Çağlayan'da Baykal'ın hedefi Erdoğan!

22 Mart 2009 12:41 tsi
CHP'nin İstanbul mitingi Çağlayan Meydanı'nda yapıldı. CHP Genel Başkanı Deniz Baykal platforma çıkacak alandaki binlerce partiliye hitap etti.

Miting alanları çevresinde çok sayıda polis ekibi görevlendirildi. Çağlayan'da Cumhuriyet Halk Partisi'nin (CHP) yapacağı miting nedeniyle partililer kontrolden geçirilerek alana alındı. İstanbul'daki açık hava toplantıları nedeniyle çok sayıda cadde ve sokak trafiğe kapatıldı. Çağlayan ile Kazlıçeşme meydanlarında erken saatlerden itibaren güvenlik önlemi alınması dikkat çekti. AK Parti, CHP, SP, BBP ve DP'nin mitingleri için çok sayıda polis görevlendirildi. Çağlayan Meydanı'nda oluşturulan noktalarda üst aramaları yapılan vatandaşlar kontrollü olarak miting alanına alınıyor. İstanbul'un farklı ilçelerinden otobüsler ve kandi araçlarıyla Çağlayan'a gelen vatandaşlar D-100 Karayolu üzerinde yoğunluğa neden oldu.

CHP'NİN HEDEFİNDE ERDOĞAN VARDI

Meydanda Uğur Mumcu'ya ithaf edilen "Vurulduk Ey Halkım Unutma Bizi" şiiri okundu ve "Gün gelecek AKP millete hesap verecek" dendi. Meydan kurulan dev ekranlarda Başbakan Erdoğan'ın yıllar önce söylediği sözleri yayınlandı. Erdoğan'ın İBB başkanıyken yaptığı bir konuşmadaki demokrasi ile ilgili yorumu partililerin tepkisine yol açtı. Başbakan 20 yıl önce Erdoğan'ın, Gulbettin Hikmetyar'la çekilen resmi de ekrana yansıtıldı. Daha sonra sahneye çıkan CHP'li gençlerin oluşturduğu bir rap grubu Kemal Kılıçdaroğlu için yazdıkları bir parçayı seslendirdi. Daha önceki mitinglerde gittiği ilin futbol takımının kaşkolunu taktığı görülen Baykal'ın boynu bu sefer boştu. Sportif bir kıyafetle sahneye çıkan Baykal konuşmasına ilk olarak soru cevapla başladı. Daha önceki mitinglerinde olduğu gibi alandakilerle sohbet ediyormuş gibi sorular sordu, yanıtlar aldı.

BAYKAL 11:45'TE KÜRSÜYE ÇIKTI!

Çağlayan'da başlayan sağanak yağmur nedeniyle miting alanını dolduran kalabalık şemsiyelerini sık sık açıp kapıyor. Sinevizyon görüntüleri ile başlayan mitingde şarkılar-türküler yayınlandı. Öte yandan CHP lideri Baykal saat 11:45 itibariyle kürsüye geldi. CHP Genel Başkanı Deniz Baykal ve İstanbul adayı Kılıçdaroğlu ile Gürsel Tekin kürsüye birlikte çıktı.

AMBULANS İSTEDİ

Kürsüye çıkan Baykal'ın ilk işi rahatsızlanan bir vatandaş için ambulans sağlanmasına yardımcı olmak oldu. CHP Lideri Deniz Baykal, Çağlayan Meydanı'nda konuşmasını yapmaya başladığı sırasında mitinge katılan bir kişi baygınlık geçirdi. Baykal, baygınlık geçiren katılımcının ambulansa taşınmasına yardımcı oldu. Baykal, vatandaşın baygınlık geçirmesini Çağlayan'daki sahnede şöyle yorumladı: "Olağanüstü bir kalabalık. Herkes üst üste. Şöyle bir rahatça otursanız meydanlar yetmeyecek. Bu kadar yoğun, bu kadar üst üste bir miting muhteşem. Elbette bayılanlar oluyor."

...VE KONUŞMAYA BAŞLADI

"İstanbul'a sahip çıkmak hepimizin görevi... Biz bu duygular içindeyiz. Peki siz nasılsınız? Haliniz yerinde mi? Geliriniz harcamanız dengede mi? İşler yolunda mı? Borçlar ödeniyor mu? Gençler iş bulabiliyor mu? İstanbul'da bu yaşadığınız hayatı içinize sindiriyor musunuz?

"Siz yoksulluktan bahsediyorsunuz, iktidar tarihimizin en büyük kaynağını kullandı. Bunlar 220 milyar dolar borçla Türkiye'yi devraldılar. O borç Atatürk, İnönü döneminden bu yana olan borç. Bütün iktidarların dönemlerindeki borç onlar. Üzerinde 280 milyar dolar da borç yaptılar yeni iktidar.

Miting için doğru dürüst meydan bulamıyoruz! Bakımsızlıktan insanlarımız ölüyor, insanlarımız bayılıyor! Nerede? İstanbul'da. Kazlıçeşme'ye başvurduk dediler ki "2 miting yapılmaz" Peki Çağlayan'da 2 miting yapılmayacak mı? Kazlıçeşme'de niye yapılmıyor 2 miting?

Türkiye'deki bütün sıkıntıları en kısa sürede aşacağız. Merak etmeyin.
Neden ampulun geç yanıyor? Bunun ampulu yanıncaya kadar yüzbinlerce insan işini kaybetti!"

Öte yandan öğle ezanının okunmasıyla Baykal konuşmasına ara verdi. Ezanın sona ermesinin ardından CHP lideri konuşmasına kaldığı yerden devam ediyor.

Gençlerimize ekmek kapısı olacak yeni iş yerleri fabrikalar mı açtın? Ne oldu? Borç ek 280 milyar dolar. Toplam 500 milyar dolar. Yapmayı bırakın bunlar sattılar değil mi? O olmayan dönemlerde yapılan fabrikalarını işyerlerini sattılar. Hem sattılar, yapanlara da en ağır hakaretleri yapanlardan da geri durmadılar. Çok daha fazla para harcadılar büyük para harcadılar. O borç milletin devletin borcu. Yarın oylarınızla inşallah bunu indireceksiniz, ama o borcu yine bu ülkenin dürüst evlatları ödeyecek.

Kalkınan Türkiye diye biliyorduk değil mi şimdi küçülen Türkiye dönemi geldi. Fabrika yapan Türkiye’ydi, şimdi kapatan Türkiye oldu. 500 üzerinde işçi çalıştıran 350 tekstil fabrikasının yarısı kapanmıştır. Fabrika kapanıyor, sanayi küçülüyor. Sofraya konulan somun küçülüyor, ama sofraya oturan kişi sayısı azalmıyor. Bu kadar parayı kullandın ne oldu? Şimdi milletin sırtında işsizliği kaldı, borcu kaldı. Türkiye’de yaşanan sıkıntıları hep beraber aşacağız. Ama şunu bilmenizi istiyorum. Biz çıktık dedik ki iktidara, ekonomik bunalım geliyor, yatırımları unuttun fabrika tesis kurmayı unuttun, üretimi unuttun. Türkiye’yi ithalat cennetine dönüştürdün, tarımı esnafı fabrikaları batırdın, derhal önlem al dedik. 2008 yılının Eylül’ünde dedik."

Çalışandan vergi alma. Bırak fabrikalar kurulsun,çarklar dönsün. Bırak. İşten çıkarıldığı için kredi kartı borcunu ödeyemeyen insanlar var. Bu insanları temerrüt faizinin kucağına atma. Kredi kartının faizi tüm kredilerden fazla. Temerrüt faizine girdi mi o borç ödenmez. Banka yüzde 40 kazanacağına yüzde 5 kazansın. Bunun için yasa, düzenleme lazım.

Çiftçi için de düzenlemek gerekiyor. Çiftçi tarlasını sulamak için kullandığı elektriğe fabrikadan fazla para veriyor. Bunun için hemen düzenleme yap. Yapmazsan CHP gelip yapacak. Biz ilk açıkladığımız önlemlerin 6 ay uygulanmsaını istedik. AKP 3 aylığına çıkarttı bu paketi. Şimid bakan çıkmış "3 ay yetmeyecek, 6 ay yapmamız lazım" diyor. Bir de yolsuzluklar var. Başbakan zenginleştik, çağ atladık diyor ya, aslında Türkiye yolsuzlukta çağ atladı. Hiçbir dünya ülkesinde görülmemiş, akıl almayacak yolsuzluklar yaşanıyor. Yolsuzluk artık bireysel değil, kollektif. Bir araya geliyorlar, teşkilatlı soygun yapıyorlar. Bu iş için teşkilat kuruyorlar. Dernekli, şirketli, iktidarlı soygun yapıyorlar. Ezilme, utanma yok. Çağ atladı soygun.

Adam dernek kurmuş, cami cami dolaşmış. Allah, peygamber, kitaptan başka bir şey demiyor. Ramazan geldi, parayı verin, sizin hayrınızı en iyi şekilde biz yapalım diyor. Trilyonlaı toplayıp, çantayla bir kuryeyle Türkiye'ye gönderiyorlar. O kurye, RTÜK'ün başındaki isim, Tayyip Bey'in okul arkadaşı. Bu işi organize edenler bir şirket ve televizyon kuruyorlar. Bu televizyon gece gündüz AKP'yi, Erdoğan'ı destekleyin diyor. Almanya yargıladı, Türkiye'ye bir yazı yazdı. Bu işin elebaşları Türkiye'de dedi. İsim verdi. Aradan aylar geçti. Bu kişileri tanıyor musun diye sorduk. İnkar edecek gibi oldu ama tanıdığı hemen ortaya çıktı.

Bunları yargıla dedik, dosya bekliyorum dedi. Sen kendi yargılamanı yapsana. En sonunda dosyayı biz ortaya çıkardık. Ali Kılıç ve Kılıçdaroğlu davayı gitti izledi. Dosya sonunda geldi. Şimdi de dosyayı tercüme ettiriyoruz diyor. Bu tercüme seçim sonuna kadar sürer. Çıkıp dürüstçe desene bunlar bizim yakınımız yandaşımız, yargılamak istemiyoruz. Dürüst ol. Bu hükümet bu derneğe kamuya yararlı dernek statüsü verildi. Bunlara Mehmetçik Vakfı'na tanınmayan vergi kolaylığı sağlanıyor.

Şimdi Deniz Feneri haberlerine yayın yasağı getirildi.
Bu milletin vanseverlerini sana karşı oldukları için cezaevine koyuyorsun. Onlar hakkındaki yalan yanlış haberlere niye yasak getirmiyorsun? Başbakan kredi kartı borcunu ödeyemeyenler için dürüst değiller diyor. Bu kartı kimler kullanıyor? Kredi kartını kullananların çoğu çoluk çocuğuna ekmek götürenler. Sen ATV-Sabah'ı damadının şirketine verebilmek için kamu bankasından kredi kullandırtırken dürüstsün de çocuğuna süt almak için kredi kartını kullanan vatandaş mı dürüst değil.

Şimdi Erdoğan Kazlıçeşme'de konuşuyor. Yolsuzluktan, işsizlikten, ekonomideki kötü gidişten bahsediyor mu? Hayır. Pırlanta şirketlerini anlatıyordur. Senin arkandan konuşmak istemiyorum. Gel televizyonda konuşalım diyorum. Gelmiyor. Sen Türkiye Cumhuriyeti Başbakanısın, sana korkmak yakışıyor mu? Korkma, karşıma çık. Kaçması neyi gösteriyor? Söyleyeceklerimden çekiniyor."

BAYKAL YANAKLARINDAN ÖPTÜ

Tiyatro sanatçısı Altan Erkekli ise fanatik CHP'lilere taş çıkarttı. Sloganlarla miting alanını dolduran CHP'lileri olağanüstü bir gayretle coşturmaya çalıştı. Mitingin sunumunu yapan Altan Erkekli coşkulu bir şekilde Baykal'ı karşıladı. Baykal Erkekli'yi yanağından öptü.

DİĞER MİTİNGLERE DE SARKACAK!

Saadet Partisi de aynı yerde yapacağı miting yapacak ve saat 14:00'de başlayacak. Ayrıca saat 16:00'da da aynı yerde BBP'nin mitingi var.

samanyoluhaber

Bu haber 526 defa okundu.