En Sıcak Konular

Özel şirketler de özelleşiyor!

0 0 0000 00:00 tsi
Özel şirketler de özelleşiyor! AKP, devletin elindekileri yabancı sermayeye satarken, desteklediği özel sermayeyi de yabancılara satmaya mı zorluyor? Ülker ve Boydak'a ait Türkiye Finans'ın satılışı da bu yüzden mi? Prof. Esfender Korkmaz iyibilgi için yorumladı.

Fedakar bankacı temalı reklamlarında  traktör tamir ederken yüzüne yağ sıçrayan personeliyle belleklerimize kazınan, Türkiye Finans Bankası halka fedakarlığını gösterdi. Family Finans ve Anadolu Finans'ın birleşmesi ile kurulan Türkiye Finans'ın  satışında önceliği halka değil yabancı ortaklara vereceklerini söyleyen Boydak, tepki topladı. Bu kararı iyibilgi için yorumlayan Prof. Dr. Esfender Korkmaz çarpıcı tespitlerde bulundu. Bu grupların AKP ile  olan ilişkilerinden yola çıkan Prof. Korkmaz, "Hükümet, devletin elindekileri yabancılara sattı.  Şimdi de desteklediği özel sermayeyi, elindekileri yabancı sermayeye satmaya itiyor. AKP'nin kendine yakın sermayeyi buna zorlayışını nedeni ise bu yazıda.

Türkiye Finans nasıl doğdu? Kimler yönetiyor?

Kayserili Boydak ailesi İstikbal ve Bellona şirketleri ile Türk halkına sattığı mobilyalarla Türkiye'nin en hızlı büyüyen girişimcilerinden oldu. Muhafazakar kesimin faizin haram olması nedeniyle bankalara yatırmak istemedikleri paraları kendilerine çekmek için 1991 yılında Ankara'da %100 yerli semaye ile kurulan ilk finans kurumu olan Anadolu Finans ise 1999 yılında Boydak Grubu'na geçti. Kuruluş dindar kesimin desteği ile büyüdü. Özel finans sektörünün okulu olarak kabul edilen ve Türkiye'nin ilk finans kurumu olan, 1985 yılında kurulan Faisal Finans'ın merkezi İstanbul'da. 2001 yılında Ülker Grubu'na geçen kurumun adı Family Finans olarak değişti. Zaten ismin İngilizce'ye evrimi  halkın büyüttüğü kurumun, halkın elinden koparılacağının işaretçisi gibiydi. Bakın Anadolu Finans ekibinin son açıklamaları ne oldu:

Hangi stratejinin ortağı olacaksınız ?

Türkiye'nin önde gelen iki büyük grubunun finans kurumları Anadolu Finans ve Family Finans birleşerek Türkiye Finans Katılım Bankası oldu. Bu yıl ise, yabancı ortak arayışına girdi. Türkiye Finans Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Boydak, kendilerine ulusal ve uluslararası ölçekte güç katacak “stratejik bir ortaklık” konusunda tekliflere açık olduklarını söyledi. Türkiye Katılım Bankası’nın 2006 sonuçları ve 2007 hedefleri, Çırağan Sarayı’nda düzenlenen bir basın toplantısıyla kamuoyuna açıklandı. Toplantıya Türkiye Finans Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Boydak, Türkiye Finans Genel Müdürü Yunus Nacar, Türkiye Finans Yönetim Kurulu İyesi Atila Kurama ve Boydak Holding Yönetim Kurulu Üyesi Bekir Boydak katıldı.

Halka arza erteleme

Bankanın sermaye kârlılığının yüzde 55, sermaye rasyosunun ise yüzde 16 olarak gerçekleştiğini, şube sayısının 108’den 125’e çıkarıldığını, çalışan sayısının 2 bin 250’ye ulaştığını kaydeden Boydak, yabancı ortak arayışı içinde olduklarını söyledi. Türkiye Finans’a bu konuda gerek Körfez ülkelerinden gerekse dünyanın diğer yerlerinden çok sayıda teklif geldiğini ifade ederek, “Ancak henüz tam olarak müzakare sürecine başlamış değiliz. Dolayısıyla bir isim vermek istemiyorum. Teklifleri değerlendiriyoruz” diye konuştu. Boydak, tekliflerde önceliği kendileri ile aynı doğrultuda faaliyet gösteren kurumlara vereceklerini de sözlerine ekledi. Daha önce halka arz üzerinde durduklarını, ancak bankanın Türkiye ve Türkiye dışında büyümesi için önceliği yabancı ortağa verdiklerini dile getiren Boymak, “Daha sonra yine sermaye piyasalarına dönebiliriz” dedi.

Önce büyütüp sonra satmak ne demek oluyor?

Boydak, olası ortaklığın Boydak ve Ülker ile eşit hisseye sahip olabileceğini veya yüzde 50’ye kadar çıkabileceğini vurgulayarak, şunları söyledi: “Türkiye’de reel sektöre verdiğimiz desteği daha da artırmak ve gücümüzü dünya ile paylaşmak istiyoruz. Yabancı ortak kararı katılım bankaları arasında bir ilktir. Bu adımımızın sektöre de bir heyecan ve dinamizm getirmesini umuyoruz. Özellikle Ortadoğu, Avrasya ve Afrika’da katılım bankacılığı konusunda büyük fırsatlar var. Bu alanlar çok bakir. Biz de bilgi birikimimize ve deneyimimize güveniyoruz.”

AKP, yabancı sermayeyi tampon olarak kullanmayı hedefliyor

Ülker ve Bodyak grubunun halktan aldığı destekle kurduğu finans kurumlarını halktan kaçırıcasına, yabancı sermayeye satma kararını değerlendiren Prof. Esfender Korkmaz şöyle değerlendirdi: " AKP, kendi stratejisi doğrultusunda, devletin elinde bulunan bankaları ve işletmeleri satıyor. Özel sektörden de kendine yakın olan şirketleri de yanına alarak, onları da bankalarını ve kuruluşlarını yabancılara açmaya zorluyor. Ülker ve Boydak grubu bunlardan sadece iki tanesi. AKP'nin bu satışlardan kazancı ne olacak? İktidarda kalmak isteyen AKP, kendilerine tepki veren kesimlere tampon olarak yabancı şirketleri, küresel sermayeyi dolayısıyla da ABD, AB ve Arap ülkelerini yanına almak istiyor.

Türkiye Finans, stratejik olarak Arap ülkelerine gider

Bu bağlamda planlı hareket ediyor. İslami kesimden nemalanan bu şirketlerin Hristiyan menşeli şirketlere satılması yerine Arap sermayesini tercih edecek. Bu finans kurumlarını büyüten zenginleştiren kesim de bunu hoş karşılayacak. AKP, seçim sonrasında da iktidarda kaldığı takdirde, satılan kurumlar aracılığı ile ülkede kriz çıkarmaması adına, tavizlere devam etmek zorunda kalacak. Bu çok tehlikeli. Bankalar çok önemli lobilerdir. Reel sektörü de yönetirler çünkü. Hem iç politika, hem de dış politikada verilen bu tavizler bizi yıkıma sürükleyecek. Ekonomi şimdi enerji biriktiren bir fay hattı gibi. 2007'de bu deprem yaşanacak. Kırılma noktası Mart ayında gerçekleşecek."

Yunanistan'ın kuzusu mu olacağız?

AKP'nin kendi desteğini verdiği özel firmaları yabancı sermayeye açmak istemesinin bir nedeni daha olduğunu belirten Prof. Korkmaz bu nedeni şöyle açıklıyor: "Hükümet gittikçe önü alınamaz hale gelen cari açığı kendi sattıkları ile kapatamıyor. Ekim sonu itibariyle 34.4 milyar dolar olan cari açığı finanse etmek zorunda olduğu için de firmaları satışa zorluyor." Prof. Esfender Korkmaz, bankaların satılmasının ülkeyi ipotek altında bırakmak olduğunu bir kez daha vurguladıktan sonra gergin bir siyasi ilişki içinde olduğumuz Yunanistan ile ilişkilerimizin çıkmaza gireceğini öngörüyor. Korkmaz bu öngörüsünü Yunanlı sermayenin Türk bankalarından önemli bir pay almasına dayandırıyor ve ekliyor: "Artık Yunanistan'ın çıkışlarına tepki verirken çok daha dikkatli olacağız."

iyibilgi.com



Bu haber 674 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler

    4,592 µs