Cemil Çiçek: 'O kapı'nın eşiğinde!

3 Nisan 2009 11:08 tsi
Çiçek giderse ne olur?

Devlet Bakanı Cemil Çiçek’in Güneydoğu analizi ve buna Başbakan’ın verdiği yanıt, kabine değişikliği beklentisi ile birleşince, AKP iktidarının en güçlü isminin koltuğu üzerindeki spekülasyonlar arttı. Ama gerçek neden bu mu? Çiçek giderse ne olur?

iyibilgi Ankara

Başbakan Yardımcısı ve Devlet Bakanı Cemil Çiçek, AKP hükümetinin en önemli ve elbette en güçlü siyasi figürlerinden birisi.

Esasında bu pozisyon AKP hükümetiyle de sınırlı değil. Geçmiş “hükümet ve iktidarlar döneminde de Çiçek, hep stratejik konumlar”da yer aldı.

Bugün ise Bakan Çiçek’i tartışmaların odağına oturtan gelişme, 29 Mart seçimleri ardından Güneydoğu bölgesindeki “haritayı” analiz etmesi. Bakan’ın DTP’nin kazandığı illeri Ermenistan sınırına dayanmış olarak okuması, Başbakan’ın itirazını getirdi.

Her ne kadar Çiçek bir TV kanalında sözlerine açıklık getirmeye çalıştıysa da, konu Başbakan’ın yurt dışından dönüşünde gündeme yine gelecek.

Bu "mini" gerginliğin üzerinde yoğun spekalasyon yapılmasını kolaylaştıran nedenlerden biri de, olası bir kabine revizyonunun gündemde olması. Yani iş bir anda Cemil Çiçek’in bakanlığının tartışılması sürecine girmiş görünüyor.

Peki ama karşılıklı bir çift söz, Çiçek’in bakanlığını tartıştıracak kadar etkili olabilir mi?

Güneydoğu politikasındaki iz...

Seçimlerde DTP’nin yükselen grafiğinin önemli nedenlerinden biri olarak, AKP hükümetinin değişen Güneydoğu bakışının bulunduğu iddia ediliyor.

Hürriyet’ten Ferai Tınç konuyu şöyle okuyor; “Kürt sorununa asker destekli AKP çözümü, dünün meselesi değildi. Bir yılı aşkın bir süredir konuşulan, çeşitli kulislerde tasarlanan bir projeydi. Ama tutmadı. Tutamazdı. AKP’nin 2007 seçimlerinde bölgede yaptığı çıkışın devam etmemesi de bunun göstergesi.”

AKP’nin 2007’den günümüze değişen politika değişikliğinin çizilmesinde ön alan siyasiler, bölgede AKP’nin uğradığı yenilginin sorumlusu olarak görülebilirler mi?

Konunun dış politik denklemleri de olabilir. Kimi yorumculara göre aynı seçim sonuçları, “Türkiye’de DTP’nin dışlanacağı bir çözüm sürecinin yürümeyeceğini de gösteriyor.”

Sabah’tan Emre Aköz de konunun bu boyutuna değinmiş; “ABD Başkanı’nın temsil ettiği zihniyet, önümüzdeki dönemde iki grubun oluşmasına yol açacak: ‘Uyum sağlayanlar’ ve ‘uyum sağlamayanlar’. Uyumsuz siyasetçi ve bürokratlar mevkilerini kaybedecekler. Bu bağlamda Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek’in sözlerini ele alalım.......... Tek bir simge sözle olayı ifade etmeye çalışırsak: ‘Kürdistan’ diyemelenleri zor günler bekliyor.”

AKP içi dengeler...

Sorun nasıl çözülür, kabine değişikliği olur mu olmaz mı ayrı konu ama Cemil Çiçek gibi bir siyasetçinin dışlanması o kadar kolay olmayabilir.

Seçim ertesi AKP’de pek görülmeyen tartışma ortamının ortaya çıkması, Başbakan Erdoğan korkusundan çatlak seslerin çok yükselmemesi, kabine değişikliği beklentileri (hem gidecekler hem gelecekler açısından), partinin "dinamik" bir sürece girdiğini işaret ediyor.

Çiçek’in bu dengeler içindeki yeri ise farklı. Çiçek, AKP’nin “sakin ve dengeli” politikasının yüzünü oluşturuyor. Önemli bir kriz sübapı. Bir çok netameli mesele onun sakinleştirici ve rehabilite edici etkisiyle aşıldı bir çok kez.

Yokluğu ve yokluğunun getireceği eksiklik, zaman içinde akla gelmeyen komplikasyonların ortaya çıkmasına neden olabilir mi?

www.iyibilgi.com

Bu haber 2,983 defa okundu.