Sezer'den geri dönebilirim sinyali

17 Nisan 2009 08:51 tsi
"Ecevit'in partisi DSP'de kazan kaynamaya devam ediyor. Genel Başkan Zeki Sezer istifa etti ama sular durulmuyor." Peki, Sezer geri dönecek mi? Abbas Güçlü kaleme aldı...

Abbas Güçlü / Milliyet

Ecevit'in partisi DSP'de kazan kaynamaya devam ediyor. Genel Başkan Zeki Sezer istifa etti ama sular durulmuyor.

Görünen o ki durulacağa da benzemiyor. Sezer, önceki gece Zonguldak Karaelmas Üniversitesi’nde Genç Bakış’ın konuğuydu. İstifasının gerekçelerinden Ecevit’in son günlerine kadar, yakın siyasi tarihimize ışık tutacak çok önemli açıklamalarda bulundu. Israrlı sorulara rağmen “Geri dönmeyeceğim” sözü vermedi. Zamana bıraktı.
Başbakan Ecevit’in uzun süren hastalığı için de “Hastaneden çıktıktan sonra iyileşti, yorumunu siz yapın“ dedi.

Baykal’a ve CHP’ye olan kızgınlığı azalmamış, tam tersine, artmış. Liderlik konusunda ise telaffuz edilen isimlerin dışında bir isim başkan olabilir sinyalini verdi.
İşte programdan bazı satırbaşları:

-  Ben seçimden önce CHP’ye işbirliği önerdim ama olmadı. Ne yapsaydım? Kapıyı da kapatıp anahtarı Baykal’a mı verseydim?
-  Milletvekillerimizin seçimde başka bir partiyi desteklemesi hiç etik değil. Eğer vefa borçları olduğunu düşünüyorlarsa gidip o partide siyaset yapsınlar.
-  CHP, Türkiye’nin dertlerine çare değil. Bu yapısıyla da olamaz.
-  Atatürk kimsenin tekelinde değil. Yoksa küçültülmüş olur.
-  Atatürk olsaydı Ergenekon olmazdı.
-  Aleviler bu toplumun tam da kendisidir. Onları ayrı bir yere koymak haksızlık olur.
-  Rahatsızlandığı yıllarda Ecevit’e karşı bir sivil darbe girişimi vardı. Direnmesi bu yüzdendi. Çünkü o, darbelere hep karşıydı.
-  Ecevit’in rahatsızlık sürecinin 2004’e kadar, tüm boyutlarıyla çok iyi irdelenmesi gerek.
-  Hiçbir hekimi suçlayamam ama şu da var ki o hastanede iş göremez raporu verilmesine ramak kalmışken başka bir hastaneye gidip iyileşti.
-  Cengiz Çandar bir zamanlar şöyle yazmıştı: “ABD terörle mücadelesini Irak’a kadar uzatacaksa o tarihte Ecevit Başbakan olarak bırakılmayacaktır.” İşte bu her şeyi açıklıyor.
-  Biz emperyalizme karşı durduğumuz için 2002’de parçalandık.
-  CHP bu seçimde benim 6 yılda harcadığım parayı harcadı. AKP ise kat kat daha fazlasını. Ben DSP’nin başına geldiğimde partinin kasasında 76 trilyon lira vardı.
Şu an 29 trilyon var. Çünkü 6 yılda partinin hiç geliri olmadı. İl ve ilçe merkezlerimizin çoğu giderini bizzat karşılarız.
-  CHP ve Baykal, AKP ve Erdoğan’a alternatif olamıyor. Halk bakıp, “Alternatifi buysa ben almayayım” diyor.
-  CHP’ye nefretim asla söz konusu değil. Fakat hiçbir partiyi de desteklemek zorunda değilim.

‘Neden istifa ettim?’
-  Siyaset görev alanıdır. Bir meslek değil. Başarılı hissetmediğinizde ayrılmanız gerekir. İstifamın sebebi budur.
-  Benim için istifa ettirildi söylentileri var. Bana kimse baskı ile bir şey yaptıramaz. Ben Ecevit’in öğrencisiyim.
-  DSP çöküşte değil, dimdik ayakta. Bu seçimde varlığını gösterdi.
-  Barajı aşsaydık gitmezdim. Çok da vicdanım rahat gitmiyorum.
-  Demokrasilerde veliaht olmaz. Bana yapılan bu yakıştırmalar haksızlık. Her lider birini destekler. Demirel de birilerini destekledi, Ecevit destekleyemez mi?
-  Biz iktidarı bırakıp gitmedik, gönderildik.
-  2001 krizi bize faturalandı ve o güne kadar görülmemiş çirkin kampanyalarla o iktidar parçalandı.
-  12 Eylül’den sonra sürekli solda birlik diye diye enerjimizi tükettik. Solda birlik sözü belli bir kesim ve belli partiler için diğerlerinden kurtulmak anlamına geliyor.
-  2007’de CHP ile işbirliği yaptık ama sol tarihinin en düşük oyunu aldı. Yani birlik her zaman sihirli bir formül değil.
-  Bir başkanın iki dudağı arasında bir yönetime sol diyemeyiz.
-  Maalesef solun değerlerini unuttuk. Köylerden uzaklaştık.

‘Ergenekon sulandırıldı’
-  Sol siyaset olarak biz hepimiz şef olduk, çalışacak Kızılderili bulamıyoruz.
-  Enerji kaynaklarımızı değerlendiremiyoruz. Tamamıyla dışa bağımlı hale geldik. İskenderun’da termik santral kuruldu, kömürü Kolombiya’dan geliyor.
-  Ben 4 Şubat 2008’de 5 maddelik bir öneri paketiyle Başbakan’a gittim. Ekonomik kriz geliyor dedim. Bana aynen şunu dedi: “Zeki Bey, merak etme, ABD’deki kriz mortgage krizi, Türkiye’de henüz mortgage tam olarak uygulanmaya başlamadı.” Yani algılayamadı, dolayısıyla tedbir de alınmadı.
-  Bu milletin laiklik karşıtı bir tutumu olduğuna kesinlikle inanmıyorum. İnancına bağlı olmakla laiklik karşıtı olmak çok farklı şeyler.
-  TSK’nın bugünkü yapısı ve duruşu itibariyle belli ki bedelli askerlik yakın zamanda gündeme gelmeyecek.
-  Darbelere karşı olmak gerek. Biz her türlü darbeye karşıyız. Askeri, hukukun üstünlüğüne karşı yapılan ve baskıcı bir yönetim eliyle yapılan sivil darbeye karşıyız.
-  Ergenekon Davası süreci o kadar sulandırıldı ki bu işin bir siyasal darbe haline geldiği kaygımız var.
-  Türkiye muhalefet yapanların susturulduğu bir ülke haline geldi. Hukukun üstünlüğüne saygı duymalıyız ama yapılanları da kabul edemeyiz.
-  Anayasa’ya darbeciler yargılanmalı maddesini getirsinler, biz destekleyelim.
-  Laiklik en çok İslamiyete yakışır. Çünkü ruhban sınıfı yok. Biz günah çıkarmak için direkt Allah’a yalvarırız.
Özetin özeti: Sezer, liderlikten sanki şimdilik ayrıldı!

 

 

 

 

Bu haber 485 defa okundu.