En Sıcak Konular

Haberal uçakta neler söyledi?

14 Nisan 2009 10:03 tsi
Haberal uçakta neler söyledi? Gözaltına alınan Mehmet Haberal’ın İstanbul'a götürüldüğü uçakta Can Dündar da vardı. Mehmet Haberal uçakta neler söyledi? Can Dündar yazıyor...

Can Dündar / Milliyet

Demirel’den Haberal’a: ‘Bu ülkeyi sevmek bazen adama fatura ödetir. Ben ödedim, sıra sende...’

Dün 13.00’te Ankara’dan kalkan İstanbul uçağının 2-A koltuğunda ben oturuyordum;
Gözaltına alınan Mehmet Haberal’ın da 13.00 uçağıyla İstanbul’a götürüleceği söyleniyordu. Gözüm kapıdaydı.
Az sonra 06 KVY 75 plakalı bir makam arabası geldi. İçinden Süleyman Demirel indi. O da bizim uçağa binecek sandık. Ama binmedi; beklemeye başladı. Elinde fötr şapkası, yanında sağ kolu Aylin Cesur vardı.
Sonra Emniyet’ten, Haberal’ı taşıyan siyah minibüs geldi. Haberal indi. Demirel minibüse doğru hamle etti. Kucaklaştılar. Apronda, uçağın merdivenlerinin hemen yanında, ayakta 5 dakika kadar sohbet ettiler. Demirel Haberal’ın elinden tutuyordu. Ayrılırken yeniden ve samimiyetle kucaklaştılar. Demirel arabasına bindi; Haberal uçağına...

Emniyet’e gitmek istemiş
Sonra Haberal uçağa bindi. Gayet neşeli görünüyordu. Ön sıralardakilerle tokalaştı, selamlaştı. Ön sıradaki bazı işadamları destekleyici sözler söylediler. Memnun oldu, teşekkür etti.
Gelip tam arkamdaki 3-A numaralı koltuğa yerleşti.
İki sivil polis 3-B ve 3-C’de yanına oturdu.
İki sıra arkada erkek kardeşi oturuyordu.
Hemen, “Demirel’in uğurlamaya gelmesini bekliyor muydunuz?” diye sordum.
Meğer Demirel, Emniyet’teyken telefon etmiş. “Oraya geliyorum” demiş.
Haberal “Buraya gelmeniz yanlış anlaşılır” diye karşı çıkmış.
Bunun üzerine Demirel “O halde havaalanına geliyorum” demiş.

‘Zincirbozan’a uğurlamıştım’
Ne zamandır tanıştıklarını sordum.
1970’lerde, Demirel’in muhalefette olduğu yıllarda tanıştıklarını anlattı. Sonra ilginç bir ayrıntı verdi:
“12 Eylül sonrası Zincirbozan’a gönderilirken de ben onu uğurlamıştım. Sonra siyasi yasaklarının kaldırılması için kampanya yürüttüm. Aydınlar Dilekçesi’nde imzam vardır.”

‘Ben ödedim, sıra sende’
Ayaküstü görüşmelerinde bunu hatırlatmış Demirel’e:
“Sizi Zincirbozan’a uğurlamamızı hatırladım” demiş.
Demirel şu cevabı vermiş:
“Bu ülkeyi sevmek bazen fatura ödemeyi gerektirir. Ben ödedim. Şimdi de sen ödüyorsun.”
Haberal, Demirel’in kendisine “Senin vatanseverliğine toz konduramazlar” dediğini de ekledi.
Demirel, yüreklendirici şeyler söylemiş. Yardımcısı Aylin Cesur da yaptığı ameliyatları hatırlatıp, “Hastalarınızın duaları bile yeter size” demiş.

Sembolik önemi var
Gözaltına alınmış bir rektörü, bir eski Cumhurbaşkanı’nın sorguya uğurlamasına tanık oldum dün...
Bunun anlamını anlatmaya bile gerek yok.
Demirel’in jesti çok önemliydi. Herhangi bir “Geçmiş olsun” ziyaretinin çok ötesinde sembolik bir önemi vardı.
Cumhurbaşkanı düzeyinde aldığı bu destekle uçağın merdivenlerini daha güvenle tırmandı Haberal...

MESAJINI KURAN SURELERİYLE VERDİ:
‘Üzülmeyin, gevşemeyin! Sonunda üstün gelen siz olacaksınız.’
Sabah neler olduğunu sordum. Şöyle anlattı Haberal:
“7’de duştan yeni çıkmıştım, ‘Memurlar geldi’ diye haber verdiler. Hemen hazırlandım. Beklemiyordum aslında... Çağırsalar ifade vermeye giderdik. Ben Türkiye’yi düşünüyorum.  Yarın bir çocuğun karaciğer nakil ameliyatına girecektim. Öbür gün de bir böbrek nakil ameliyatım vardı. Asıl önemlisi, pazar günü İstanbul’da uluslararası katılımlı Dünya Pediatrik Transplantasyon Kongresi yapılacak. Ben onur konuğuydum ve açılış konuşmasını yapacaktım. Dünyanın dört bir yanından bilim adamları gelecek. Şimdi onlara ne diyecekler? Türkiye’nin prestijini böyle harcamaya kimsenin hakkı yok.”
“Herkes haddini bilecek!”
Konuşurken zaman zaman tonunu sertleştirdi Haberal:
“Herkes haddini bilecek” dedi, “Yargı, yargı görevini yapacak; basın, basın görevini... Ben Türkiye adına üzülüyorum. Yazık değil mi bu ülkeye? Bakın bugün herkes gergin, herkes ayakta... Ben üniversitedeki arkadaşlarımı yatıştırmaya çalıştım. ‘Herkes görevinin başında olsun. İşler aksamasın. Şimdi bir numaralı görevimiz, ülkeye sahip çıkmaktır’ dedim.”
“AKP de o otelde kuruldu”
İkinci iddianamede yer alan ve muhtemelen gözaltına alınma nedenlerinden birini oluşturan meşhur otel toplantılarını sordum. Güldü:
“İktidar partisinin kuruluş toplantıları da o otelde yapılmıştı” dedi.
“Çok şükür, ben gömlek değiştirmedim. Hâlâ eski gömleğimin içindeyim” diye ekledi.
Çalışma odasında Atatürk için çıkarılmış ölüm fermanının asılı olduğunu anlatarak dünün idamlıklarının yarının kahramanları olabileceği mesajını verdi:
“Gün olur devran döner. Bunlar bugün var, yarın yoklar. Biz hep buradayız” dedi:
“Kendi kendime şunu söylüyorum: ‘Kırılma, aldırma Mehmet Haberal... şimdi dünden daha fazla çalışmalısın’.”
“Bu da geçer yahu!”
Yolculuğun sonunda uçaktan inerken yolculardan bir işadamı elini sıkıp, ”Bu da geçer yahu” dedi.
Kahkaha attı Haberal...
Sonradan öğrendim ki, Danıştay saldırısından Dink suikastına, İbrahim Şahin’le tanışıklığına kadar birçok konuyla ilişkilendiriliyormuş.
İlginç bir ayrıntı daha:
Adalet Bakanı’nın eşinin böbrek nakil ameliyatını da o yapmış. Ergenekon gözaltıları başlayıp kendisinin adı da geçince Adalet Bakanı, Haberal’a, “Merak etme, sana bir şey olmaz” demiş.
Bunu neye yormalı şimdi?
Adaletin bağımsızlığına mı?
Yoksa artık kontrolün hükümetin de elinden de çıktığına mı?

MEHMET HABERAL:
Adalet Bakanı ‘Merak etme! Sana bir şey olmaz’ demiş
45 dakikalık yolculuk boyunca yanındaki iki sivil polis nedeniyle “sıcak konu”ya girmemeye çalıştı Haberal...
Polisler benim ses kayıt cihazıyla görüşmeyi kaydedip kaydetmediğimi de sordular. Fotoğraf çekmemi engellediler.
Koşullar bu olunca Haberal da mesajlarını ilginç bir yöntemle, Kuran’dan ayetler okuyarak vermeye çalıştı.
Bahsettiği sureler şunlardı:
Nisa Suresi, 58. ayet:
“Emaneti ehline teslim edin. Adaletle hükmedin.”
Fatiha Suresi, 5. ayet:
“Allah’ım ancak sana kulluk eder ve yalnız senden yardım dileriz .” (‘Padişahlara kulluk etmeyin’ demek istiyor” yorumunu yaptı Haberal...
Al’i İmran Suresi, 139. ayet:
“Gevşemeyin. Üzülmeyin. İnanmışsanız, mutlaka siz en üstünsünüzdür.”
Taha Suresi 14:
“Benden başka Tanrı yoktur. Sadece bana kulluk et.”
Bunları saydıktan sonra şu yorumu yaptı Haberal:
“Bugün olup bitenin İslamla ilgisi yok. Koltuk ve rant kavgası bu...”




Bu haber 470 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    5,128 µs