Onlar geleceği planlıyor, biz geçmişi!

21 Mart 2009 09:12 tsi
'Hükümet ekonomi politikasını çıkar endişesi taşımayanlarla tartışmalı ve yeniden tanzim etmelidir.'

Mahir Kaynak / Star

Piyasaya para sürün

İktidarın uyguladığı ekonomik politikayla hemfikir değildim. Şimdi de ekonomik krize karşı alınan tedbirlerin doğru olduğuna inanmıyorum.

Başbakan karşılıksız para basmanın modern hırsızlık olduğunu söylediği anlarda ABD merkez bankası FED 300 milyar dolarlık hazine bonosu satın alacağını ve piyasaya süreceği paranın 1.2 trilyon dolara kadar çıkacağını söylüyordu. Yani ABD modern hırsızlık sayılan bir metodu neredeyse sınırsız ölçüde kullanmak eğilimindeydi.

Hükümetin stratejisi, talebi canlandırmak için, mallardan alınan vergileri azaltmak ve tasarrufları çözerek tüketime yöneltmek olarak özetlenebilir. Bunun yanlış olduğunu, alınacak tedbirlerin halkın gelirini artırmak yönünde olması gerektiğini savundum. Bu amaçla destek, üretime yöneltilmeliydi. Çünkü üretimde harcanan her kuruş birinin gelirini aynı miktarda artırırdı ve gelirleri artanların, geleceğine umutla bakanların harcamaları artardı.

Piyasaya sürülen para, hangi kanaldan yapılırsa yapılsın, aynı sonucu yaratmaz. ABD piyasaya süreceği parayı devletin cari harcamalarını finanse etmek için kullanmayacaktı, mesela personele maaş olarak vermeyecekti. FED devlete borç verecek o da geleceğe yönelik ekonomik politikasını finanse etmek için bu fonları kullanacaktı. Bizim geçmişte TMSF aracılığıyla yaptığımızı orada devlet yapacaktı. ABD, sadece mevcut sorunu çözmekle yetinmiyor, finans kurumlarını devlet kontrolüne alıyordu.

ABD’nin stratejisi ile bizimki arasında temelde fark vardı. Orada devletin harcama potansiyeli artırılırken biz vergileri indirerek var olan potansiyeli sınırlandırıyorduk. Onlar üretimi teşvik edecek, ithalatı azaltacak tedbirleri alıyordu. Bizim uyguladığımız vergi indirimleri ithal girdileri oranı yüksek olan otomotiv ve elektronik eşyaya yöneliyordu. Bunun yanında devlet harcamaları, azalan gelirlerle orantılı olarak azalacaktı. Bu sektörlerdeki stokların azalması üretimi teşvik etmeyecek sadece bazı müteşebbislerin parasal açıdan rahatlamasını sağlayacaktı. Devlet kendi gelirlerinden vazgeçerek, stokların tasfiyesi kanalıyla, bazı kesimlere para aktarıyordu.

ABD, tam tersine, genel ekonomik politikasında öngördüğü gibi, bazı teşebbüslerin iflas etmesine yol veriyor ve bu alanları, mesela finans kurumlarını, yeniden şekillendiriyordu. Otomativ endüstrisine vereceği desteği de teknolojik değişim şartına bağlayacağı beklenir. Yani ABD geleceği planlarken biz geçmişi ihya etmeye çalışıyoruz.

Ekonominin işleyişi konusundaki temel anlayışın tartışılması gerekir. Genel kanı halkın talep ettiğini girişimcinin ürettiği biçimindedir ama bu yanlıştır. Girişimci satabileceğini düşündüğü malı üretir halk da bunu satın alır. Bugüne kadar nelerin üretileceğine sermaye karar veriyordu ama artık bu süreç yön değiştiriyor. Devlet üretimin yönünü belirleyecek ve finans kesimi belirleyen değil belirlenen olacaktır.

Hükümet ekonomi politikasını çıkar endişesi taşımayanlarla tartışmalı ve yeniden tanzim etmelidir.

Bu haber 665 defa okundu.