Obama ''model ilişki'' peşinde...

7 Nisan 2009 08:30 tsi
ABD Başkanı Obama, deniz aşırı ilk ikili resmi ziyaretini Türkiye'ye gerçekleştirdi. Ana hedef "stratejik ilişkileri" yeniden onarmak. Erhan Başyurt yazdı…

Erhan Başyurt / Bugün

ABD Başkanı Barack Hüseyin Obama, deniz aşırı ilk ikili resmi ziyaretini Türkiye'ye gerçekleştirdi.

Ana hedef "stratejik ilişkileri" yeniden onarmak.

1 Mart Tezkeresi ve Çuval Olayı sonrasında ABD-Türkiye ilişkileri dibe vurmuştu. ABD karşıtlığının en yüksek olduğu ülke Türkiye haline gelmişti.

Bu ziyaret ile ilişkiler yeniden "soğuk" stratejik ortaklıktan çıkarak, Obama'nın ifade ettiği gibi "kritik" stratejik ortaklık seviyesine yükselecek.

Obama, Türkiye ile "model bir ilişki" kurma peşinde...

Yeni dönemde Türkiye'den beklentilerini de TBMM konuşmasından çıkarmak mümkün;

- ''Küresel krize karşı birlikte çalışarak, dünyanın en güçlü ekonomilerinin, eşgüdümlü olarak çalışmalarını istiyoruz."

- "ABD ve Türkiye, Filistinliler'e ve İsrailliler'e, bu yolculukta yardımcı olabilir. Terörün kullanımını dışlamalıyız ve İsrail'in güvenlik kaygılarının meşru olduğunu da takdir etmeliyiz."

- "Hem Türkiye hem de ABD, 'Irak, teröristler için güvenli bir bölge olmayı sürdürmesin' diye birleşmiş Irak hedefine yönelik çalışıyorlar."

- ''Bizlerin hedefi El-Kaide'yi yenmek olmalıdır. Bu nedenle, Afganistan'a yaptığımız yardımları güvenlik anlamında artırıyoruz ve uzlaşmayı sağlamaya çalışıyoruz... Türkiye bu anlamda güçlü bir ortağımız."

Ekonomik kriz, Filistin sorunu, Irak ve Afganistan yakın dönemde iki ülkenin birlikte ortak çalışma alanları olarak öne çıkıyor.

Obama tarihi ziyaretinde Türkiye'den beklentilerini de dile getirdi.

Bunları "ev ödevleri" olarak da tanımlayabiliriz.

PKK'nın terör örgütü olduğunu açık ve net olarak vurgulayan Obama, "demokratikleşme ve hukukun üstünlüğü açılımlarının" devam etmesi gerektiğini söyledi.

1915 olayları ile ilgili "soykırımı" kişisel düşüncesinin değişmediğini ifade eden Obama, yine de bu kelimeyi kullanmadı. 24 Nisan'da da kullanmayacağı sinyali verdi ama Türkiye'den Ermenistan ile başlayan görüşme sürecinin, sınırın açılması da dahil güçlendirilmesini istedi.

Son olarak, Türkiye'den azınlık haklarına artan saygı çabası kapsamında, Heybeliada

Ruhban Okulu'nu açarak güçlü sinyaller vermesini talep etti.

Ziyaret boyunca en çok dikkat çeken unsurlardan birisi de Cumhurbaşkanı Gül ve Başbakan Erdoğan ile Obama'nın kurduğu sıcak diyaloglar.

Bu yaklaşım, Özal-Baba Bush döneminin de ötesinde bir gelecek sinyali veriyor.

Kısacası, İlk Siyahî Başkan, Ankara temaslarıyla yeni bir beyaz sayfa açtı.

Haydi hayırlısı...

***

Müslüman babanın oğlundan İslam dünyasına mesajlar

''ABD hiçbir zaman İslam ile savaşta değildir, olmamıştır, olmayacaktır."

Bu sözler, Barack Hüseyin Obama'nın TBMM konuşmasından...

Obama, Türkiye ziyaretiyle Bush yönetimi süresince ülkesinin dünyada ve özellikle İslam ülkelerinde bozulan imajını düzeltmeyi de amaçlıyor.

Tercihinin, Kahire, Şam, Ürdün olabileceği söylendi ama o Ankara ve İstanbul'u tercih etti.

Türkiye'nin "laik ve demokratik" bir ülke olması ile "Doğu ile Batı'nın birleşme noktasında" bulunmasının rolü büyük.

El Kaide ile savaşta "sapla samanın karıştığının" onlar da farkında.

Obama bu sebeple, ''ABD'nin Müslüman toplumlarla, Müslüman dünya ile olan ilişkisi sadece terörist karşıtlığıyla sınırlanamaz...İslam inancına olan saygımızı göstermeliyiz'' diyor.

Obama'nın konuşmasında geçen ilginç bir ifade de, ''Birçok Amerikan ailesinde Müslüman üyeler var. Bunu çok iyi biliyorum. Çünkü ben de bunlardan biriyim'' cümlesi oldu.

Obama, Kenyalı Müslüman bir babanın oğlu. Babası 2 yaşında annesinden

ayrılmış.

Annesi, ikinci evliliğini de Endonezyalı bir Müslüman ile yapıp, Cakarta'ya taşınmış.

Obama'yı da beraberinde götürmüş ve 11 yaşında anneannesinin yanına dönmüş.

Kendisinin Hristiyan olduğunu söyleyen Obama'nın Müslüman babaannesi ve akrabaları halen hayatta.

Obama, bu özellikleri ile "Evangelik Hristiyan" Bush ile nerdeyse zıt özellikler gösteriyor.      

En azından İslamı "öcü" olarak tanımıyor.

İnançlara saygı gösterilmesi talebinde yetiştiği bu çok kültürlü ortamın büyük etkisi var ve açıklamalarında onu samimi kılıyor.

Ancak İslam dünyasına mesajlarında samimi olup olmadığını veya İslam dünyasının bu mesajları olumlu algılayıp algılamadığını ise zaman gösterecek.

Yine de bu mesajları aktarabilmek için Türkiye'nin tercih edilmiş olması, heyecan verici...

 

Bu haber 372 defa okundu.