PKK konusunda Türkiye'nin en şanslı dönemi

20 Mart 2009 08:55 tsi
Son dönemde Türkiye ile Kuzey Irak yönetimi arasında gelişemekte olan ilişkiler PKK konusunda da büyük mesafe alınmasına neden oldu. Erhan Başyurt yazdı...

Erhan Başyurt / Bugün

PKK'ya silah bırakma çağrısı...

Irak Devlet Başkanı Celal Talabani, nisan ayında Erbil'de toplanacak Kürt grupların "PKK'ya silah bırakma çağrısı" yapacağını açıkladı.

Sabah gazetesinden Nur Batur'a konuşan Talabani, şayet PKK silah bırakmazsa tecrit edileceğini ifade etti.

Talabani; Irak Kürdistan Yurtseverler Birliği Partisi (IKYB) lideri olarak da, PKK'nın birçok ateşkes girişiminde etkin rol oynamıştı.

Bunlardan en önemlisi hatırlanacağı gibi, tam 16 yıl önce 1993 Nisan ayındaydı.

Talabani ve Barzani ile işbirliği içinde sınır ötesi "Kazıma Operasyonu" yapılmış, PKK'nın silahlı direnci kırılmış, silah bırakan 3 bin kadar terörist teslim alınmıştı.

PKK'nın silahlı mücadeleyi kalıcı bir şekilde terk etmesi için, Milli Güvenlik Kurulu "toplumsal hoşgörüye uygun kapsamlı bir af" çıkarma kararı vermişti.

MGK toplantısının olduğu günün akşamı, kafile halinde korumasız ve silahsız olarak yola çıkarılan 33 erimiz kaçırılmış ve şehit edilmişti.

"33 erin şehit edilmesi olayı" şimdi Ergenekon davasının ikinci iddianamesine girdi.

Olay yerine ilk giden isim, görev sahası olmadığı halde, tutuklu Ergenekon sanığı Emekli Albay Fikri Karadağ olmuştu.

Kalıcı barışa erişilmesi beklenirken, terör şiddetini artırma sürecine girmişti.

***

Uluslararası Stratejik Araştırmalar Kurumu (USAK) Başkanı Sedat Laçiner, dün gazetemize Talabani'nin girişimini değerlendirirken, "Türkiye'nin PKK konusunda en şanslı dönemlerinden birine girdiğini" ifade etti.

Laçiner, PKK'nın büyük eylemlerini dış yardımlarla yaptığını, Ergenekon sanıklarının tutuklanması ve dışarıdakilerin sinmesi nedeniyle, PKK'nın operasyon kabiliyetinin zayıfladığını kaydetti.

Laçiner, yine de yeni süreci baltalamaya yönelik "derin PKK" tarafından saldırılar yapılabileceğine dikkat çekti.

Tabii, en şanslı dönemlerden birine girilmiş olmasının tek nedeni Ergenekon operasyonlarından ibaret değil.

Bölgesel ve küresel aktörlerin PKK'ya yaklaşımlarında da farklılaşma söz konusu.

ABD, Irak'tan çekilirken PKK'nın bölgede bir istikrarsızlaştırma nedeni olmasını istemiyor. Bu nedenle tasfiyesinden yana.

Suriye ve İran'ın, her ne kadar maşa ile tutsalar da, PKK teröründen elleri yandı.

Talabani ve Barzani, ABD çekildikten sonra Şii ve Sünni Araplar'a karşı en yakın sığınak olarak Türkiye'yi görüyor. Bu sebeple Kuzey Irak'ın karnında ura dönüşen PKK'nın yok edilmesinden yanalar.

***

PKK açısından da çıkmaz sokağa girildi.

Kurucu liderleri hapiste ve Ergenekon ile pazarlıklar yaptığı ortaya çıktı.

Avrupa başta dış destekleri, dolayısıyla para muslukları da kısıldı.

İnsansız keşif uçaklarının etkin gözetlemeleri nedeniyle, şayet bir ihmal söz konusu değilse, gruplar halinde klasik baskınlara başvurmaları artık mümkün değil.

Hava harekâtları nedeniyle Kuzey Irak'taki kamplarda da güven içerisinde barınmaları imkânsız.

Dahası artık neyin mücadelesini verecekler...

Siyasi olarak faaliyet gösterebiliyorlar.

Kürtçe konuşmak ve yayın yapmak serbest.

Köye dönüşler sağlandı.

"Eve Dönüş" Yasası yürürlükte.

OHAL kalkmış durumda.

Ne etnik ne de bölgesel ayrımcılık söz konusu.

PKK'nın silahlı varlığı ile bölge halkına verebileceği hiçbir şey yok.

Buna karşılık, dirsek temasında bulunduğu siyasi partilerin oylarını artırmalarını ve ulusal temsillerini engelliyorlar.

Bütün teşvik yasalarına rağmen, bölge kökenli işadamları bile terör nedeniyle gidip yatırım yapmıyor.

Terör tehdidi nedeniyle, daha yüksek maaş verilmesine rağmen, doktor ve öğretmen gibi kamu hizmeti veren alanlarda yetişmiş eğitimli insanlar bölgede görev yapmak istemiyor.

PKK, demokratik açılımların tam olarak uygulanabilmesi ve genişletilmesinin de önünde silahlı bir engel.

Bölge halkının daha iyi yaşam standartlarına erişmesini engelliyor.

Bu da örgüte yönelik tepkilerin artmasına neden oluyor.

Gerçekten Türkiye, terörle mücadele de en şanslı dönemlerinden birisini yaşıyor.

Umarım bu kez aklıselim galip gelir.

Umarım huzur ve refah içinde özgürce yaşamak arzusu, bu kez kirli oyunlara galip gelir...

 

 

Bu haber 351 defa okundu.