Haydi 'koç'um benim...

23 Mart 2009 09:42 tsi
''Bizim Eminağaoğlu'' zorda...

Adem Yavuz Arslan / Bugün

Umalım ki Eruygur'un dili sürçmüş olsun

Ergenekon Terör Örgütü soruşturmasının en kötü taraflarından birisi bir süre sonra kimsede 'şaşırma' hissi bırakmayacak olması. Olmaz denen o kadar çok olay oldu ve olmaya devam ediyor ki neredeyse en radikal örnekleri bile kanıksadık.

Abarttığımı düşünüyorsanız, operasyonun başlamasından bugüne kadar yaşadıklarımıza geriye dönüp bakın.

Darbe günlüklerini, iddianame klasörlerinde bulunan iletişim tutanaklarını okuyun.

O da yetmediyse Silivri'de süren mahkemenin zabıtlarına bakın. Hadi zabıtlar için uğraşmanız gerekir, ifadelere yer veren gazeteler de yeter.

Darbe toplantıları, suikast silahları, cephanelikler, alternatifli muhtıra ve darbeler vs vs. Üstelik şaşırma ve şoke olma sürecimiz henüz bitmiş de değil. İkinci iddianame muhtemelen yarın açıklanacak. Duyumlara göre de bu ikinci iddianamede de 'malzeme sağlam.'

Tabi bu kadar şok dalgası ve 'son dakika' bombası olunca her biri çok çok önemli hadiseler gözden kaçıyor. Ya da 'aa öylemiymiş' deyip geçiliyor.

Cumartesi küçük bir habere konu oldu. Ama not düşmek için konuya tekrar eğilmekte fayda var.

Ergenekon sanıklarından Aydın Engin; ki kendisi parti başkanı ve devlet tecrübesi hayli fazla önemli bir bürokrattır, ifadelerinde çok ilginç şeyler söyledi. Malum 7 Ocak'ta gözaltına alınmış, 10 gün sonra da tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılmıştı. Telefon konuşmalarında yüksek yargı mensupları ve bürokratlar ile ETÖ hakkında çok ilginç bilgiler var. Fakat bir cümle var ki; üzerine ciltler dolusu makale yazılır.

Engin, YARSAV Başkanı Ömer Faruk Eminağaoğlu'ndan bahsederken 'Koçum' diye hitap ediyor dahası ve en kötüsü ise eski Jandarma Genel Komutanı Org. Şener Eruygur 'Eminağaoğlu bizim adamımızdır' diyor. Bu konuşma da 30 Mayıs'ta yapılmış.

İfadeler uzun. İçinde çok çarpıcı veriler de var. Ama Eminağaoğlu kısmı önemli. Türkiye'de hakim ve savcıların örgütlü tek kuruluşun başında bulunan bir Yargıtay Savcısı için 'bizden' deniyor. Tabi buradaki 'bizden' herhangi bir hemşehri derneği ya da futbol takımı değil. Yüzyılın davası denebilecek; defalarca darbeye teşebbüs ettiği iddia edilen, çok sayıda faili meçhul hadisenin mimarı olarak gösterilen Ergenekon Terör Örgütü'ne yakın olmakla itham ediliyor Eminağaoğlu. Bir savcı için daha ağır bir ifade kullanılamazdı herhalde.

Gördüğüm kadarıyla Eminağaoğlu'nun 'benim ETÖ ile ilgim yok. Gıyabımda konuşmuşlar' türünden bir açıklaması da olmadı. Umuyorum ki bugün yapar. Yoksa soruşturma başladığından bu yana her gözaltında bizzat olay yerinde olmasını, darbe günlüklerini okuyup şoke olduğumuz Balbay'la dayanışma toplantısı yapmasını, kapatma davası delilleri arasında YARSAV evraklarının bulunmasını, İşçi Partisi'nden ele geçen bilgiler arasında kapatma davası ile ilgili 'bilgisine başvurulduğu' notlarını yanlış anlamak mümkün. ETÖ savcılarının değiştirilmesi için yoğun çalışma yaptığı iddialarını unutmamak lazım. Ankara günlerce bu iddiayla çalkalanmıştı.

Umalım ki bir yüksek yargıcın; özellikle de 10 bin hakim savcıyı temsil eden bir dernek başkanının adı bu tip telefon konuşmalarına 'sehven' konu olsun.

Bu haber 1,418 defa okundu.