iyibilgi Ankara" /> iyibilgi Ankara"/>

En Sıcak Konular

Cepheler zirvesi: Batı kaç parça?

3 Nisan 2009 12:46 tsi
Cepheler zirvesi: Batı kaç parça? G-20 ve NATO! Kim kazanıyor kim kaybediyor?iyibilgi Ankara

iyibilgi Ankara

Şu an dünya kimine göre oldukça dinamik kimine göre de oldukça hararetli bir gündem yaşıyor. “Hararete”, “tutuşma” diyenler de mevcut.

Bu “tutuşma”nın yangına dönüşmemesi için yaşanan koşuşturmacağının takvimi ise şöyle...

2 Nisan’da (yani dün) İngiltere’de G-20 zirvesi yapıldı. Ana teması küresel kriz ve ekonomiydi.

3-4 Nisan’da Fransa ve Almanya’da-ortak yapıyorlar-NATO’nun 60. yıl toplantısı yapılıyor. (Bugün ve yarın) Ana konusu NATO’nun misyonu, geleceği ve Afganistan dosyaları.

Hemen ardından, 5 Nisan’da Prag’da Çekoslavakya’da ABD-AB zirvesi. Ve Türkiye açısından bu yoğun gündemin finali olarak, 6-7 Nisan’da, ABD Başkanı’nın Türkiye ziyareti. İkili, bölgesel tüm konular bu toplantıya dahil edilebir.

Londra Zirvesi’nde (G-20) ne oldu?

Buradan ya işe yarar ve çözüme yönelik bir karar çıkacak veya iş daha kötüye gidecekti. Ama mesele şu ki, buraya katılan ülkeler, daha doğrusu katılan Batılı ülkeler kendi aralarında cepheleşmiş durumda.

Birinci grup, ABD-İngiltere ve Japonya. Bunlara göre, ağır krizden çıkmanın yolu para harcamak. Ekonominin canlandırılması gerekiyor. Büyük para paketleri açıklanmalı ve uygulanmalı. Sonuçta “nispeten” istedikleri oldu. 1.1 Trilyon dolarlık desteğe karar verildi.

İkinci grup, Başını Almanya ve Fransa’nın çektiği cephe. İrili ufaklı bir iki Avrupa ülkesi de var bunların yanında. Bunlar da diyor ki, “yok öyle, ekonomiyi bu hale getiren kurum, kuruluşlar hangileriyse, bu kurum ve kuruluşlar hangi ülkedeyse onlara çeki-düzen verin.”

Yani lafı şuraya getiriyorlar; bu hedge fonlar, vergi cennetleri, kredi derecelendirme kuruluşları, finans sektörü, bunları yeni düzenlemelerle disiplin altına alın.

Bu talepler yerini buldu. Hatta daha çok bu cephenin dedikleri oldu. Maddeler halinde gündeme getirdikleri bu düzenlemelerin hepsi karara bağlandı.

Ana cepheler bunlar ama bir yan cephe var. Çin. O da diyor ki, bu ikisini harman edelim, ama bir de yeni bir küresel para yaratalım. Para paketi ve düzenlemeler düşünüldüğünde Çin’in isteği de oldu.

Ama başka para meselesinin yanından bile geçilmedi. Zira ekonomik olmaktan çok politik sonuçları olabilecek bir öneriydi bu.

Politik mesaj yok mu?

Birinci grubun, yani ABD-İngiltere ve Japonya’nın aslında söylediği, kaygılandığı nokta şu, “bu krizi biz yine kapitalist yöntemlerle aşarız, öbür türlü korumacılık olur, serbest piyasa ortadan kalkar, bu çok büyük tehlike”.

İkinci grubun tercümesi de şu, “sizin yönteminiz aynı bırakın yapsınlar bırakın geçsinler yöntemi, bu zaten fena çuvalladı, biraz devlet lazım.”

Bunun politik iz düşümü de şu. Obama’nın seçilmesi ile birlikte daha sosyal politikaların dünya gündemine geleceği beklentisi oluştu. Şimdi söylediği o değil ama genel hava bu idi ve devam ediyor.

Bunun sonucu, kimi dünya ülkelerinde yeni sol iktidarlar doğabilir. En yakın yerler de, Rusya-Avrupa sınırında bulunan eski doğu bloku ülkeleri.

Almanya ve Fransa’nın muhakkak bunu istediğini söylemek iddialı. Ama şu var, Bush döneminde bu iki ülkeyi “yaşlı bunlar” diye aşağılayan ABD’yi şimdi bu ülkeler hayli zorluyor.

Bunun en somut örneklerinden biri de cepheleşmenin sanki casuslar savaşına dönmesi. G-20 zirvesinin sonuç bildirgesi önceden yazıldı Londra’da. Ama o belgeyi Almanya sızdırdı. Yani daha toplantı olmadan herkes ne sonuç çıkacağını gördü.

Tabii Londra ve Berlin birbirine girdi görünmez kapılar ardında. Bu yüzden Fransa ve Almanya ayağa kalktı, buradan (zirveden) somut sonuç çıkmazsa çok uğraşırsınız diye. Ve istediklerini aldılar.

Üçüncü cephe Çin’in söylediğ ise tamamen ayrı bir politik kart. Doların yerine ayrı bir para öneriyor ve öneri Rusya tarafından destekleniyor ki, bunu ABD’nin kabul etmesi mümkün değil, bir, hakaret sayar iki.

ABD böylesi bir gelişmeyi “oyundan atılmak” olarak görür. Fakat Çin meselesi kritik. 3 Trilyon dolar rezervleri var ve para harcaması gereken en önemli ülke de burası.

Onlar da mecburen harcıyorlar. Çünkü yatırımları ABD’de. ABD giderse peşinden onları da sürükleyecek.

Sonuç olarak G-20 zirvesi belki dünyanın ekonomik mimarisini değiştiremedi ama gerektiğinde hızla bir araya gelebildiğini gösterdi. Ek olarak şu da söylenmeli, cepheler arasındaki rekabetin bu turu biraz “merkez Avrupa” lehine sonuçlandı. Politik etkilerini zamanla göreceğiz.

NATO? Hâla yaşıyor!

Devam etmekte olan NATO zirvesinin davetiyesinde 60. yıldönümü yazıyor ama konular ne bu kadar basit ne bu kadar sınırlı.

Afganistan en önemli mesele. NATO ülkelerinin buradaki güçlere davet edilmesi ABD tarafından yapılacak. Yine Nato’nun soğuk savaşın sona ermesinden bu yana tartışılan “ne yapalım bu kurumu” konusu da var.

NATO yaşamaya devam edeceği, Bush döneminde uğradığı haksızlıklar da telafi edilecek ve daha aktif hale gelecek. Buradan çıkaçak en önemli belge NATO strateji belgesi. Nato’nun gelecekte ne yapacağının işaretleri bu belgeden gelecek. Yani önemli. 

Konuşulacak konulardan biri de NATO Genel Sekreteri’nin kim olacağı. Karar alınmayacak ama kulisler de bu konu sık dillendirilecek. Peki merakla beklenen Türkiye’nin kararı? Türkiye büyük olasılıkla Rasmussen’in adaylığı istemeyecek!

Toplantının bir diğer dosyası, Rusya ile ilişkiler. Bu konuda da Avrupa ülkeleri kendi içlerinde ayrışıyor. Kimi daha kontrollü kimi daha esnek ilişkilerden yana.

Bu noktada cephelerden hangisinin öne geçtiği de zaman içinde sezilir hale gelebilir.

www.iyibilgi.com



Bu haber 1,047 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,334 µs