Ergenekon'da Kerinçsiz'in savunmasına devam edildi

17 Nisan 2009 19:51 tsi
Ergenekon davasının bu haftaki son duruşmasında tutuklu sanık Kemal Kerinçsiz'in savunmasına devam edildi.

Kerinçsiz 11 gündür yaptığı savunmasını önümüzdeki pazartesi yapılacak duruşmada bitireceğini söyledi. Kerinçsiz'in savunmasına verilen arada ise sanıkların talepleri alındı.   
 
Söz alan tutuklu sanık Prof. Dr. Ümit Sayın tahliyesini istedi. Ümit Sayın, "Annem ölmüş. Bir savcının paranoyak hezeyanları nedeniyle annemin son anlarında yanında olamadım" dedi. Bunun üzerine ise Mahkeme Başkanı Köksal Şengün, Sayın'a "Başınız sağ olsun" dedi.

Savunma avukatlarından Oktay Yıldırım'ın avukatı Hanefi Altaş, İsviçre'de yaşayan PKK'lı olduğunu iddia ettiği Selim Çürükkaya'nın yazdığı "Sırlar Çözülürken" isimli kitaba ilişkin konuşacağını söyledi. Ergenekon operasyonlarından 4 ay önce yazılan bu kitapta daha operasyon başlamadan iddianamede yer alan eylemlerin anlatıldığına dikkat çeken Altaş, davanın düzmece bir operasyon olduğunu iddia etti. Altaş, kitapta 1974 yılında bir Ergenekon örgütünden bahsedildiğini, bu örgütün ortaya çıkarılmaması halinde faili meçhul cinayetlerin aydınlatılamayacağının belirtildiğini ifade ederek, "Bu kitap basıldıktan 2 ay sonra Danıştay saldırısının gerçekleşmesi de düşündürücüdür" diye konuştu.

Avukat Zeynep Küçük ise 12. dalga Ergenekon operasyonun ardından kendisinin bu tabloyu görmemek için ne yaptığını sorgulamaya başladığını söyledi. Tutuklular ve gözaltına alınanlarla aynı fikirleri taşıdığına dikkat çeken Küçük heyete hitaben, "Sizin kuvvetli suç şüpheniz hiç azalmadı ama bizim hukuka inancımız her geçen gün azalıyor" dedi.

Tutuklu sanık Veli Küçük, avukat Hanefi Altaş'ın anlattıklarından çok duygulandığını söyledi. Küçük, sadece Türkiye'de, vatandaşın suç işleyeceğine inanarak bütçede bu cezalardan gelecek gelir hanesi açtığına dikkat çekti. Jandarma olarak görev yaptığı yıllarda karakollara gönderilen trafik ceza koçanlarının belli bir zaman içerisinde kesilmesi talimatının da verildiğini hatırlatan Küçük, karakol görevlilerinin ceza kesmek için dağlarda traktör peşine düştüklerini iddia etti. Daha birinci iddianamenin sanıklarının yargılandığı sırada 500 kişilik bir salonun Adalet Bakanlığı tarafından yaptırılarak "Ben burayı doldururum" denildiğini iddia eden Küçük, "Ben 1960 ihtilali sırasında Kuleli Askeri Lisesi öğrencisiydim. Yassıada'da yargılama için yapılan duruşma salonuna ilk biz gittik. Öğrenciler ile o zaman sanıklar, izleyiciler ve tanıklar nasıl alınacak provası yapıldı. Orada da çok güzel 500 kişilik bir salon yapılmıştı. Aynı şey burada yapılıyor" dedi.

12. Dalgada gözaltına alınan Giresun Üniversitesi Rektörü Osman Metin ile ilgili olarak Milli Eğitim Bakanı'nın yaptığı açıklamayı da değerlendiren Küçük, "Bir gazetecinin Milli Eğitim Bakanı'na operasyonla ilgili soru sorması üzerine Milli Eğitim Bakanı, Adalet Bakanı değil, Ergenekon'un bir numarasıyla telefon görüşmesi yaptığını söylemiş. Bunu söyleyen ise 'Benim annem Arap babam Kürt. Ben neyim?' diye sorgulayan kişi. Sonra sen savcı mısın? Kurguya bakın, 500 kişilik salonu doldurmak için büyük gayret sarfediyoryar. Biz size güveniyoruz. Bu salon dolmasın" şeklinde konuştu.

Avukat Mehmet Cengiz, müvekkili tutuklu sanık Doğu Perinçek'in de tutuklanmadan önce "Gel gel yanıma keklik" şarkısına eşlik ettiği, yemekli toplantıya ait görsel sunum yaptı. Bazı sanıkların da eşleriyle katıldığı yemekli toplantının görüntüsünü mahkeme salonunda gösteren Cengiz, "Bu yemeğin neresi örgütsel gizli toplantıdır?" dedikten sonra Doğu Perinçek ve İşçi Partisi üyesi olan tutuklu sanıkların tahliyesini talep etti.

Taleplerin ardından Mahkeme Başkanı Köksal Şengün, mahkeme tarafından istenen ve mahkemeye ulaşan bazı bilgi ve belgeleri okudu. Sanık Kemal Kerinçsiz'in avukatı Tolga Akalın'ın talebi üzerine MİT Müsteşarlığı tarafından gönderilen yazıda "Posta kanalıyla gönderilen, kaynağı tesbit edilemeyen isimsiz ihbar mektubu ve eki olan 6 adet CD'de yer alan Ergenekon-Lobi isimli projeler ile diğer dökümanların yanısıra Tuncay Güney'in iddia ettiği teyit edilmemiş bilgileri içeren, ayrıca açık kaynaklara da yansıyan bilgilerle de sınırlı tutulan incelemelerden hareketle hazırlanan döküman"ın kamuoyuna malolmuş bazı asker ve sivil şahısları içermesi aidiyeti nedeniyle 10 Temmuz 2003 tarihli "Haftalık Arz" çerçevesinde MİT müsteşarı Şenkal Atasagun tarafından dönemin Genel Kurmay Başkanı Hilmi Özkök'e elden sunulduğu ve örneğinin kendilerinde bulunmadığını belirttikleri açıklandı.

cihan

Bu haber 577 defa okundu.