En Sıcak Konular

Dikkat! Yolda kaos çalışması var! -3-

0 0 0000 00:00 tsi
Dikkat! Yolda kaos çalışması var! -3- Ne yiyip içeceğimizden, nasıl “hastalanacağımıza” kadar yönlendiriliyoruz. Birileri bize ne yememiz, nasıl davranmamız gerektiğini anlatıyor, modern yaşam biçimiyle hasta ediyor, sonra da sattığı ilaçlarla bizi iyileştirmeyi vaat ediyor. iyibi

Dizinin birinci bölümünü okumak için tıklayın
Dizinin ikinci bölümünü okumak için tıklayın

Önce hasta edilir, sonra tedavi

Hastalıkları engelleme üzerine kurulu Osmanlı tıbbı, Çin tıbbı gibi uygulamaların aksine, modern tıp insanların hastalanmamaları için bir müdahalede bulunmuyor. İnsanların hasta olmasını bekliyor. Modern tıp, hasta ettiği insanların hastalıklarını erken teşhis etmekle övünüyor. Bilgisayarlı modern teşhis cihazları ve tıbbın uygulanışında kullanılan her türlü makine, doktorla hastanın arasına giriyor. Hastasını gördüğünde hastalığını gözünden anlayan, hastaya dokunan, birebir temas kuran doktorlar tarihe karışıyor. İstatistiklerle, sayılarla, hastayı bütün olarak değil, organlardan ibaret gören doktorlarla kaos sağlığımıza da el uzatıyor.

Hastalıklar pazarlanır

Bazen de belirli hastalıklar pazarlanır; adet öncesi disforik bozukluk, kadınlarda cinsel işlev bozukluğu, sosyal anksiyete gibi. Adet öncesi gerginlik yaşayan kadınlara sinir hastası oldukları söylenir, sonra da bu hastalığın ilacı satılır. Bu ilaçlara giden sadece para değildir; ciddi yan etkilerle de uğraşılır. Bazıları bağımlılık yapan ilaçları bırakmak ayrı bir mesele haline gelir. Doktorlara yeni hastalıklarla ilgili eğitimlerini ilaç şirketleri verir. Yeni hastalıkların reklamları ve ilaç şirketi bordrosundan bilim adamlarının yazdıkları makaleler tıp dergilerinde yan yana yayınlanır.

İlaçtaki kaos

Bunalımdaki gençlerin intihar eğilimlerini ortadan kaldırma iddiası taşıyan depresyon ilaçları bazı çocukları intihara sürüklemiştir. Menopoz döneminde kadınların doğal olarak yaşadıkları belirtileri ortadan kaldırma sözü veren hormon tedavi haplarının meme kanserine neden olduğu ortaya çıkmıştır. Hatta ölüme neden olan bazı ilaçların piyasadan kaldırıldığı da olmuştur.

İlaçlarla ilgili araştırmaların parasını gene ilaç şirketleri ödemektedir. İlaçların aleyhine çıkan araştırma sonuçlarını pek duymayız. Tıp dergileri, vakıfları, dernekleri ilaç şirketlerinin verdiği parayla ayakta durmakta; kongreler, sempozyumlar bu şirketlerin himayesinde yapılmaktadır. 

Çocuk doğurmanın dayanılmaz sancısı

Kendi kendine hamile kalan, normal doğum yapan kadınların sayısı gittikçe azalıyor. Genleriyle oynanmış tohumlar, plastiklerdeki fatalat maddesi doğurganlığımızı, sperm sayılarımızı etkiliyor. Kısırlık tedavileri, tüp bebek uygulamaları gittikçe artıyor. Çocuğunu normal doğuran anneler de azalıyor. Ne zaman geleceği belli olmayan doğum sancısının yerine, doktor ve hasta anlaştıkları yer, tarih ve saatte sezaryen doğum için buluşuyorlar.

Bağışıklık sistemleri çökertilir

Sağlıklı insanların bağışıklık sistemleri çökertilir. Birçok ciddi rahatsızlığa sebep olduğu bilinen cep telefonlarını çocuklar uyurken yastıkları altına koyar. Filmlerde, dizilerde herkesin elinde cep telefonu vardır artık.

Zayıflama diyetleri, sağlıklı yaşam hurafeleri, vejetaryenlik ve veganlık gibi ithal beslenme biçimlerinin övülmesiyle insanlar yeteri kadar beslenemez olur. Hastalıklara karşı direncimiz azalır. Zayıflayan sadece direncimiz değil, yaşama sevincimiz, hayata bağlılığımızdır.  Yaşarken uyur; kaos tarafından sunulanı kabul eder hale geliriz.

Damardan kumanda

Belki göremeyeceğimiz kadar küçük boyutlarda yapılmış nano-teknolojik robotların damarlarımız içinde gezineceği söyleniyor. Tedavi edilmeyecek hastalık, girilmedik damar bırakmayacak olan bu buluş, Matrix’te Neo’nun içine giren böcek gibi sizi kontrol edecek olmasın?

Sokak köpeklerinin, Van kedilerinin çiplendiğini okuduk. Hatta İspanya’da bir gece kulübünün üyeleri çiplendi. Yakın gelecekte ebeveynlerin çocuklarına, kendi rızalarıyla çip taktırmak isteyecekleri ve insanların çiplenmesinin yaygın bir uygulama olabileceği söyleniyor. Kameralarla, dinleme aygıtlarıyla, her türlü imkanıyla bizi kuşatmaya çalışan Büyük Birader içimize sızmaya çalışıyor olmasın?

Kuş gribiyle gelenler

Geçen sene birdenbire kuş gribine karşı uyarıldık. Gaipten sesler duyan biri, kuş gribi salgınının geleceğini söylemişti. Birdenbire topraklarımızda mantar gibi bitiveren bu hastalık yüzünden köylerde özenle büyütülen sağlıklı tavuklar, kazlar, ördekler, diri diri yakıldı. Televizyonda ateşin içinden uçarak kaçmaya çalışan tavuğun görüntüsü zihnimize kazındı. Ama tavuklar kaçamadı. Beyaz astronot kıyafetli adamlar, köşe bucak kümeslerden ne kadar kanatlı hayvan varsa topladılar. “Dev” ilaç şirketinin kuş gribi ilacı Tamiflu son kutusuna kadar satıldı.

Olan köy tavukçuluğuna oldu. Güneş gören, sağlıklı, gürbüz tavuklar “tu kaka” ilan edildi. Sağlığını düşünen herkesin çiftlik tavuğu alması söylendi. En besleyici gıdalardan olan yumurtaya bir süre kimseler el süremedi. Kuş gribi sanrısı bittikten sonra halk sağlığı uzmanları tavuk ve yumurta yiyebileceğimizi ilan ettiler. Çiftlik tavukçuluğunda, tavukların gün yüzü görmeyerek, devamlı beslenerek, devamlı yumurtlamaya teşvik edildiklerini kimse dile getirmedi. Kuş gribini kimin ürettiği –pardon, kanatlarıyla taşıdığı - da bulunamadı tabii.

Basit şeyler karmaşıklaştırılır

Çok basit şeyler vardır. Karnın acıktığı zaman yemek yemek gibi. Televizyonlarda, gazetelerde, reklamlarda verilen beslenmeyle ilgili bin türlü bilgiyle insanların kafası karıştırılır. Çocuklarını en iyi şekilde büyütmek isteyen anne neye inanacağını şaşırır. Ağzınıza attığınız lokmadan şüphe duyar olursunuz. Alışveriş yaparken neyi nereden alacağınızı şaşırırsınız.

Güvensizlik aşılanır

Kapınıza kadar yıllarca süt getirmiş, hiçbirinizi hasta etmemiş sütçüden şüphe duymanız sağlanır. Reklamda dedikleri gibi “O sütün içinde tifo, dizanteri, vs.” olduğunu düşünürsünüz. Satıcılara, üreticilere güvenemez olursunuz. Yüzlerce yıldır pazarlarda satılmış peynirlerden korkmaya başlar, ille de paketli, fabrika üretimi olanları ararsınız. Medyanın“merdivenaltı üretim” ismini verdiği küçük üreticiler aşağılanır. Siz de “temiz” diye büyük üreticilerin ürünlerini almaya başlarsınız. Uluslararası gıda şirketlerinin yaptıkları “temiz” küçük üreticilerin yaptıkları “pis” oluvermiştir. Zamanla bakkallar, kasaplar, yufkacılar müşteri azlığından kepenklerini birer birer indirir. Onlara güvenmeyen insanlar büyük alışveriş merkezlerine, süper marketlere gider olmuştur.

Bildikleriniz özenle unutturulur

İki nesil önce bütün kadınlar yoğurdunu ekmeğini yapar, turşusunu kurarken, şimdi bunların nasıl yapıldığıyla ilgili en ufak bir fikri olan kalmadı. Köyden göçenlere hızla köylülükleri unutturuldu. Yama yapmak, örgü örmek, dikiş dikmek unutuldu. Şimdi yeni nesilden bunları tekrar öğrenmek isteyenlere yabancı dillerden çevrilmiş kitaplar satılıyor. Yemek ve hobi kurslarına avuç dolusu para ödeniyor.

Başınız ağrıdığında hangi ottan çay yapmanız gerektiğini babaanneniz bilirken, siz unuttunuz.

Gerçeğin yerini yapay alır

Teknoloji sağolsun, birçok şeyin “benzerini” üretmek mümkün hale gelmiştir. Tereyağı pahalıysa, depolanması zorsa onun yerine yapay olanı üretilir. Propagandayla, reklamlarla, yemek yazarlarıyla, yemek dergileriyle margarin her eve girer. Çok da ucuzdur. Doktorlar “tereyağı yemeyin” derken Türk Kalp Vakfı kalp sağlığı için margarin önerir. Margarinlerin kalp-damar sağlığını mahvettiğini kimse yazmaz.

Pamuklu, yünlü, keten, ipek kumaşlar bulunmaz olur ama çok güzel görünen, desen desen yapay kumaş mevcuttur. Zaten kimse üstümdeki kumaş hangi malzemeden diye düşünmez bile. Model güzel mi, kesim iyi mi, kumaş dökümlü mü, size yakışan renk mi giymişsiniz, bunlara bakılır. İçinde polyester olmayan kumaşı bulmak da gittikçe zorlaşır.

Ivır zıvırla oyalarken hayati kararlar gizlice alınır

Biz meyveyi yemekten kaç saat sonra yiyelim, vücut ölçülerimizi nasıl koruyalım, diye düşünürken TBMM’den bu sene bizleri ve bizden sonraki nesilleri derinden etkileyecek bir yasa alel acele geçirildi bile. Çok satan gazetelerin hiçbiri bu haberi yazmadı. Yüksek reytingli televizyon kanallarında bu konudan bahsedilmedi.

Geçen yasa “Tohumculuk Yasası” idi. Bu yasayla tohumlarımız devlet kontrolünden çıkmasının ve uluslararası tohum üreticilerinin kontrolüne girmesinin temelleri atıldı. Bu ne demektir? Uluslararası tohum üreticisinin işine ne gelirse, onu yememizin planıdır. Genleriyle oynanmış tohumların ülkeye serbestçe sokulmasına bir adım daha yaklaşılmıştır. Yerli tohum zenginliğimize vurulmuş bir darbedir.

Genleriyle oynanmış tohum ne demektir bilmezken devlet bunların işlenmiş halde kolaya gofrete sokulmasına izin verir. Siz gene bunları duymazsınız.

Nükleer enerjiyle ilgili yasa, bütün karşı çıkmalara rağmen Meclis’ten geçirilmeye çalışılır.

Bir el, sizin neyi duyup neyi duymayacağınıza, hatta Meclis’ten hangi yasanın geçeceğine karar vermektedir sanki.

Referanslar:

Satılık Hastalıklar, Ray Moynihan- Allan Cassels
Tehlikeli Oyuncak: Cep Telefonu, Prof. Dr. Selim Şeker ve Anıl Korkut
http://www.iyibilgi.com/index.php?s=haber&id=7405
http://www.iyibilgi.com/index.php?s=haber&id=10065
zaman.com.tr/webapp-tr/haber.do?haberno=476905
zaman.com.tr/webapp-tr/haber.do?haberno=444591



Bu haber 523 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    5,335 µs