Gönülçelen: ABD duygularınız nasıl?

Gerçek şu ki, ve o gerçeğin en iyi ABD yönetimi farkında ki, Türk kamuoyunun ABD algısı pek iyi değil. Hatta dünya ülkelerine kıyasla hiç iyi değil.

Başkan Obama’nın Türkiye ziyaretinde bu olgunun da hayli etkin olduğu biliniyor. Dışişleri Bakanı Ali Babacan, ABD Başkanı’nın Türkiye’ye davet ederken bu argümanı da kullandı.

Peki ama Obama ve ekibi bu algıyı değiştirdi mi, değiştirebilecek mi? Aslında ABD bu konuda nokta atışlarına yeni ABD büyükelçisi ile başladı. Büyükelçi James Jeffrey koltuğuna oturduktan sonra bir gün Çanakkale Şehitliği’ne ertesi gün camii ziyaretlerine başladı.

Dışişleri Bakanı Hillary Clinton’da sık görülmeyen biçimde, kadınlara yönelik “haydi gel bizimle ol” programına katılarak bir anlamda Obama ziyaretine girizgah yaptı.

Bugün ABD Başkanı Obama Türkiye’de ve o da sempati buketleri atmaya Çek Cumhuriyeti’nin başkenti Prag’da atmaya başladı. Burada, Türkiye’nin AB üyeliğine kesin bir destek (her ne kadar Fransa ve Almayna tarafından terslense de) attı.

Keza yine Barack Obama, kısa ziyaretinde yoğun temaslarda bulunarak Türkiye’deki tüm siyasi çevrelerle temas kuracak. Tabii en önemlisi TBMM’de yapacağı yaklaşık 45 dakikalık konuşmanın satır araları olacak.

Bu satırların habere dönüştüğü sıralarda da Obama Anıtkabir’de. Ankara’dan sonra da İstanbul’a geçecek. Ziyaret öncesi Obama’nın da tıpkı Clinton gibi bir show programına katılacağı haberi de gelmişti.

Ama bunların hepsi bir tarafa, bir ABD Başkanı’nın görev süresinin ilk 100 günü içinde ve daha önce bir başka ülkeye (tekil olarak) gitmeden Ankara’ya geliyor olması zaten başlıbaşına bir mesaj.

Görüldüğü gibi ABD etkin ve yoğun bir kamuoyu çalışması yapıyor. Peki bu durumda Türk halkının tavrı nasıl ya da nasıl olacak?

Bu sabah tüm gazeteler Obama’yı Türk misafiperverliğine yakışır manşetlerle karşıladı. Gerçi kimi abartılı ifadeler kullandı ama tersi de mevcuttu. Örneğin bir gazete “seçime girse kazanır” türünden bir başlık tercin etti ki, bu yorum şu ana kadar sadece Bill Clinton için kullanılmıştı.

Özetle Türk kamuoyu şu anda “hoşgelmiş, sefa getirmiş ama daha henüz kalbimizi kazanmadı”. Buna mukabil bir başka algı, Obama’nın Bush’la aynı olmadığı ve bir değişikliğin olacağı beklentisinin varlığı.

Bu yüzden-her ne kadar-kimi muhalif gösteriler olsa da, her kesimde “temkinli bir bekleyiş” söz konusu. Obama bu beklentiyi karşılarsa algı da değişebilir havası hakim.

Artık Türkiye ile ABD arasında savaş romanlarının yazıldığı dönemde olmadığı seziliyor. Seziliyor ama “ihtiyatlı izleyiş” de sürüyor.

www.iyibilgi.com