Ne, niçin, nasıl... | " /> Ne, niçin, nasıl... | "/>

En Sıcak Konular

Ergenekon, KKTC: Ne, niçin, nasıl...

10 Nisan 2009 12:10 tsi
Ergenekon, KKTC: Ne, niçin, nasıl... Ergenekon belgelerinde Denktaş ve Eroğlu’nun isimlerinin geçmesi, gözleri KKTC’ye çevirdi. ‘Ergenekon davası yavru vatana doğru mu genişliyor?’ sorusunun cevabı kafanızda hala netleşmedi mi? Bir öngörümüz var. Biliyoruz ki öngörüle

Süren Ergenekon dava ve soruşturmasının KKTC’ye doğru yaygınlaşmaması ya da derinleşmemesi, dava açısından ciddi bir eksiklik olurdu.

Sonuçta KKTC, Ergenekon’la bağlantılı olarak gündeme geldi.

Hem de eski KKTC cumhurbaşkanı Rauf Denktaş ve onun her zaman lideri ve “manevi lideri” olduğu UBP isimli partinin lideri Derviş Eroğlu’nun isimleriyle birlikte…

Bu isimler, adlarının Ergenekon davasında geçmesine çok da şaşırmadılar. Denktaş, haber ajanslara düşer düşmez canlı yayınlarda TV’lere bağlandı, tepki gösterdi. “Bekliyordum zaten” içeriğinde sözler etmekten de geri durmadı. Zaten başından beri Ergenekon davasını “ulusalcı” çevrelerle birlikte eleştiren bir pozisyon içindeydi.

Bundan sonrası yargı sürecinin işleyişiyle birlikte ortaya çıkacak, netleşecek…

Baştaki tespitimize dönecek olursak, Ergenekon ve KKTC arasındaki bağlantıyı biraz daha anlaşılır kılmış olacağız.

Devlet bünyesinde yuvalanmış yasadışı organizasyonlar, her zaman, “vatan-millet” edebiyatını esas almışlardır.

Ne yapmışlarsa “devletin menfaatleri için” yapmışlardır.

“Vatan ve devlet için” kurşun yemiş, kurşun sıkmışlardır.

Bunun için iç savaş mı çıkarmak gerekiyor? Kahramanmaraş’ta, Gazi’de kanlı provokasyonlar düzenlemişlerdir.

Bunun için para mı gerekiyor? Ne de olsa vatan-millet meselesi parasız yürütülemez, o zaman uyuşturucu tacirleriyle işbirliği yapmışlardır, dahası kendileri uyuşturucu kaçakçılığı yapmışlar, “vatan-millet” için cinayet işleyebildikleri gibi, uyuşturucu kaçakçısı dahi olabilmişlerdir.

Tabii, vatan-millet ve devlet için uğraş vermek, devletin tehdit ve tehlike altında olmasını gerektirir.

12 Eylül darbesi öncesinde bu tehdit ve tehlike “komünizm” idi. Sovyet blokunun çökmesiyle birlikte bu tehdit ve tehlike dünya çapında bertaraf oldu. Bir ara devleti korumak ve kollamakla yükümlü olmak biraz “boşa” düşmüş gibi oldu. Ama o zaman da memleketin “bölünme” tehlikesi altında olduğu keşfedildi.

O gün bugündür “bölünme” tehlikesi, bu “her şey devlet için” diyenlerin varlık nedeni haline geldi.

Bunun için adam öldürdüler. Uyuşturucu kaçakçılığı yaptılar. Çeteler kurdular. Siyaseti dizayn etmeye soyundular.

Kürt sorununun çözülmesine yönelik adım ve çabalardan rahatsız oldular. Feveran kopardılar.

Tabii, diğer bir “tehdit ve tehlike” konusu da, “irtica” idi.
Bu “tehlikeyi” de daha görünür hale getirmek, olası darbelerin gerekçelerini oluşturmak için yeri geldiğinde “üfürükçü hoca” oldular, “tarikatçi” oldular, “maksat devlete ve darbeye hizmet olsun” diye hiçbir “fedakarlıktan” çekinmediler…

Kıbrıs meselesi, bu zihniyet sahiplerinin diğer beslenme ve faaliyet alanıdır.

Eski BM Genel Sekreteri Annan’ın adıyla anılan planın, barış adına referanduma sunulduğu günleri hatırlayın. Kıbrıs meselesi çözülecek diye ne çok paniğe kapılanlar olmuştu… AKP ve Başbakan Erdoğan’ı “Kıbrıs davasını satıyorsunuz” diye ihanetle suçlamaya kadar vardırmışlardı işi. Yüce Divan tehditleri de savrulmuştu…

Sonuçta söz konusu planı Kıbrıs Rum tarafı kabul etmedi ve plan hayata geçirilemeden rafa kalktı. Buna en çok sevinenler de “Kıbrıs milli davamızdır” edebiyatı yapanlar oldu.

Bu “milli dava” söyleminin sahiplerinin Kıbrıs’taki faaliyetleri Ergenekon merceği altına alındığında, ne “sürprizler” çıkacak, herkes hazırlıklı olmalıdır.

Ergenekon davasının birçok “ağırlıklı” sanığının aynı zamanda sonradan KKTC vatandaşı olduklarını da bir bilgi olarak hatırlatalım.

İçişleri Bakanlığı kaynaklarına göre Ergenekon sanığı KKTC vatandaşları şunlar:

34 yıl Türk Metal Sendikası’nın başkanlığını yürüttükten sonra Ergenekon davası kapsamında tutuklanan ve tutuklandıktan sonra “benden bu kadar” diyen Mustafa Özbek.

Ergenekon plan ve şemalarında adı “başbakanlığa” layık görülen, savcılara ifade verdiği günden beri sus-pus olmasıyla dikkat çeken Ankara Ticaret Odası başkanı Sinan Aygün. (Aygün’ün vatandaşlığı sonradan “yüksek mahkeme” kararıyla iptal edilmiş.)

Eski İHD Genel Başkanı Akın Birdal’e suikast düzenleyen “TİT” isimli karanlık cinayet örgütünün yöneticisi olmaktan yargı önüne çıkan Semih Tufan Gülaltay. (Onun da KKTC vatandaşlığı sonradan iptal edilmiş.)

Adı Danıştay cinayetine karışan ve arandığı dönemde hiç bilinmeyen bir yöntemle (kalbine bıçak saplamaya çalışmak) intihara teşebbüs etmesiyle tanıdığımız emekli binbaşı Muzaffer Tekin.

Türk Metal Sendikası yöneticilerinden Mecit Hazır.

Mustafa Özbek’in boşalttığı koltuğuna aday gösterdiği Pevrul Kavlak.

Ergenekon savcılarına ifade verip serbest bırakılan isimlerden, Süleyman Erdinç.

Ergenekon soruşturması Kıbrıs’a doğru genişledikçe, “devlet” adına neler olup bittiğine hayret edeceğimiz çok şeyle karşılaşacağız.

Bizimkisi bir “öngörü”; ve bu öngörü, soruşturmanın gidişatının adeta kaçınılmaz kıldığı bir yöne işaret ediyor…

www.iyibilgi.com



Bu haber 702 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    2,664 µs