Helikopter kazasında 112 görevlisinin tavrı tartışılıyor

26 Mart 2009 17:56 tsi
Medline Alarm Sağlık Hizmetleri Operasyondan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Doktor Uğur Keskin, helikopter kazasının ardından 112 görevlisinin İHA muhabiri ile görüşmesine ilişkin, “112 görevlisinin konuşma sırasında panik olmasını doğal karşılıyoru

Keskin, BBP Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu'nun geçirdiği helikopter kazası sonrasında İHA muhabiri İsmail Güneş ile 112 acil servis görevlisi arasında yaşanan diyaloğa ilişkin soruları yanıtladı.

Yaşanan kazanın standart şehir içi acil durumlarından çok farklı olduğunu belirten Keskin, bu durumun tamamen arama ve kurtarma çalışması içeren bir hizmet olduğunu söyledi.

Türkiye'de bu tür uygulamaların yeterince gelişmediğine işaret eden Keskin, olayın yaşandığı bölgenin ve hava şartlarının da hizmeti güçleştirdiğini kaydetti.
Yer tespitinin ardından tıbbi ekibin acil müdahale konusunda şansı olabileceğini anlatan Keskin, “Şu anda esas, acil taraftaki müdahaleyle ilgili sıkıntıdan ziyade, oradaki insanların olduğu yere ulaşmakla ilgili sıkıntı yaşanıyor” dedi.

Benzer bir durumun geçtiğimiz aylarda Uludağ'da yaşandığını anımsatan Keskin, Türkiye'nin bu konuda deneyimsiz bir ülke olduğunu öne sürdü.
Medline'nin 15 yıldır acil sağlık hizmeti verdiğini belirten Keskin, alarm merkezinde görevli çalışan personellerinin en az 2-2,5 yıl saha deneyimi olduğunu söyledi.
Keskin, şunları anlattı:
“Alarm merkezimizde, sahadaki vakalarda, hastaların başında birebir bulunmuş, hastalara müdahale etmiş, acil durumları, trafik kazalarını görmüş arkadaşlarımız görev yapıyor. Dolayısıyla sahada ne olup bittiğini bilen arkadaşlar. Onlar için hiçbir vaka sürpriz değil. En temel eğitim, görerek yapılan eğitimdir. Acil durumlarla ilgili iç eğitimler, sohbetler sahayla alarm merkezinin koordinasyonu büyük önem taşıyor. Sahadaki olaylar içeride paylaşılıyor ki mümkün olduğu kadar az sürprizle karşılaşılsın. Acil durumlarda tabii ki insanları sakinleştirmeyi, yapmaları ve yapmamaları gereken şeyleri uygulamaya dönük konuşmalar yapıyoruz. Ama bu durum için konuşan 112 görevlisinin panik olmasını doğal karşılıyorum. Takdir edersiniz ki her gün helikopter düşmüyor. Böyle bir çağrıyı aldığınızda ne tepki vereceğinizi yine de kestirmek kolay değil. Biz bu tür durumlara mümkün olduğu kadar personelimizi hazırlıyoruz.”

112 görevlisinin İHA muhabirinin cep telefonunu açık tutmasını sağlamasının sinyal alabilmekten çok diyalog kurmak ve rahatlatmak için yapılmış olabileceğini ifade eden Keskin, “Siz de panik yaparsanız hastayı sakinleştirme şansınız hiçbir zaman olmaz. Sonuçta yönlendiren sizsiniz” dedi.

Acil durum telefonlarını çok deneyimli teknisyen ve hekimlerin açması gerektiğinin önemini vurgulayan Keskin, “Deneyimsiz kişilere bunu yaptırmıyoruz. Bu kişinin karşıdaki insanın ses tonundan, oradaki durumun ciddiyetini rahatlıkla algılayıp insanları yönlendirebilecek kapasitede olması gerekiyor” diye konuştu.
Telefondaki hastaya hitap şeklinin de önem taşıdığını anlatan Keskin, “Bu, durumun aciliyetiyle de alakalı. Acil durumlarda hastanın kimliğini almaktansa beyefendi ya da hanımefendi diye doğrudan iletişim kurulabilir. Hastanın tıbbi durumuyla ilgili bilgileri öğrenmeye çalışmak daha öncelikli. Ama hasta-doktor ilişkisinde doktorun hastaya ismiyle hitap etmesi kadar şık bir şey yoktur” diye konuştu.

A.A.

Bu haber 1,280 defa okundu.