor, engelliyor ve bu birileri darbe hazırlığı yapmaktan tutuklandıklarında da başka birileri bu isimlerin darbe girişimiyle ne ilişkisi olabileceğini, Ergenekon meselesinin özünün AK Parti muhalefetini sindirmek olduğunu söyleyebiliyor.

Genel olarak Cumhuriyet mitinglerini ve özel olarak da İzmir Cumhuriyet mitingini tertipleyenler belli, yani ‘ne şeriat ne darbe’ sloganından dahi rahatsız olanlar belli.

Bugün ya da dün, gözaltına alınanlar, tutuklananlar işte bu ‘ne şeriat ne darbe’ sloganı nedeniyle Prof. Türkan Saylan’ı İzmir mitinginde konuşturmayanlar.

Ve bu isimler bizlere, herkesin gözü önünde ‘demokratik, laik, sosyal hukuk devletinden’ yanayız bile diyebilmiş insanlardır.

Anayasanın ikinci maddesinde ifadesini bulan Cumhuriyet’in niteliklerinden ‘demokrasi, laiklik ve hukuk devleti’ çağdaşlığın tam da kendisidir.

Bu çerçeveyi savunmanın turnesol kağıdı da 28 Nisan 2007 sabahı muhtıra güzellemesi yapmamak idi.

Bugünün çağdaş (???) Ergenekoncuları acaba 28 Nisan sabahı neler dediler?

İnternet ortamı emrinizdedir.

Bu haber 1,082 defa okundu.