iyibilgi Ankara" /> iyibilgi Ankara"/>

En Sıcak Konular

Moldova senin, Gürcistan benim

10 Nisan 2009 10:45 tsi
Moldova senin, Gürcistan benim Turuncu devrime Masöz devrim yanıtı! İyi de kime karşı? iyibilgi Ankara

iyibilgi Ankara

Evvelsi gün başlayan Moldova ayaklanmasından sonra bugün de Gürcistan karıştı. Beklentiler (!) sıranın Ukrayna’da olduğunu söylüyor.

Başkent Tifles’te dün tam 100 bin kişinin “Stop Misha”, (Mikheil Saakaşvili’nin kısa adı) pankartları ile hükümet aleyhine protestolara başlaması, Saakaşvili’ye çekilmesi için 24 saat vermesi oldukça magazinel bir nedene bağlandı gazeteler tarafından.

Bilge masöz!

Buna göre 100 bin kişiyi Tiflis meydanlarına toplayarak iktidara meydan okutan olay, ünlülerin masözü olarak bilinen bir kadının, Saakaşvili’ye 90 dakika masaj yapmasıydı. Tabii ücreti devlet bütçesinden olmak üzere.

Kadın masöz gazetelerden daha akil olduğundan mı bilinmez, konuyla ilgili açıklamasında işin özüne değindi; “Saakasvili’ye masajdan sonra ‘enseniz çok sertleşmiş’ dedim. Bana, ‘normal çünkü ensemde Rusya oturuyor’ dedi”!

Aslına bakılırsa dün Gürcistan’da başlayan olayları bundan daha veciz anlatacak bir açıklama bulmak hayli zor.

2008 Ağustosu’nda başlayan Rusya-Gürcistan savaşı ve sonuçları, Moskova’nın Tiflis’in “kimin kontrolünde olacağı” yönündeki soruya açık bir yanıt vermişti.

Kremlin sadece Doğu’da değil, Batı'da da eski topraklarının kendisine karşı üs olarak kullanılmasından hoşlanmıyor. Gürcistan ise bu topraklar içinde stratejik konumda bulunan ülkelerden önemlisi.

Gürcistan bir yandan bölgenin Karadeniz’e açılan ayağı, diğer yandan Hazar petrolünün taşınmasında kritik bir yol, kara ve demiryolları ile Türkiye bağlantısı, içinde barındırdığı etnik mimari ile barut fıçısı ve Kafkasya’nın kontrolü için anlamlı bir bölge.

Yumuşak mı sert mi?

Ülkedeki dengeleri bozan ilk hareket, benzerleri gibi Kadife devrim adıyla anılan (Bazen Gül veya Turuncu ama illa kırmızının tonları) isyan sonucu Saakaşvili’nin iktidara gelmesiydi.

Rusya bu karta bir süre sonra elindeki en güçlü kozla, yani kızıl ordu ile karşılık verdi ve Gürcistan’ı dağıtma noktasına kadar geldi. Mesaj açıktı, “Gürcistan’a bulaşmayın”.

Batı ise Gürcistan konusunda kimi adımlar attıysa da, radikal çözümlerden kaçındı. Karadeniz’de (Türkiye’nin izin verdiği kadar) bir kaç ABD bayrağı dalgalandı. AB ise Tiflis’in NATO’ya ve AB’ye üyeliği konusunda moral veren cümleler kurdu. Hepsi bu kadar.

 


 

Süper eller...

Nihayetinde ortaya, Rusya’nın sağ ve sol ayakları gibi duran Moldova ve Gürcistan çıktı. Birinde Komünist ve nispeten Rusya yanlısı bir iktidar, diğerinde ise Batı yanlısı bir başka iktidar.

Böylece bu ülke halkları istedikleri özgürlüğe (!) küresel dengelerin izin verdiği ölçüde kavuşmuş (!) oldular. Ama işin özünde ABD ve Rusya’nın zımni anlaşması bulunuyordu.

Peki bugünkü fark ne? Moldova’da geçtiğimiz hafta yapılan, Komünist Parti’yi yeniden ve yüzde 50 oyla iktidara getiren seçimlerin çıkan isyan, Batı’nın yeni bir hamlesi olarak okunabilir mi?

Birçok yorumcu, iki ülkedeki iktidar heveslilerinin arkalarına büyük güçleri alarak veya öyle göstererek, kadife veya demir darbe girişimlerine giriştiğini iddia ediyor.

Ancak bu sadece görüntü olabilir. ABD ve Rusya’nın bu ülkelerde kurulmuş dengeleri bozmaya niyeti var mı?

Küresel krizin eski doğu bloku ülkelerinde yarattığı rahatsızlığın, hükümetlere karşı girişimlere meydan verebileceği uzun zaman önce tahmin edildi.

ABD ve AB, iç dalgalanmaların bu ülkeleri eski pozisyonlarına sürüklemesi ihtimalinden kuşkulandıysa, Moldova’da olduğu gibi bir denemeye girişmiş olabilir.

Ama üzerinden 48 saat geçmeden Tiflis’ten gelen sesler, Moskova’nın aynıyla karşılık vereceğinin işareti olmalı. “Dur, yoksa dengeleri bozarım”!

Esasen kadife veya turuncu devrimlerin şu sıralar-Soros bile olsa-bütçelendirilemeyeceği biliniyor. Bu nedenle her iki ülkenin, Rusya ve ABD arasındaki zımni uzlaşıyı fazla zorlamayacağı söylenmeli.

Bunun iki istisnası olabilir. Birincisi, Doğu Avrupa’daki ülkelerde ekonomik krizden kaynaklanan “seri çöküşler"in meydana gelmesi.

İkincisi ise Türkiye ile Ermenistan arasındaki yakınlaşma. Fakat bu ayrı bir haberin konusu.



Bu haber 882 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,578 µs