Bazı defterler kapandı, ama... | " /> Bazı defterler kapandı, ama... | "/>

En Sıcak Konular

Bazı defterler kapandı, ama...

15 Nisan 2009 12:59 tsi
Bazı defterler kapandı, ama... Başbuğ’un tartışılan konuşması bir konuda “asker ne der” siyaseti güdenlere cevap niteliğindeydi. “Asker ne der” eksenli siyaset yapanların elleri eskisi kadar güçlü değil. Sözlerin sahipleri unutabilir, ama iyibilgi var: Nis

Genelkurmay Başkanı Org. İlker Başbuğ’un Harp Akademileri salonunda yaptığı 2 saat süren konuşmayı dinlerken, bu konuşmada medyanın en fazla öne çıkaracağı hususun “Türk ve Türkiye” vurgusuyla ilgili olacağı belliydi.

Türkiye’nin “sıcak” gündem maddelerinden biri, malum, yıllardır, Kürt sorunu. Kürt sorunu kendi başına bir “sorun” olmanın çok ötesinde anlamlar içeriyor. Artık ezberlediğimiz “klişe” cümlelerden biridir; bu sorun ülkemizin milyar dolarla ifade edilen kaynaklarını “kara delik” gibi yutan bir sorun. Ve hiçbir maddi bedelle ölçülemeyecek olan boyutu, 40 binin üzerinde insanımızın hayatını kaybettiği, binlercesinin yerinden yurdundan olduğu bir sorun olması. Dahası, çeteler üreten, acılar üreten bir sorun. Ergenekon soruşturması vesilesiyle bir kez daha gündeme gelen JİTEM ve onun “icraatlarını” düşünün…

Geçtiğimiz yıl ordu kaynaklarıyla ilişkileri “iyi” gazetecilerden Fikret Bila’nın emekli paşalarla yaptığı röportaj serisinden akılda kalan en önemli husus, paşaların, Kürt meselesinde “kart, kurt, Kürt politikamız yanlıştı, Kürtleri asimile etmeyi başaramadık” demeleriydi. Bir tür “özeleştiri” olan bu sözler, özellikle ordudan gelince, ciddi bir mantalite değişiminin habercisi sayılmıştı.

Org. Başbuğ’un başka hususlarla ilgili olduğu gibi, Kürt isyanlarıyla ilgili görüş ve değerlendirmeleri de tartışmaya muhtaç. Özellikle de “asimilasyon yoktur” demesi.

Meselenin “tartışılır” boyutları bir yana, “herkes Türk’tür” noktasından “Türk vatandaşlığı bir üst kimliktir” noktasına gelinmesi, “Türkiye halkı” vurgusunun Kürtleri –ve diğer etnik kimlikleri- yadsımayan bir “üst kimlik” olarak tarif edilmesi, önemlidir.

Bu sözlerin AKP hükümetinin bir süredir içerdiği adımlar itibarıyla çok net olmasa bile hayata geçirme gayretinde olduğu Kürt açılımına “asker ne der” gözüyle bakanlar için de bir “cevap” değeri taşıdığını vurgulamak gerekir.

Başbakan Erdoğan “üst kimlik-alt kimlik” konusunu ilk defa 2005 yılında gündeme getirdi. İzleyen yıllarda da bu söylemi dillendirdiği oldu. Erdoğan’ın başlattığı tartışmaya en sert tepki CHP ve MHP’den geldi. MHP’nin hızını alamayıp “ihanet” suçlamaları yaptığını da hatırlıyoruz.

Konu, siyasetin konusudur. Adına ister “açılım” ister “reform” diyelim, ciddi bir politika ve zihniyet değişiminin konusudur. Ancak asker eksenli siyaset yapanların ellerinden ve dillerinden “asker ne diyecek bakalım” argümanının alınmış olması, yine de bir “adım” olarak değerlendirilebilir.

Ama bu “adımı” asıl realize edecek olan, elbette ki siyaset, yani sivil irade olacaktır.

29 Mart seçimleri öncesinde Erdoğan, Nisan ayı içerisinde, yani seçimlerin hemen ardından “yeni ve sivil anayasa” için düğmeye basacaklarını deklare etmişti.

Yeni ve sivil anayasa konusunda herkesin kendi tutum ve pozisyonunu yeniden belirlemesi ve Türkiye’yi bulunduğu noktadan daha ileriye taşıyacak bir adımın atılması için daha fazla zaman yitirilmemesi gerekiyor.

Şimdiden belli, yeni ve sivil anayasa tartışmalarının iki gözde kavramı üst ve alt kimlikler bağlamında “Türkiyelilik” ve “anayasal vatandaşlık” hususlarını netleştirmek olacak.

Türkiye bazı defterleri kapattı; ama yeni sayfalar açması, kendiliğinden değil, demokratik bir irade ve kararlılıkla olacak.

Hasan Soylu www.iyibilgi.com



Bu haber 837 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,631 µs