Türkiye'yi olduğundan kötü gösteriyorlar!

23 Mart 2009 15:05 tsi
'Rusya’nın yaptıklarını biz yapsaydık, döviz rezervlerimizi kaybederdik'

Süleyman Yaşar / Taraf

Mehmet Şimşek döviz ihtiyacını açıkladı

Dünya ekonomik krizi başladı başlayalı, Türkiye’nin döviz açığı üzerine sürekli spekülasyon yapılıyor. Türkiye’nin döviz ihtiyacı olduğundan fazla gösterilerek, ekonominin bu yılı çıkaramayacağı kuşkusu yaygınlaştırılıyor.

Özellikle Deutsche Bank ve Commerzbank gibi bazı bankalar brüt ve net döviz açığı ayrımını yapmaksızın kamuoyuna yönelik açıklamalarında Türkiye’nin döviz açığını abartıyorlar. Bu tanımsız açıklamalar, Türkiye’de döviz piyasalarının oynaklığını arttırıyor.

Gerçek ne derseniz... Türkiye’de döviz açığı söylendiği gibi yüksek değil.

Hazineden sorumlu Devlet Bakanı Mehmet Şimşek’e göre, Türkiye’nin brüt döviz ihtiyacı 2009 yılı için yaklaşık 100 milyar dolar olacak. Bakan Şimşek, bu brüt döviz ihtiyacı hesabını yaparken kısa ve uzun vadeli borçların anapara ve faiz ödemelerinden bu yıla düşen tutarları ve cari açığı dikkate alıyor. Cari açığın bu yıl 10 milyar dolar olacağını düşünüyor. Kalan 90 milyar dolar tutarındaki döviz ihtiyacı ise dış borç anapara ve faizlerinden oluşuyor.

Türkiye’nin net döviz ihtiyacına gelince... Bakan Şimşek, net döviz ihtiyacının 2009’da 20 milyar dolar olacağını tahmin ediyor. Ayrıca özel sektör borçlarının bir kısmının Türkiye’deki bankaların yurtdışı şubelerinden kullandırılmış olması da borçların yenilenmesinde önemli bir avantaj oluşturuyor.

Anlaşılan bazılarının ısrarla iddia ettiği gibi, Türkiye’nin dış borçlarını çevirmesinde bir sorun yok. Zaten yerel seçimler sonrasında IMF ile destek kredisi anlaşması yapılırsa, alınacak kredi tutarı 20 ile 30 milyar dolar arasında olacak. Bu da Türkiye’nin net döviz açığını karşılayacak.

Bakan Mehmet Şimşek’e göre, IMF ile destek kredisi anlaşması acil bir ihtiyaç değil ama vatandaşı psikolojik olarak rahatlatmak için IMF ile yerel seçimlerden sonra masaya oturulacak.

Ayrıca Bakan Şimşek’e göre, bazılarının iddia ettiği gibi krize karşı alınan tedbirlerde geç kalınmadı. Merkez Bankası, geçen yılın ekim ve kasım aylarında bankalara gerekli döviz ve Türk parası likiditesini sağladı. Bankaların ellerindeki senetleri aldı ve para verdi. Bir de 2008’in ikinci yarısında kamu altyapı harcamaları arttırılarak toplam talebin gerilemesi engellendi. Eğer kamu harcamaları arttırılmasaydı, şimdi durum daha vahim olurdu.

Bakan Şimşek, “Rusya’nın yaptıklarını biz yapsaydık, döviz rezervlerimizi kaybederdik. Rusya krize karşı parasının değerini korumaya kalktı ve rezervleri 220 milyar dolar eridi. Ayrıca hem rublenin değerini koruyamadı hem de hisse senedi fiyatları hızla düştü. İşte bu nedenle bizim planımız çok daha gerçekçi” diyor.

Öyle anlaşılıyor ki, yılbaşından itibaren alınan tedbirler tüketici ve yatırımcı güvenini arttırıyor. Ayrıca son dönemde faizlerin gerilemesine rağmen Türk parası değer yitirmiyor, aksine değer kazanıyor. Bu da tabii ekonomiyle ilgili bir diğer olumlu gösterge oluyor. Ne diyelim? Türkiye ekonomisini olduğundan kötü göstermeye çalışanlara şimdilik maalesef iyi haber yok.

Bu haber 963 defa okundu.