açılım bu... | " /> açılım bu... | "/>

En Sıcak Konular

Asıl açılım bu...

20 Nisan 2009 09:20 tsi
Asıl açılım bu... 29 Mart yerel seçimleri öncesinde en fazla duyduğumuz sözcük “açılım” idi. “Açılım” şimdi seçim sonrasında test ediliyor. Siyasilerin “açılım” performansını izlerken asıl “açılımı” Genelkurmay yaptı. Hem de

Önceki gün internete düşen ve emekli org. Aytaç Yalman’a ait olduğu iddia edilen ses kaydı, Genelkurmay Başkanı Org. İlker Başbuğ’un “yıllık değerlendirme” konuşmasının arka planını ortaya koyması bakımından son derece ilginç ve önemli bir veri oluşturuyor.

14 Nisan Salı günü Harp Akademileri Komutanlığı salonunda yaptığı “yıllık değerlendirme” konuşmasında, Başbuğ, “Kürt ve Zazaların mağduriyet algılarının giderilmesi, fırsat eşitliğinden daha fazla yararlandırılması” gerektiğini savunmuştu. Bir Genelkurmay başkanının ağzından ilk defa “Kürt ve Zaza” haklarından bahsedilmesinin yankıları devam ediyor. Başbuğ söz konusu konuşmasında,  “Türkiye Cumhuriyeti’ni kuran Türkiye halkına Türk milleti denir” diyen Atatürk’ün “Türk halkı” değil “Türkiye halkı” ifadesini tercih ettiğinin altını çizmişti.

Başbuğ’un bu sözleri “Türkiyelilik” tartışmasını yeniden başlatırken, Genelkurmay’dan yapılan açıklamada “Türkiyelilik” ifadesinin kullanılmadığına dikkat çekilmişti.

Meselenin bu yanı bir “tartışma” konusu olmayı sürdürecek gibi görünüyor. Fakat “alt kimlik”, “kültürel zenginliğimiz” kavramlarıyla beraber “Kürtlerin haklarından” bahsedilmesinin “yeni” bir durum oluşturduğu, açık. Bunun siyasal alandaki yansımalarını göreceğiz.

Sorun bugüne kadar daha çok “güvenlik” ve “terörle mücadele” bağlamında ele alınırken, sorunun çözümünde başka yol ve yöntemlere ilk defa bu ölçüde vurgu yapılmasının aslında bir evveliyatı var. Emekli org. Yalman’a atfedilen ses kaydı tam da bu noktada önem kazanıyor.

Söz konusu ses kaydında Yalman, org. Başbuğ’la yaptığı bir görüşmeyi anlatıyor. Kaba milliyetçiliğin yanlış olduğunu dile getiriyor. “Türkiye Türklerindir’ ifadesini örnek göstererek bu türdeki yaklaşımların diğer etnik grupları “ötekileştirdiğini” vurguluyor.

“Yahu biz burayı paylaşıyoruz Rumlarla, Yahudilerle, Ermenilerle”diyen Yalman, “… Kürt ‘Kürdüm’ diyemiyor. Böyle bir baskı içinde huzur olmaz. (…) Bu coğrafyada insanları başka türlü tutamazsınız. Yoksa kaybederiz” şeklinde konuşuyor.

Ses kaydındaki diğer önemli husus ise, Yalman’ın Başbuğ’a “darbe ordusu mu, demokrasi ordusu mu olacağız” seçenekleriyle Başbuğ’a demokrasiden yana tercihte bulunmayı telkin etmiş olması.

(Aytaç Yalman'ın ses kaydı için burayı tıklayınız)

Aslında Yalman’ın “ezber bozan” sözlerine ilk defa 2007 yılında tanık olmuştuk. 

3 Kasım 2007’de Milliyet’ten Fikret Bila’nın “PKK’yla geçen 24 yılın komutanları” başlıklı yazı dizisinin ilk bölümünde, emekli org. Aytaç Yalman’ın görüşlerine yer verilmişti. Bila’ya bir analiz yapan Yalman, şöyle demişti:

“…Sorunun sosyal boyutu eskidir. Aslında Türkiye'nin sorunu henüz sosyal boyuttayken görmesi ve doğru okuması gerekirdi. Bu yapılabilseydi sorun belki sosyal aşamadayken çözülebilirdi. Ancak, maalesef bunun yapılamadığını görüyoruz. Henüz terör boyutuna gelmeden sosyal aşamada sorun çözülebilseydi çok daha iyi olurdu. (…) Bu açıdan baktığımızda, o aşamada sorunun 'kendini ifade' olarak tarif edildiğini görüyoruz. Dilini konuşmak, şarkısını, türküsünü dinlemek istiyor, kültürünü yaşamak istiyor. Oysa, bizler o dönemde, 'Kürt yoktur' diye eğitilmişiz. Kürtleri, Türklerin kolu olarak görüyoruz. Ortalıkta işte dağlarda gezerken, karda yürürken kart-kurt sesleri çıktığı için Kürt denilmiştir, gibi tarifler dolaşıyor. O dönemde sosyal istekleri bile biz 'yıkıcı faaliyetler' kapsamında görüyoruz.” (3 Kasım 2007, Milliyet)

Buradan hareketle TSK bünyesinde sorunun ciddi bir değişim konusu olarak ele alındığını, tartışıldığını ve bu tartışmanın neticesinde “dikkat çeken” söylem değişikliklerine gidildiğini görmek mümkün.

Emekli org. Aytaç Yalman’ın konuşmalarıyla Genelkurmay Başkanı org. İlker Başbuğ’un tartışma yaratan konuşması birlikte okunduğunda bunu çok açık görebiliyoruz.

“Değişim”, Türkiye’nin geleceğini esas alan bir sorumluluk kaygısıyla ele alındığında, iyi, olumlu ve umut vericidir…

www.iyibilgi.com



Bu haber 808 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    5,861 µs