'Karabağ sorunu çözülmezse...'

12 Nisan 2009 20:35 tsi
Ermenistan'la sınır kapısının açılmasının sözü bile Azerbaycan'da tepki yarattı. Tartışma ve müzakereler sürüyor. TBMM AB Uyum Komisyonu Başkanı Yaşar Yakış "Dağlık Karabağ sorunu çözülmezse" dedi ve devam etti....

TBMM AB Uyum Komisyonu Başkanı Yaşar Yakış, "Ermenistan Sınır Kapısı'nın açılması büyük paketin parçasıdır. O paketin içinde mutlaka Dağlık Karabağ sorununun çözümlenmesi de vardır" dedi

TBMM AB Uyum Komisyonu Başkanı Yaşar Yakış, Düzce’nin Akçakoca ilçesinde gazetecilerin AB süreci, NATO, ABD Başkanı Obama’nın Türkiye ziyareti, Ermenistan sınırının açılması ve Azerbaycan’la ilişkiler konularındaki sorularını yanıtladı.
Türkiye ile Ermenistan sınırının açılması meselesinin "büyük bir paketin parçası" olarak daha önceden gündemde olan konu olduğunu ifade eden Yakış, "Sınırın açılması Obama’nın ziyareti ile başlayan bir konu değil. 2007 yılından beri, Dışişleri’nin üst düzey bürokratlarının, İsviçre’nin de taraf olaması hem onun topraklarında hem de İsviçre haricinde bir yetkilinin de katılımı ile kamuoyundan uzak bir toplantıda gündeme geldi. Dolayısıyla 2007 yılından bu yana bu konu gündemde. Daha önce de yine Ermenilerle başka bir toplantıda gündeme geldi" dedi.

-"TÜRKİYE’NİN ERMENİ HALKI İLE SORUNU YOK"-

Ermeni halkı ile Türkiye’nin hiç bir sorunu olmadığını vurgulayan Yakış, şöyle devam etti:
"Diaspora Ermenilerinin yarattığı bir sorun var ortada. Türkiye’nin Ermeni halkı ile bir sorunu yok. Sayın Obama da ABD’deki diaspora Ermenilerinin yarattığı bir ivme ile bu konuyu Türkiye ziyaretinde gündeme getirdi. Nitekim ABD’de başkan adayları seçim kampanyalarında tam konuları bilmeden bu şekilde vaatler veriyorlar. Seçim sonrasında da kazanan başkana, ’Seçim kampanyasında söz verdin, bunları yap’ şeklinde baskı yapıyorlar. Sayın Obama’nın Türkiye parlamentosunda dile getirmesi, böyle bir sürecin sonucu. Buna paralel olarak da Türk-Ermeni temasları hep devam ediyordu. Ama iş gittikçe sınır kapısının açılmasına dayandı, sanki başka konular yokmuş gibi. Ortada geniş bir paket var. Bu paketin içinde Dağlık Karabağ sorununun çözümü de var. Dolayısıyla paketi önce hazırlayacaksınız ki düğmeye bastığınızda, aşamalar yerine gelecek."
Ermenistan Sınır Kapısı’nın açılmasının gündeme gelmesi ile Türkiye-Azerbaycan arasında yaşanan gelişmeleri de değerlendiren Yakış, "Ya Azeri dostlarımızın zihnini bulandırmak için farklı çevrelerin yaklaşımı ya da Azeri dostlarımızın aşırı hassasiyetleri ile Dağlık Karabağ sorunu çözülmezse bile biz kapıyı açacakmışızcasına bir süreç başlatıyoruz gibi bir intiba yaratılıyor. Bu intiba doğru değildir. Yani kapının açılması büyük paketin parçasıdır, o paketin içinde mutlaka Dağlık Karabağ sorununun çözümlenmesi de vardır" şeklinde konuştu.

-"SINIR KAPISININ AÇILMASI AB SÜRECİNDE ÖN ŞART DEĞİL"-

Sınır kapısının açılması tartışmalarının AB sürecini etkilemeyeceğini dile getiren Yaşar Yakış, şunları kaydetti:
"Avrupa Parlamentosu’nda ’Türkiye, Ermeni soykırımını tanımaz ise AB’ye giremez’ şeklinde görüşler yer alıyor. Bunlar bazı parlamenterlerin görüşleri. Ama bizim muhatabımız AB kurumlarıdır. Bu kurumlar da Komisyon ve Konsey’dir. Ermenistan ile ilişkiler, sınır kapısının açılması, AB’ye katılım sürecimizin bir parçası olarak gündeme getirilmedi. Dolayısıyla o Türkiye’yi rahatlatacak bir konu. Türkiye açılımını kolaylaştıracak bir konu ama bir ön şart değil."
AB Uyum Komisyonu Başkanı Yaşar Yakış, "ABD’nin Türkiye’nin AB üyeliğine desteğine" ilişkin soru üzerine şöyle dedi:
"ABD, Türkiye’nin AB ye katılımını sürekli destekler yönde açıklamalar yapıyor ve sürekli de tepkiler görüyor. Sayın Bush onu daha da kaba ve açık bir şekilde dile getiriyordu. Bu da AB ülkelerinde hassasiyet yaratıyordu. AB kendi işlerine başka ülkeleri karıştırmak istemez. Bunu ABD gibi güçlü bir ülke de gündeme getirirse, daha üsluba uygun dile getirmesi lazım."

-RASMUSSEN’İN NATO GENEL SEKRETERİ OLMASI-

Danimarka’nın eski Başbakanı Anders Fogh Rasmussen’in NATO Genel Sekreteri seçilmesine ilişkin de Yakış, şöyle konuştu:
"Akılcılık ağır basar ise Türkiye’nin bu çıkışına herkesin ileride şükran borçlu kalacağını düşünüyorum. Çünkü Türkiye şunu söylemiştir, veto etmiş değildir, İslam ülkelerinin zihniyetini Avrupa ülkelerinden daha iyi bilen bir ülke olduğumuz içindir. Sayın Cumhurbaşkanımız da şunu söyledi, ’Rasmussen ve Danimarka ülkesi ile düşmanlığımız yok’. Öte yandan, ’Rasmussen’in geçmişte, karikatür krizini yönetme tarzı, İslam ülkeleri nezdinde tepki yaratmıştır. Şimdi İslam ülkelerinde faaliyetler gerçekleştirecek NATO’nun başına Rasmussen gibi geçmişte İslam ülkeleri ile ihtilafa düşmüş birisini getirirseniz, NATO’nun işi zorlaşır’ demiştir sayın Başbakanımız. Benim şimdi temennim, inşallah biz yanılırız da Türkiye olarak, Rasmussen’in orada bulunması İslam ülkelerinde NATO’nun başını belaya sokmaz, işini zorlaştırmaz."

aa

Bu haber 470 defa okundu.