En Sıcak Konular

“Nükleer öldürür”

0 0 0000 00:00 tsi
“Nükleer öldürür” Bugünlerde İstanbul sokaklarında bir yürüyüşçü var. Elinde taşıdığı kağıtta “Nükleere karşı yürüyorum. Nükleer öldürür” yazıyor. Ayşen Eren neden nükleere karşı yürüyor? Nükleer yasası Meclis’e gelmeden önce birlikte hem yürüdük, hem kon

Nükleer enerjiyi şimdiye kadar topraklarımızdan uzak tutabildik. Topun ucuna bazen Sinop, bazen Akkuyu geliyor; gazetelerden okuyoruz. Buralarda “Nükleer santral istemiyoruz” diyen eylemlerin yapıldığını duyuyoruz. Bir yandan politikacılar nükleer enerji konusunda görüşmeler, anlaşmalar yapıyor. Nükleer enerji, nükleer santral, nükleer atık konularında milletçe bilgimiz az. Bu konuda bilgi almak için nükleere karşı yürüyen Ayşen Eren’le buluştuk. Beşiktaş-Ortaköy arasında hem yürüdük, hem konuştuk.

iyibilgi okuyucuları Ayşen Eren’i “Nükleer demek 'ölümcül atık' demek”  ve “GDO’lu pirinç mi yiyoruz?” başlıklı yazılarından ve “Nanoteknolojiyle üretilmiş GDO'lu ağaç tehdidi!” başlıklı çevirisinden tanıyorlar. Endüstri yüksek mühendisi. GDOya Hayır Platformu üyesi.

İlk defa buluşuyoruz ama tanımak zor olmadı (Elindeki yazıyı gösteriyorum). Nasıl gidiyor yürüyüş?
(Gülüyor) 18 Kasım’da başladım nükleer yasaya karşı yürümeye. Galatasaray Meydanı’nda bir basın açıklaması yaptım. O günden beri İstanbul’un çeşitli yerlerinde yürüyorum. Yollarda karşılaştığım insanlardan “Biz de karşıyız” diyenler oluyor, özellikle kadınlar. En çok öğrenciler tepkilerini belli ediyorlar.

Yürümek çok barışçı bir eylem. Her an, her yerde yapılabilir.

Bu yürüyüşle nasıl bir mesaj vermek istiyorsun?
Halk arasında farkındalık yaratmaya çalışıyorum. Nükleer yasa da Meclis’e gelecek. Biz milletçe, seçimlerde oy kullandıktan sonra bütün sorumluluğumuz bitti zannediyoruz. Bütün sorumluluğu vekillere bırakmış durumdayız. Vekiller de kontrol edilmeli. Yaptıkları işin doğru olup olmadığına bakılmalı.

“Nükleer öldürür” yazıyor elindeki kağıtta. Nükleer enerji nasıl öldürüyor?
Ben özellikle nükleerin atığına karşıyım. Nükleer atıktan kurtulmak 250 bin yıl sürüyor.

Nükleer atıklar konusunda ciddi bir etik sorun var. Bir nükleer santral ortalama 40-50 yıl enerji üretiyor. Faal olduğu yıllar boyunca nükleer atık üretiyor. Bu süre sonunda santralin kendisi de nükleer atık haline geliyor.

Düşük, orta ve yüksek radyasyonlu diye sınıflandırılan nükleer atıklar oluşuyor. Bunlardan orta ve yüksek atıkların doğrudan gömülmemesi gerekiyor. Nükleer atıklardan plütonyumun mesela, etkisiz hale gelebilmesi için tam 250 bin yıl geçmesi lazım. Bu kadar tehlikeli bir maddeyi 250 bin yıl boyunca nasıl bir malzemenin içinde saklayacaksınız? Kullanacağınız malzeme zaman içinde deformasyona uğrar. Dünya coğrafyasında bir sürü değişiklikler, depremler, seller, patlamalar oluyor. Terörist saldırıların hedefi olabilir bu atıklar. Bunun gibi bir dolu riski var.

40-50 yıllık elektrik üretimine karşılık 250 bin yıl...
Ben nükleer enerjiyle üretilmiş elektrik kullanacağım. Sonra dünyadan çekip gittiğimde, kendi kullandığım enerjinin atığını miras bırakacağım. Çocuklarıma, torunlarıma ve onların çocuklarına bir pislik bırakacağım. Bunu yapmaya hakkımız yok.

Enerji konusunda ne kadar çok yanlış yapılıyor...
Enerjiyi kısıtlı bir kaynak gibi görmüyoruz. Bir evde eskiden bir odada ışık yanardı, şimdi çoğu evde her yer ışıl ışıl. Enerji kayıpları var.

Bir de, doğada olup kullanılmayan enerjiler var. Yenilenebilen enerji kaynaklarına ilgi göstermiyoruz. Mesela rüzgar enerjisinden çok az faydalanıyoruz. Güneş enerjisi neredeyse sadece evlerde su ısıtmak amacıyla kullanılıyor. Fabrikalarda hiç kullanılmıyor. Türkiye dünyanın en zengin jeotermal enerji kaynaklarına sahip. Buna rağmen jeotermal enerjiyi de ihmal etmiş durumdayız. Oysa İzlanda gibi bir ülke elektriğinin %17’sini jeotermal enerji ile üretiyor.

Bizde elektriği sadece devlet üretir, sadece devlet dağıtır diye bir anlayış var. Oysa herkes kendi elektriğini kendisi üretebilmeli, gerekirse devletten almalı.  Örneğin; benim bahçemden sıcak su çıkıyorsa bunu elektrik üretmek için kullanabilmeliyim. 

Sanki elektrik üretimi de özel sektörün eline geçerse sonumuz pek hayır olmaz gibi geliyor bana?
Tabii, orada da riskler var. Özel sektörün elinde olursa, daha fazla satmak için, daha fazla kullanılmasını teşvik edecekler. Elektrik tüketimi arttırılmaya çalışılacak. Özel sektör daha çok para kazanmak isteyecek.

Özel sektör enerjiyi kendisi üretmeli ama bundan daha da önemli bir şey var: Enerjiyi iktisatlı kullanmalı. Enerji tasarrufları özendirilmeli. Bugün hiçbir şirket, enerjiyi ne kadar etkin kullandığına dair değerlendirilmiyor. Kullandıkları teknolojilerin en az enerji harcayan teknolojiler olması lazım.

Arıtma sistemleri olan şirketler var bildiğim kadarıyla. Enerji konusunda tasarruf yapmaya çalışan şirket pek duymadım.
Arıtma sistemleri kuruyorlar çünkü yasal olarak buna zorunlular. Enerji israfını önlemek için de yasalar çıkarılmalı.

Bugün yürüyüşünü benimle paylaştığın için çok teşekkür ederim. Çok değerli bir tepki... İnşallah bu yürüyüşlerin insanlarımızın zihinlerine nükleer enerjinin ne kadar tehlikeli olduğunu işler ve Meclisimiz nükleer yasayı geçirmez.
Ben de çok teşekkür ederim. Belki bu yürüyüş, daha fazla insanın kişisel tepkilerini göstermesine de yardımcı olur...  Nükleer yasaya karşı isteyen herkes yürüyebilir.



Bu haber 728 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,614 µs