körün fil tarifi | " /> körün fil tarifi | "/>

En Sıcak Konular

Ergenekon ve körün fil tarifi

17 Nisan 2009 09:11 tsi
Ergenekon ve körün fil tarifi Soruşturmanın başladığı günlerden bugünlere nasıl gelindi? “Ergenekon mu? O da ne?” diyenler bugün ne diyor? Ergenekon, körün fili tarif etmesi gibi herkesin kendince tarif edebileceği bir şey mi? Peki, Ergenekon davası bizleri nasıl bir değiş

Ergenekon soruşturması yeni dalgalarla genişledikçe, derinleştikçe, bazı sonuçlar ortaya çıktı.

Kuşbakışı bir gözle bakalım: Ergenekon soruşturmasının yeni başladığı günlerde, medyanın “belirli” bir kısmı soruşturmayı küçümseyen yayınlar yaptı. Küçümsemekle de kalmadı, “böyle bir organizasyon yok” demeye getiren görüşler savundu.

Fakat soruşturmanın kapsamı genişledikçe, belge ve bilgiler kamuoyuna yansıdıkça “böyle bir şey yok” sesleri giderek cılızlaştı.

Bu sefer, aynı çevreler “tamam ortada el bombaları filan var, ama bu bombalarla mı darbe yapacaklarmış” dediler. Birtakım emekli subaylar ve bunların etrafındaki bazı isimler ile darbe mi olurdu? Öyle ya, darbe yapmak ciddi bir işti…

Ergenekon dava ve soruşturmasını başından beri küçümsemeye, hafifsemeye çalışanlar, kapatılan Nokta dergisinin yayınladığı ve yargı kararıyla en azından varlığı doğrulanan emekli oramiral Özden örnek’in “darbe günlükleri” olayı ile ilgili olarak da “hayırhah” bir tutum içinde olmuşlardı. Olayı hiç değilse gazetecilik, habercilik yönünden gündemde tutmak şöyle dursun, adeta bir an önce gündemden düşürmeye gayret etmişlerdi.

Fakat “olay” bir türlü gündemden düşmeyince, bu sefer, sürmekte olan soruşturma üzerinde baskı oluşturan bir tavır içinde oldular: Şu kadar ay oldu, hala iddianame yok, böyle dava mı olur…

İddianame hazırlandı, açıklandı ve mahkeme tarafından da kabul edildi. İddianamede çok ciddi eylemler, eylem planları, grift ilişki ve bağlantılar vardı. Mesela Cumhuriyet gazetesinin bahçesine kim, ne amaçla bomba atmıştı? Danıştay cinayeti ile bazı Ergenekon sanıkları arasında bağlantıların anlamı neydi? Bu ve benzer sorulara cevaplar arayan yargı sürecine, bu sefer de “hani darbe yargılanacaktı? Bu iddianamede darbe marbe yok ki” denildi.

İkinci iddianame, Ergenekon organizasyonunun merkezinde “darbe yapmak”, bunun “şartlarını” oluşturmak olan ilişki ve faaliyetlerini mercek altına aldı.

Aynı süreçte bazı emekli paşalar GATA’ya yollandı. Tahliye oldu. Kamuoyunda sarsıcı iddialardan çok “yıllarca devlete hizmet etmiş yaşlı başlı, hasta insanlar” duygu ve psikolojisi yaratılmaya çalışıldı.

Bu arada Bedrettin Dalan gibi isimlerin gündeme gelmesi “şaşkınlık” yarattı. Dalan’ın da tıpkı Turan Çömez gibi yurtdışından dönmek bilmemesi, yaratılmak istenen “şaşkınlık” psikolojisinin etkisini hızla ortadan kaldırdı.

Ergenekon davası JİTEM ve JİTEM faaliyetlerini kapsayacak şekilde genişledi. Kazılar başladı. İbrahim Şahin gibi Susurluk’tan tanıdığımız bazı isimler soruşturmaya dahil oldu. Kazılardan silahlar, bombalar, kemikler çıktı.

Ergenekon’u küçümseyen, “Ergenekon diye bir şey mi var” diyenler, ancak bu gelişmelerden sonra Ergenekon haberlerini görmeye, ciddiye alıyormuş gibi yapmaya başladılar.

12. dalgaya gösterilen tepkilere bakın şimdi: Koskoca rektörler nasıl gözaltına alınır… ÇYDD’de nasıl olur da arama yapılır… Vay, kendilerini eğitime adamış insanlar nasıl rahatsız edilir…

Rektörler tutuklandı. Neyle, niçin suçlandıkları ve kendilerini nasıl savundukları, artık bir yargı konusu.

Soruşturma süresince insan hakları ve soruşturmanın yürütülüş biçimi adına hatalar, eksiklikler varsa, kuşkusuz bunlara da dikkat çekmek gerekir. Ancak buradan hareketle Türkiye’nin bu tarihi davasının tamamını “yargılayacak” tutumlar göstermek, çok da iyi niyetli olarak değerlendirilemez.

Bir de “korku imparatorluğu yaratıyorlar” söylemleri var. Bu artık bir “söylem” olmaktan çok, bir tür kampanyaya dönüştürülmüş durumda. Bazılarının kendilerini “Ergenekon’un avukatı” ilan ettiği de hepimizin malumu.

Bunlar bilerek veya bilmeyerek, Türkiye’nin geleceği adına yanlış bir yerde durarak alınan tutumlardır.

Türkiye’nin normalleşmesi, geleceğine güvenle bakmasına bağlıdır. Ve bu da “darbe” ihtimalinin bile akla gelmeyeceği, bütün sorunların demokratik meşruiyet içerisinde kendi çözümlerini bulduğu bir duruma gelmemize bağlıdır.

Herkesin bir “Ergenekon” algısı oluşmaya başladı. Oysa bu, sürmekte olan davanın tarihi anlamını ıskalamakla malul olan bir anlayışa işaret ediyor.

Ergenekon bir fil, bizler de o file dokunduğu kadar onu tarif etmeye çalışan “körler” topluluğu değiliz.

Şemalar, planlar, bir numara, iki numara tartışmaları bir yana, Ergenekon olarak kodladığımız “şey”, aslında bir zihniyet sorunudur.

Ergenekon davasının seyri, farklılıkları ve ortaklıklarıyla bizi “biz” yapacak bir süreçtir. Bunun için herkesin her şeyden önce çağımızla, dünyamızla, ülkemizle ve içerisinden geçtiğimiz tarihin anlamıyla ilgili sahip olduğu mantalitenin ciddi bir muhasebesini yapmasına ihtiyaç var…

www.iyibilgi.com



Bu haber 1,453 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,818 µs