Hadi o zaman sivil anayasa… | " /> iyibilgi analiz" /> Hadi o zaman sivil anayasa… | "/> iyibilgi analiz"/>

En Sıcak Konular

Hadi o zaman sivil anayasa…

15 Nisan 2009 14:27 tsi
Hadi o zaman sivil anayasa… Madem ki, Başbuğ’un konuşması tarihi, hadi o zaman en tarihi adımı atalım ve sivil bir anayasa yazalım…iyibilgi analiz

Başbuğ’un konuşması kamuoyunda ağırlıklı olarak, bir “açılım” şeklinde değerlendirildi. Öncelikle bunun Türkiye’nin demokrasisi açısından sorunlu olduğunu ifade etmek gerekiyor.

İki sebeple…

Birincisi Silahlı Kuvvetler bir siyasi parti olmadığı için, bu tür “siyasal açılımlar”, mülahazalar yapmamalıdır…

İkincisi de bu sebeple sivil kamuoyu bunu “açılım” olarak değerlendirmemelidir… Nitekim değerlendirdikçe, siviller vesayet rejimini yeniden üreterek, kabullenmiş olacaklardır. Ki bu da demokrasi değildir…

Başbuğ’un konuşmasını açıklayacak en iyi kavram, açılım veya değişim değil, “adaptasyondur”…

Yani değişime onun içinde kalarak direnç göstermek söz konusudur; belirleyici bir değişim değil…

Fakat yine de konuşmadaki önemli “farklı” vurgu ve mesajlar görmezden gelinemez…

Ancak öte taraftan bu görmezden gelmeme, demokrasinin somutlaşması için hayati olan ihtiyaçları da beraber görmeyi gerektirir…

Açıkçası, bu “fark ve vurgular” ancak SİVİL ANAYASA ile somutlaşabilir, gerçek bir demokrasiye dönüşebilir ve bu adaptasyon çabası, değişime tahvil edilebilir…

Çünkü hala bir darbe ile yazılmış olan 82 Anayasası ile yaşıyoruz...

Başbuğ’un “Türkiye halkı” kavramsallaştırması, “asimilasyon değil entegrasyon” sözleri lafta kalmayacaksa, Anayasa’nın 90’ncı maddesindeki vatandaşlık tanımının bu yönde değişmesi gerekiyor. Ki bu değişim Kürt meselesinin çözümünde çok önemli bir konuma sahip…

Başbuğ’un kavramsallaştırmasının somutlaşması için ders kitaplarındaki, devlet söylemlerindeki, ideolojik kurgularındaki vatandaşlık tanımlarının da bu anayasal değişimle desteklenmesi gerekiyor… Aksi halde havada kalacak bütün bu “açılımlar”…

Başbuğ’un “modern cumhuriyet demokrasiyle taçlanır” sözünün havada kalmaması için de sivil anayasaya ihtiyaç var. Çünkü ancak sivil bir anayasa, Başbuğ’un kurumunu sınırladığını söylediği kanunları demokratik bir nüveye kavuşturur.

Başbuğ’un “bazı devlet görevlileri vatandaşlarımıza kötü davranmıştır” sözünün gerçek anlamına kavuşması da JİTEM, Ergenekon gibi oluşumlara hayat alanı tanımayan yasal demokratik düzenlemelere muhtaçtır…

Başbuğ’un Obama ziyareti sonrası yeni dünyayı kavradığına dair işaretler veren konuşmadan sivil anayasaya itiraz dayanağı bulmak güç…

O halde hükümetin toplumsal mutabakata dayanarak, katılımcı yöntemlerle bir sivil anayasa için harekete geçmek düşüyor… Başbuğ’a da bu konuşmasıyla tutarlı olarak, sivil anayasayı ve ordunun kışlasına döndüğü demokratik düzeni sessizlikle kabullenmek…

www.iyibilgi.com analiz



Bu haber 713 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    32,034 µs