Andıç'ı o mu hazırladı? | " /> Andıç'ı o mu hazırladı? | "/>

En Sıcak Konular

Andıç'ı o mu hazırladı?

24 Mart 2009 10:14 tsi
Andıç'ı o mu hazırladı? 
Kayseri İl Jandarma Alay Komutanı Albay Cemal Temizöz'ün 1998 yılındaki 'andıç olayı'nın planlayıcıları arasında olduğu ileri sürüldü.

'Andıç'ı Albay Temizöz hazırlattı' iddiası 

Gazeteci Mehmet Ali Birand ve Cengiz Çandar ile İnsan Hakları Derneği eski Başkanı Akın Birdal'ın 'PKK ile işbirliği yaptığı' bilgisini içeren ve daha sonra düzmece olduğu anlaşılan 'ek ifade tutanağını' Şemdin Sakık'ın imzalamadığı ortaya çıkmıştı. İddiaya göre, tarihe 'andıç olayı' olarak geçen belgeyi, Sakık'a imzalatmak isteyen isim Temizöz'dü. Temizöz o dönemde Diyarbakır Jandarma Grup Komutanı olarak görev yapıyordu. Temizöz'ün, bölücü terör örgütü PKK elebaşısı Abdullah Öcalan'ın sorgusuna Atilla Uğur ile birlikte katıldığı öğrenildi. Beyaz Enerji Operasyonu'nu yürüten ekip içinde de yer alan Temizöz, bu operasyonun başarısız olmasına neden olan isim olarak da gösteriliyor.


Hatırlanacağı gibi Gazeteci Mehmet Ali Birand ve Cengiz Çandar ile İnsan Hakları Derneği eski Başkanı Akın Birdal'ın 'PKK ile işbirliği yaptığı' bilgisini içeren ve daha sonra düzmece olduğu anlaşılan 'ek ifade tutanağını' Şemdin Sakık'ın imzalamadığı ortaya çıkmıştı. Tarihe 'andıç olayı' olarak geçen belgenin, 25 Nisan 1998'de basına yansımasının ardından Sakık'ın yaptığı "Ben böyle bir ifade vermedim." açıklamasından bir gün önce kendisine zorla imzalatılmak istendiği; ancak bundan imtina ettiği belirtiliyor.

İşte o dönemde Sakık'ın ifadesinin alınmasında Albay Temizöz'ün bulunduğu ve andıç olarak bilinen ek ifade tutanağının zorla imzalatılması olayının kahramanı olduğu iddia edildi. Temizöz o dönemde Diyarbakır Jandarma Grup Komutanı olarak görev yapıyordu. Ayrıca dönemin Genelkurmay Başkanı Orgeneral İsmail Hakkı Karadayı, Genelkurmay 2. Başkanı Orgeneral Çevik Bir, Diyarbakır 7. Kolordu Komutanı Korgeneral Yaşar Büyükanıt idi.

Sakık "ek ifade tutanağı'nı imzalamayınca tutanağın altına imzadan imtina etti yazılarak söz konusu 'ek ifade tutanağını' hazırlık dosyasına girmek üzere dönemin Diyarbakır Jandarma Komutanı Ersin Bacaksız imzasıyla 28 Nisan 1998'de Diyarbakır DGM Cumhuriyet Savcılığı'na gönderildiği belirlendi. 24 Nisan 1998'de kaleme alınan ek ifade tutanağının altında altı imza bulunuyor. İfadeyi alan, ifadeyi yazan ve hazır bulunanlar olarak imza atan bu kişilerin ise isimleri belirtilmiyor. Bu imzalardan biri, 15 Nisan 1998 tarihli bir başka belgede sicil numarası ile birlikte yer alıyor.

PKK'nın ikinci adamı olarak bilinen ve 13 Nisan 1998'de Özel Kuvvetler Komutanlığı timlerince Kuzey Irak'ta yakalanarak Türkiye'ye getirilen Sakık'ı iki gün sonra bir 'teslim tesellüm tutanağı' ile teslim alan şahsın sicil numarası 1982/376. Şemdin Sakık'ın imzadan imtina ettiği ek ifade tutanağını, gazeteci Nazlı Ilıcak o günlerde çalıştığı Yeni Şafak'taki sütununda 10 Ekim 1998'de yazdı.

Ilıcak'ın iddialarına 2 Kasım 2000'de cevap niteliğinde bir açıklama yapan Genelkurmay Başkanlığı da Andıç'ın varlığını doğrulamış; ancak emir ve uygulama noktasında olmayan 'karargâh içi ve dışı bilgilendirme' amacını taşıyan bir formatı bulunduğunu savunmuştu. Dönemin İstihbarat Daire Başkanı Fevzi Türkeri, İç İstihbarat Şube Müdürü Kurmay Albay Bülent Dağsalı ve Genelkurmay İkinci Başkanı Çevik Bir'in imzalarının bulunduğu Andıç, Güçlü Eylem Planı 1 konu başlığı altında kayda geçiyordu.

28 Şubat döneminin en vahim yanlışlarından ve Türkiye basın tarihinin en kara olaylarından birisi olarak değerlendirilen 'andıç olayı', Şemdin Sakık'ın yakalandığı sürece denk geliyor. Gazetelere 'Sakık'ın ifadesi' diye sızdırılan belgeyle aralarında Cengiz Çandar ve M. Ali Birand gibi gazeteci ve yazarların da bulunduğu bazı kişilerin PKK'ya hizmet ettiği ima ediliyordu.

Dönemin Hürriyet ve Sabah belgeyi yayınlamış, Birand ve Çandar, işlerini kaybetmişti. Ordunun üst kademesindeki değişikliğin ardından ifadenin sahte olduğu, Çevik Bir ve Erol Özkasnak'ın talimatıyla basına verildiği ortaya çıkmıştı. Yeni Şafak gazetesinde Andıç'ı deşifre eden Nazlı Ilıcak o tarihî günü şöyle anlatmıştı: "Ekim 2000'de mektuplar arasında 5 sayfalık bir belge çıktı. Üzerinde 'Andıç' yazıyordu. Bazı gazeteciler, milletvekilleri ve sivil toplum örgütleriyle siyasi partilere karşı yürütülen bir kampanyanın perde arkasını sergiliyordu okuduğum satırlar." Genelkurmay Başkanlığı da Andıç'ın varlığını doğrulamıştı.

 
Erkan Acar / Zaman Online



Bu haber 642 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,324 µs