Ergenekon'un Perinçek'i dinlediği gün

Ergenekon sanıklarından ele geçirilen mektup Ergenekon'un takibe aldığı kişileri ortaya çıkardı. Dinlenen kişiler arasında halen Ergenekon'dan tutuklu bulunan Doğu Perinçek'te var. Perinçek'in, 1998 yılında da cezaevinde bulunduğu günlerde Ergenekon tarafından ilginç bir yöntem kullanılarak telefonları dinlenmiş.

Ergenekon sanıklarından ele geçirilen daktilo ile yazılmış mektuptaki ilginç ayrıntılar… Yasadışı örgütlenmenin yaptığı istihbarat çalışması ve gizli dinlemelerinin maliyetini ortaya koyan satırlar.
Mektubun sonuna düştüğü nottan adının Mete olduğu anlaşılan ve muhatabına mektubun başından sonuna kadar Sayın Başkan diye hitap edilen mektupta, birlikte gönderildiği anlaşılan 3 adet resimden bahsediliyor.

Kamuoyunun yakından tanıdığı ifade edilen şahsiyetlerin uzaktan habersiz çekilmiş resimlerinin 1998 yılı içinde bir arada olmalarının çok sakıncalı olduğuna vurgu yapılıyor. 3 adet fotoğrafın çok büyük öneme haiz olduğu orijinal ilk baskıları ile negatiflerinin de ellerinde olduğunu belirtiliyor.
Bir rapor niteliği taşıyan mektupta Mete, Başkana, Yıldırım Koç denilen şahıs hakkında hiç ulaşılmamış noktalara gidildiğini belirtiyor. Gafur denilen eleman ile konuyu işlemeye devam ettiklerini ekliyor.

Mektupta asıl önemli detaylar bu noktadan sonra başlıyor. Dinleme ve istihbarat çalışmalarının sonuçları sıralanırken derin yapılanmanın Doğu Perinçek operasyonu denilebilecek gelişmelerle ilgili cümleler Mete denilen kişi tarafından ardı ardına sıralanıyor:
“Gece yarısı bir operasyonla Doğu Perinçek’i Ulucanlar Cezaevi’nden aldırtıp, önce telefonu olan bir personeli Haymana’ya yerleştirip sonra Perinçek’i onun yanına gönderttik, şu anda ikisi aynı koğuştalar. Bu gün (30/09/98) saat 14.00’de ilk kez karısını aradı, telefonu alıp uzakta görüşme yapıyor ama paralelde olduğumuz için aradığı no bize düşüyor. Ve karısına bu numarayı arkadaşlara ver dedi. “

Rapor niteliğindeki satırlar şöyle devam ediyor:
“Sayın Başkanım bu tamamen kendimiz iş için özel bir çalışma bu hususta bütün izinleri aldım. Sadece 3 elamanımız özel izinli olduğu için ekipleri Suriye’ye geçmek için hazırlık yaptıklarından ayrıldılar size saygı ve selamları var. Onların yerine Erzurum bölgeden 5 tane müthiş ve beni çok seven eleman istedim bugün izin evrakları yapılıp 01/10/98 başlıyorlar.
Sayın Başkanım Suriye çalışmaları oradan Irak sebebiyle çocuklara zimmetli poınter (Dinleme ve takip amaçlı kullandıkları anlaşılan alet) cihazlarının 3 tanesini gönderme zorunluluğumuz mevcuttu. Şu an elimizde iki adet kaldı. Bayram’ın her an fasılasız dinlenmesinden vazgeçemeyiz. Dolayısıyla 1 alet o pis adama bağlı. 1 alet şu an Yıldırım Koç’a kilitlendi. Gelişmeler gelen bilgi belge ve istihbaratlara bakıldığında teksif tamamen size entegre edilip aynı kazanda kaynatılıp oraya zarar verip dağılma ve baskı kararı verilmiş.”

Bu noktadan sonra ise eldeki cihaz sayısının yetersizliğinden yakınılarak başkandan yeni cihaz alınması için gerekli girişimlerde bulunulması isteniyor. Mektupta bu yöndeki talep şöyle ifade ediliyor:
"Bu sebeplerden bize en az 4 cihaz daha lazım. Sayın Başkanım bu mesafeden sonra bu iş burada bırakılmaz eğer Irak ve Suriye ile sıcak temasa geçildiğinde elimizde makine kalmayabilir."
Alet eksikliği işini oldukça ciddiye alan dinleme ekibinin moralini de bozmuş!
"15 günlük bir kopukluğu en az 1 ayda toparlayamayız. Size ince detayları ve satır satır bilgileri değil sadece netice ve ana fikirleri anlatıyorum. Yoksa günde en az 5 saat bunların tümünün o günkü konuşmalarını dinliyorum. Ama alet 2’ye düşünce herkesin morali az da olsa kırık. "
Mektup devam ederken ekip olarak aldıkları bir karar ve makinelerin nereden ve ne şekilde temin edileceği konusunda daha önce yapılan çalışmalarda elde edilen bilgiler başkana aktarılıyor:

Yeni aygıtlar alınması için talepler "Bu sebeple Gafur dahil tüm ekiplerle bu karara vardık; İsrail’den bu alımları yapan bizim ekiplerimizde çalışmış bizi sayan seven Türkmen asıllı bir binbaşımız var. Bana ‘Başkanım siz bana bölgesel güç detaylarını ve paralel akımlarını hesaplayın ben her hafta tamirat ve arızalar için gidiyorum. Si de gelin ben 4 adet alabilirim bilahare sizin çalışmalarınız bittiğinde açık faturayı Tel Aviv’de doldurur sizden geri alır resmiyete giriş yapar dolar bazından olduğundan ödemesini yaparım” dedi."
"Saygıdeğer başkanım biz bu aletleri alalım hatta ben bizzat giderim. MAGELLAN-S-313 diye çok yeni bir sistem var aynı anda aynı şehirde aynı kişiye ait tam 6 hattı dinliyor. Ses yalıtımının düzelmesi için zamana ihtiyaç yok. Aynı anda aktarma ile toplantı dahi olsa dinleyebiliyorsunuz. 1 adet telefon açık olduğunda size hem toplantıyı hem konuşmayı dinletiyor. Bunları, işte amaç ve hedeflere ulaşıldığında derhal geri paraya çevirebileceğiz. Ayrıca bu aletler tam 4 işlevde kullanılıyor. "
Aletlerin alınması konusunda Başkanı ikna için Mete ilginç bir yönteme daha başvuruyor. Okuyoruz:
"Sayın Başkanım, Bayram’ın sıkıntılarının olacağı olayları o kişinin aleyhine yönlendirebileceğimiz bilahare de onun bir daha yer üstüne çıkma hakkını yok edeceğimiz şansı bu binbaşının bu işe beni çok sayması sebebiyle evetini değerlendirelim. Bu aygıtlarda en çok sizin tuzunuz olsun. Sayın Paşanın kulaklarını tıkadığı olay ve operasyonda kullanmak istiyorum. Biliyorsunuz asker zihniyeti hazırı çok sever. Bir küçük ödenek için en az 1 ay geçer. Çünkü bizim resmi sistemli işlerde de bilhassa bizim dairenin de MALİ ŞUBE korkudan ve hata yapmamak için didik didik eder ve aylar geçer."

Mete’nin aletleri almak için İsrail yolculuğunun programını da yaptığı satırlarda açık şekilde anlaşılıyor. Mete’nin yolculuk konusunda başkanı yönlendirme mahiyetindeki satırları da şöyle sürüyor:

"Sayın Başkanım, binbaşı benim girişimim sebebiyle 03/10/98 günkü gidişini haftaya erteledi. Geçici olan bu finansı sağlayabilirsek ben de resmi pasaportla gideceğim. Verilen gruplar 3’lü olduğundan en az 3 tane almalıyız. Daireye geçen ay gelenlerin yedek akü ve nakil aygıtları ile 1 grup 30.000 dolar muhasebeden çıkış oldu. Biz 4 tane alırsak 4’üncünün yedek akü elemanlarını almayacağız. O zaman tek veriyorlar. Onun parçalarını ben Ürdün’den aldırırım. O zaman zarfında da diğerlerinin aygıtları onun çalışmasını sağlarlar. Çok değerli başkanım, bu konuda bir şey yapabilecek konuma ulaşırsak ben binbaşıyı arayıp haftaya hemen Tel Aviv’e 2 günlük gideceğiz. Ben de resmi aygıtların bozulacak kırılacak bunalımından kurtulacağım. Sayın başkanım bu konuda haberlerinizi bekleyeceğim."

Mete son olarak başkana gönderdiği resimleri özenle saklaması konusunda uyarı yapıyor ve devamının geleceğini belirterek sözlerini tamamlıyor.
Mektubun sonuna saygı ve hürmet edildikten sonra Mete şeklinde imza atılıyor.
İşte Ergenekon'un istihbarat elemanlarınca yapılan yasadışı dinlemelerin üst kademelere rapor edildiği mektup:

Haber 7 ÖZEL